8 Mart’ta MHK’nin aldığı hakem kararları spor gündemine bomba üzere düştü. TFF’nin açıklamasına nazaran içlerinde Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus’un da bulunduğu kimi hakemler bu dönem maç yönetemeyecek.

Hususla alakalı Fenerbahçe Lideri Ali Koç, açıklamalarda bulundu.

Koç açıklamalarında, “Fenerbahçe – Trabzonspor maçı öncesi atamalarla yaşanan bir gariplik oldu. Kaygılarımızı açıkladıktan 1 gün sonra niçin telaş duyduğumuzu, neden açıklama yapma gereksinimi duyduğumuzu söylemiştik.

“KARMAN ÇORMAN BİR HALE GETİRDİLER”

8 Mart’ta TFF’nin aldığı karar, tüm ülke futbolunu karman çorman hale getiren bir adımdır. Bizler ne kadar telaşlı olduğumuzu paylaşmakta haklı çıktık üzülerek.

“HAZIRLANIRKEN ZORLUK ÇEKTİM”

Hazırlanırken zorluk çektim. O kadar gereç var ki, o kadar çok akıl tutulması olan Türk futbolunda yaşanan gariplikler var ki… Hangi birini paylaşacağıma hala karar verebilmiş değilim.

“YOĞUN LOBİ VE DEDİKODU”

Türk futbolunda nasıl bir ortam var? Karmaşa var mı, var. Kaos var, kayırma var, adaletsizlik var, belirsizlik var, güvensizlik var. Ağır lobi ve ağır dedikodu var. Kazanmak için her yol mübah sayılıyor. İnsan sermayesi her geçen gün erozyona uğramış, finansal manada çökmüş, yeni jenerasyona hitap etmekte zahmet çeken, vasatlığın norm olduğu bir duruma hepimiz el birliğiyle getirdik.

“GERİYE SARAN BİR SİSTEM İÇİNDEYİZ”

İstikrarlı bir halde daima geriye saran bir sistem içerisindeyiz. Bu sistem biraz olsun, bir nebze olsun liyakatle, adamcılıktan uzak, lobilerden temizlenmiş, adil rekabetin norm olduğu bir biçimde yönetildiği takdirde topluma ziyanı değil yararı olan, silkelenip ayağa kalkma potansiyeli yüksek bir bedeldir Türk futbolu. Birleştiricilikten uzak, toplumu ayrıştırmaya hizmet eden bir durumdadır.

“EN BÜYÜK MAĞDURLARDAN BİRİ FENERBAHÇE”

Fenerbahçe, bu sistemin en büyük mağdurlarından biridir. Fenerbahçe, yıllardır istikrarlı bir halde bu yaşanan meseleleri da lisana getirmektedir. Duruşumuzda, söylemlerimizde, uğraşımızda bir gram şaşma olmamıştır. Tahminen bizim yollarımız, kimilerine naif, bu kesimde meyve vermeyecek, hatta romantik gelse de göreceksiniz er ya da geç bizim üzere düşünenlerin kanıları galip gelecektir.

“KARAMSAR BİR TABLO”

Türk futbolunun paydaşlarının birçoklarının bizlerle tıpkı noktaya gelmesi, sistemin aktörlerini sorguluyor olması gelecek için bir nebze de olsa umut vericidir. Bu sistem, kültür, futbolu yönetenlerin kalitesi, hasılı statüko devam ettiği sürece baş aşağı gitmekten öteki alternatif yoktur. Bu karamsar bir tablodur ancak bu dalın paydaşları olarak sistemin içindeyiz. İçinde bulunduğumuz durumun vahametini kabullenmezsek bu problemlerin içerisinde çıkamayız.

“GEÇEN DÖNEM 12-15 PUANIMIZ GASP EDİLDİ”

Kulübümüz, istisnasız bir biçimde istikrarlı ve sistematik olarak yıllardır birçok dönemde şampiyonluk yarışının bazen sonunda, bazen kritik dönemeçlerinde darbe alıyor, almaya devam ediyor. En yakın örneği geçen dönem. Geçen dönem yaşanan hakem faciaları nedeniyle taraflı, tarafsız herkesin kabul ettiği üzere 12-15 puanımız gasp edildi. 2 puan farkın olduğu bir ligden bahsediyoruz. Bu bize nazaran değil. Bu puan kayıpları gri durumlardan değil, açık, net, sarih durumlarda kaybettiğimiz puanlardan bahsediyorum. Gri durumlara girersek 12-15 puan yükseliyor.

