Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin ile konferans yoluyla görüştü.
Görüşmenin akabinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin ile Azerbaycan-Ermenistan ortasında Dağlık Karabağ bölgesinde ateşkesin sağlanması için ortak bir bildiri imzaladı.
Mutabakat hakkında açıklamalarda buşunan Aliyev, “10 Kasım Moskova saatiyle saat 00.00 prestiji ile Dağlık Karabağ’da ateşkesin ve bütün askeri operasyonun durdurulmasına kabulünü ilan ediyoruz. Sevgili yurttaşlar, bu bildiri tarihi bir kıymete sahiptir. Bildiri bir görüntü konferans formatında imzalandı. Bildiri üç ülke tarafından imzalanacaktı. Fakat son anda Ermenistan Başbakanı bildiriyi imzalamayı reddetti. Bu yüzden açıklama ben ve Rusya Devlet Lideri tarafından imzalandı. Paşinyan, bu bildiriyi imzalayacak biz onu buna mecbur ettik. Lakin o, bu bildiriyi kapalı bir yerde, kameralardan uzak bir yerde, korkakçasına, namertçesine imzalayacak. Bu bildiri uzun yıllar devam eden işgale son koyuyor. Bu bildiri Laçın ve Kelbecer bölgelerinin kan dökülmeden geri verileceğini gösteriyor” tabirlerini kullandı.
Aliyev, “Bu söz tarihi bir kıymete sahiptir. Bu açıklama Ermenistan’ın teslim olması manasına geliyor. Bu açıklama uzun süren işgale son veriyor. Bu söz bizim Ulu Zaferimizdir” dedi.
“PAŞİNYAN MUAHEDEYİ İMZALAMAK ZORUNDA KALDI”
Paşinyan’ın muahedeyi imzalamak zorunda kaldığı belirten Aliyev, “Ama çok yoksul, çok sefil bir durumda. Bu bildiriyi büyük bir gurur ve sevinçle imzaladım. Zira bu açıklama, uzun müddettir devam eden işgale son veriyor. Bu açıklama, işgal altındaki öbür bölgelere Ağdam, Laçın, Kelbecer’in kan dökülmeden geri dönmemizi sağlıyor. Kısa bir müddet belirlendi ve bu ilçeler bu ayın sonunda bize iade edilecek. Bu büyük bir memnunluk. Bu vesileyle Ağdam, Laçın, Kelbecer yöresi sakinlerini ve tüm Azerbaycan halkını bu vesileyle tebrik esiyorum. İşgal edilen bir bölge yahut kent her özgürleştiğinde, o kentlerin ve bölgelerin sakinlerini tebrik ediyor ve hayatlarında ne manaya geldiğini hayal ettim. Kimileri, tahminen de birçok, sorunun uzun yıllardır çözülmediğini görünce umudunu yitirdi. Geçtiğimiz 17 yılda, göçmenlerle yaptığım çok sayıda toplantıda ve onlara yeni konutlar teslim ettiğimde umutlarının her geçen yıl azaldığını gördüm. Onu gördüm, gönül yarasını gördüm. Kimilerinin çoktan umudunu kaybettiğini gördüm. Evet minnettarlıklarını lisana getirdiler, doğal kendileri için iyi şartlar yaratıldı, problemleri çözüldü. Bildiğiniz üzere Azerbaycan’da göçmenler için yapılan çalışmalar diğer hiçbir ülkede yapılmıyor. Dünyanın birçok ülkesinde göçmenler var, lakin göçmenlerimizin durumu, başka ülkelerdekilere durumuyla kıyaslanamayacak kadar olumlu. Fakat asıl istekleri anavatanlarına dönmek ve benden geri dönmeyi istediklerini ilettiler. Onlarla her görüştüğümde onlarda güçlü bir irade, yenilmezlik, devlete sadakat ve birebir vakitte onların gözlerinde acı ve hasret gördüm. Bu bitti sevgili yurttaşlarım, artık geri dönüyorsunuz, geri dönüyoruz, Azerbaycan geri geliyor! Azerbaycan toprak bütünlüğünü yine sağlıyor. Bundan daha büyük bir memnunluk olabilir mi” diye konuştu.
“DAĞLIK KARABAĞ’IN STATÜSÜ HAKKINDA TEK SÖZ BİLE YOK”
Mutabakatta Dağlık Karabağ’ın statüsü hakkında tek sözün bile geçmediğine vurgu yapan Aliyev, “Bir mevzuyu bir daha tabir etmek ve sevgili halkıma iletmek istiyorum. Muhtemelen muahedede Dağlık Karabağ’ın statüsü hakkında tek söz bile geçmediğini fark etmişsinizdir. Pekala Ermeni tarafının Dağlık Karabağ’a bağımsızlık verilmesi istikametindeki talepleri nerede? Ancak onlara özerklik teklif ettiğimde, onlar tıpkı fikirde değillerdi. Hayır dediler, bu “bağımsız bir devlet”. Uzun yıllar “bağımsız bir devlet” olarak yaşadılar ve Azerbaycan’dan bağımsızlık kazanmaları gerekiyor. Tek değil, Paşinyan. Ne oldu? Görünüşe nazaran Paşinyan’a olanlar yıllarca lisanlarda dolanacak. Ne oldu, Paşinyan, sen Cebrayıl’a gidiyordun. Dans ediyordun, duruma ne oldu? Statü cehenneme gitti, statü yok ve olmayacak. Ben lider olduğum sürece de olmayacak. Hasebiyle bu dokümanın büyük bir manası var. Ben eminim ki, Azerbaycan halkı bu belgeyi çok önemseyecek, onu hakikat ve büyük bir dikkatle okuyacak ve ne kadar büyük bir siyasi zafer kazandığımızı görecek” tabirlerini kullandı.
“AZERBAYCAN’IN ASKERİ ZAFERİ, BU SİYASİ ZAFERE ULAŞMADA FEVKALÂDE ROL OYNADI”
Azerbaycan’ın askeri zaferini, bu siyasi zafere ulaşmada harikulâde bir rol oynadığını belirten Aliyev, “Elbette son yıllarda ülkemizde yapılan çalışmalar, hoş atmosfer, halk ve iktidar birliği, siyasi alakaların olumlu bir düzeye yükselmesi, milletlerarası prestijimiz, milletlerarası arenadaki faaliyetlerimiz, doğal ki ordu kurma, tüm bunlar zaferimizi sağladı. Eminim ki her bir Azerbaycan vatandaşı bu günlerin hayatının en memnun günleri olduğuna inanıyor. Bu muştuyu, Azerbaycan halkına da vermekten memnunluk duyuyorum. Bu tarihi belgeyi imzaladığım için memnunum. Memleketimiz olan Karabağımıza, Karabağımızın tacı Şuşa’ya döndüğümüz için memnunum ve bu topraklarda sonsuza kadar yaşayacağız. Bundan sonra kimse bizi o topraklardan çıkaramayacak” dedi.
Aliyev kelamlarını ise şöyle tamamladı, “Bugün büyük bir gururla söyleyebiliriz ki, Fuzuli bizimdir, Cebrayıl bizimdir! Zengilan bizim! Gubadli bizim! Ağdam bizim! Laçın bizim! Kelbecer bizimdir! Şuşa bizim! Karabağ bizimdir! Karabağ Azerbaycan’dır! Azerbaycan halkına sevgiler! Çok yaşa Azerbaycan!” (İHA)
Sözcü