“BASİT BİR AÇIKLAMA DAHİ GELMEDİ”

Ulusal kanallardan birinde yorum yapan eski hakem yorumcusu, “Fenerbahçe’ye karşı tavır var. Hakem topluluğundan birileri Fenerbahçe’yi şampiyon yapacak. Yemin ederek söylüyorum.” dedi. Bu hayal de olabilir, bu birebir vakitte gerçek bilgilere dayanan bir haber de olabilir. TFF’den, MHK’den bu bahse, bu argümanlara dair, sorumlu oldukları Fenerbahçe’ye dair hiçbir formda mevzuyu soruşturmaya yönelik bir aksiyon, kolay bir açıklama dahi gelmedi.

“DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN MİSALİ”

Bir atak, bir tepki, bir refleks gelmedi. Ta ki biz müracaat yapana kadar. Sonrasında dostlar alışverişte görsün diye bir açıklama yapıldı. Sorumlu, adil, herkese eşit olması gereken bir TFF idaresi bu türlü bir iddiayı süratli bir refleksle, ilgili kurumların harekete geçirmesi gerekirdi. Bu yalnızca Fenerbahçe için değil zan altında bırakılan hakemlik topluluğu için de yapılmalıydı.

“FENERBAHÇE NEFRETİ O DENLİ SİRAYET ETMİŞ Kİ…”

TFF’nin, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne bakışını, zihniyetini, niyetini anlatabilmek için kimi örnekleri paylaşmak istiyorum. Bırakın soruşturmayı, 3 maymunu oynadılar. Fenerbahçe nefreti, TFF’nin damarlarına o denli sirayet etmiş ki Fenerbahçe bir açıklama yaptığında, daha mürekkep kurumadan apar topar tehdit etme cüreti gösterdiler. Öteki kulüplerin çok çok daha ağır açıklamalarını, şöyle tabir edeyim federasyonun içinden geçen açıklamalarını görmezden geliyorlar ya da 3-5 gün sonra yanıt veriyorlar.

“YÜREĞİNİZ YETİYORSA SORUŞTURMA AÇTIRIN”

Bizi savcılara şikayet etmiş, vazifeye davet etmişler. Yüreğiniz yetiyorsa hakkımızda soruşturma açtırın. Neye istinaden savcıları misyona çağırıyorsunuz? Bu kadar ciddiyetten uzaksınız. Kimi kıymetli bahisleri savcılığa ilettik dediler. Savcılığa gitmeden evvel TFF kendi kurumlarıyla tabanına inmeye çalışır, sonra yargıya sarfiyat. En kolay şey, yayıncı kuruluş 4 yıldır gelirlerimizi düşürünce kulüpleri suçlayıp işin içinden çıkmaya çalışıyorlar.

“TFF, DÜŞMANLIĞINI BİZE KARŞI ORTAYA KOYMAKTADIR”

Misyona geldikten sonra 10 açıklamamıza saatler içerisinde karşılık verdiler. Öteki hiçbir kulüp yok bu türlü bir istatistiğe sahip olan. TFF, bize karşı bariz yanılgılar yapan hakemlerini ödüllendirir. Yeri gelir ışık suratında tepkileriyle, yeri gelir harcama limitlerini kullanarak kulübümüzü tecrit altına almaya çalışır, yeri gelir TFF Lideri’nin duruş ve açıklamalarını kişiselleştirerek karşılık verir. Açıkça TFF düşmanlığını bize karşı ortaya koymaktadır. Hal böyleyken bu köhnemiş yapıyla çaba etmek. Türk futbolunu bu zihniyetten kurtarmak için var gücümüzle çaba etmektir.

“ER YA DA GEÇ UYGUNLAR KAZANACAK”

Trabzonspor maçımızın hakemi; Zorbay Küçük… Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birinin lideri olarak, bugüne kadar 1 kere dahi bir hakem ataması, bunu atayın, bunu atamayın, neden bunu atadınız şeklinde hiçbir biçimde ne TFF ile ne de ilgili konseyleriyle bağlantıya, münasebete, pazarlığa girmemiş, alnı açık bir insan olarak dinleyin. Kaç tane lider var bu türlü Harika Lig’de. Bir konsey çıkıp Fenerbahçe’nin hakem atamalarıyla bir müdahalede olmadığını söyleyemez. Birtakım taraftarlar, bu türlü olduğu için böylesiniz diyebilir. Bu sistem değişse de değişmese de tavrımız devam edecek. Er ya da geç uygunlar kazanacak.

“3 MART, 23.55’TE ZORBAY KÜÇÜK ATANDI”

Hakem atamaları hafta içi yapıldı. 6 maç öğle saatlerinde, öbür 4 maç gece yarısı açıklandı. 4 büyükler ortasındaki uğraşlar, puan tablosu ne olursa olsun son derece gergin ve yüksek zorluk derecesine sahip bir maçtır. Fenerbahçe – Trabzonspor maçının tarihi, 16 Şubat’ta açıklandı. 3 Mart 23.55’te Zorbay Küçük bu maçın hakemi olarak açıklandı. Birebir gece, Zorbay Küçük Alanya’da Alanyaspor – Gaziantep FK Türkiye Kupası maçını yönetti. Bu maç uzatmalara gitti. 23.00 sularında maç sonuçlandı. 23.22’de TFF, hafta sonu oynanacak maçlarla ilgili tebligatını Zorbay Küçük’e yaptı.

“BİR MÜDAHALE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”

Rahatsızlığımızın nereden kaynaklandığını belirtelim. İşini yanlışsız, maharetli yapan, geleneklerine, teamüllerine sadık kalan bir anlayışla bu atama yapılsaydı, hususların bu türlü gerçekleşmesi kelam konusu değildi. Biz, bir müdahale olduğunu düşünüyoruz. İnşallah müdahale yapılmıştır. Aksi takdirde, olmadıysa son derece amatör, kifayetsiz, maharetsiz bir yaklaşım.

“BÖYLE BİR GÖRÜŞME OLMAMIŞTIR”

Bu iş kalıplara o kadar ters ki açıklama yapmak zorunda kaldık. Zorbay Küçük’ün apar topar gece yarısı maça atanmasının altında ne vardır. Perde gerisinde müdahaleler var mıdır? Tahminen basına yansımadı lakin kimi liderler diyormuş, ‘Zorbay Küçük’ü uygun olup olmadığına dair bana TFF sormuş. Ben de uygun demişim’ Yakından uzaktan kelam konusu değil. TFF’den hiçbir şura bu türlü bir muhabbete girmeye yüreği yetmez. Bizim duruşumuzu bilirler. Bu türlü bir görüşme olmamıştır.

“BU MAÇIN BİRİNCİ HAKEMİ ZORBAY KÜÇÜK DEĞİLDİ”

Bu açıklama son dakika yapılan bir değişiklik sebebiyle gerçekleşmiştir. Bu maçın birinci hakemi apayrı bir isimdi, Zorbay Küçük değildi. Son dakika müdahalesiyle hakem değişti. Bu türlü bir maça atanacak hakem, bir önceki hafta maç almaz yahut zorluk haftası düşük bir maç alır. Yönetecek hakem üçlüsüyle maçı alır. Zorluk derecesi yüksek maça gidecek hakemin fiziken ve mental hazırlıkları o düşük maçla alır. Bu hakem için bu teamüllerin daha da yüksek uygulanması daha da kıymetlidir. Bu hakemin gerek fiziken gerek öfke denetimi açısından önemli zaafları olduğu bilinir. Zorbay Küçük, hakemler ortasında en çok sakatlanan hakemlerden biridir. Kendisi 1 sefer 1 yıl, 1 sefer de 6 ay olmak üzere alanlardan uzak kalmıştır. Bununla birlikte alt liglerde yönettiği birçok maç sonrası kulüpler MHK’ye üslup ve davranışları konusunda şikayetlerde bulunmuştur. Birkaç Üstün Lig maçında da hatırlayacağınız üzere polemiğe girmiştir. Dinlenmeye en çok gereksinim duyan hakemdir. Perşembe gecesi Alanya, maç bitiyor gece yarısı. Araştırmalarımıza nazaran o gece Alanya’da yatıyor. Sabah İstanbul’dan aktarmalı Adana’ya geçiyor. 1 gün kalıp sonraki gün İstanbul’a maç yönetmek için geçiyor. Dinlenmesi için 72 saatten az bir müddet var.

“SAĞLIKLI BİR NİYET YAPISI DEĞİLDİR”

Hakemin yerine koyun kendinizi. 23.22’de tebligatı alıyorsunuz. Tercih ben değildim, sonradan bu maç bana atandı. Bu sağlıklı bir niyet yapısı değildir. Bütün bu fizik, mental hazırlıkları açısından değerlidir. Zorbay Küçük, hayatında birinci sefer 4 büyükler ortasındaki bir maçı yönetecektir. Bu hakem üçlüsü, birinci kere birbirleriyle maç yönettiler. Yepyeni planlamanın bu türlü olmadığı belirli. Özgün buysa daha acemi ve daha makus.

“KEŞKE RAPOR YAZMASALARDI”

Keşke Alanyaspor – Gaziantep maçının gözlemcileri rapor yazmasaydı. Maç bittikten 20 dakika sonra atama yapılıyorsa o maçın hiçbir değeri harbiyesi yoktur.

“HAKEMLERİN PSİKOLOJİSİ BÜYÜK RİSK”

Asıl paylaşmak istediğim bahis; Türk futbolunun en kıymetli kurumlarından biri olan MHK’nın ne kadar acemice, ne kadar kör göze parmak kusurlarla yönetildiğini anlatmak. Bu hakikaten liyakatsizlikten mi, güç zehirlenmesinin verdiği özgüvenin yapıtı midir? Türk hakemlik kurumu, son 4 ayda yaşadığını yaşamamıştır. Hakemlerden en müzdarip kulüp olarak yeri geldiği vakit hakemlere sahip çıkmasını biliriz. Bu ligin sağlıklı tamamlanması için, hakemlerin içinde bulunduğu psikoloji büyük risk oluşturmaktadır.

“BENZER BİR SENARYOYA MARUZ KALDIK”

Geçen maç, birinci maçın özetiydi. Birinci maçta öndeydik, maçın hakimiydik, son derece garip bir kırmızı kartla maçtan koptuk. Bu kere misal bir senaryoya maruz kaldık. Berabereyken ve açık orta maçın yargıcıyken uzatmalarla 82 dakikayı 10 kişi oynadık. Çocuklara helal olsun. Fenerbahçe tribünlerinin görmek istediği düzeyde uğraş verdiler. İnsan ister istemez bu vakte kadar neredeydiniz diye sorma muhtaçlığı hissediyor.

“KORKTUĞUMUZ BAŞIMIZA GELDİ”

VAR hakemi Mete Kalkavan, hakemi çağırıyor. Hakemin VAR’a giderken beden lisanını hatırlayın. Birebir Mete Kalkavan, benzeri duruma kart vermedi bir evvelki hafta Kasımpaşa  maçında. Konyaspor – Beşiktaş maçında Konyalı oyuncuyu sarı kartla cezalandırdı. 180, uzatmalarla 195 dakika içerisinde Trabzonspor’a karşı 11 kişi olarak yalnızca 41 dakika çaba edebildik. Fenerbahçe’nin birtakım rakiplerine karşı nasıl bir adaletsiz bir yarışın içinde olduğunun örneklerinden bir adedidir. Korktuğumuz başımıza geldi.

“BAŞKA BİR GARİPLİK DE GÖZLEMCİ”

Öbür bir gariplik de gözlemci. Bu maçın gözlemcisi Denizli Gençlik ve Vilayet Spor Müdürü olan Sayın Ahmet İbanoğlu. Kendisi 2 gün sonra 8 Mart’ta gerçekleşen operasyonda liste dışı kalan isimlerden biridir. MHK Liderine nazaran bu operasyon aylarca yürütülen bir operasyonun sonra. 2 gün sonra mesleğine son vereceğiniz bir gözlemciyi bu maça nasıl atadınız. Maçtan evvel bilmiyorduysanız, bu kişinin liste dışı kalacağını, 2 gün içinde ne oldu da hakem topluluğunda güvenilirliğiyle bilinen bu kişi dışarıda kaldı. İşin en kara mizah tarafı ise gözlemci tarafından zayıf not alan Zorbay Küçük, Başakşehir – Antalyaspor maçına atandı. Zorbay Küçük’e zayıf not veren gözlemci liste dışı kaldı.

“MALUM KİŞİ HARİÇ HERKES YANLIŞ DEDİ”

İrfan Can’a kırmızı kart verildi. Malum kişi dışındaki tüm otoriteler yanlış dedi. Kırmızı kart, asgarî 2 maç. Fakat, PFDK 1 maç vererek hakem kararının ne kadar yanlış olduğunu gösterdi. Buna karşın Zorbay Küçük bu hafta maç alıyor. Bunlar Türk hakem topluluğunun geleneklerine, teamüllerine alışılmamıştır. Tek tük istisna değil, artık norm haline gelmiştir.” sözlerini kullandı.

Ensonhaber