DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın son periyotta siyasi partilerle görüşmelerini kıymetlendirdi. FOX TV’de yayınlanan Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan Babacan, şunları söyledi:

– Erdoğan’ın şahsi dayanağı ve iktidar partilerinin toplumsal dayanağı aşağıya gerçek düşüyor. Artık bundan sonra üste dönme talihi yok. Zira işsizlik ve yoksulluk meselesini bu hükümet mutlaka çözemeyecek. Zira bu ülkeye uzun vadede yatırım yaparak yeni iş alanı açan yok. Bunun sebebi ise ülkede hukuk niteliği örselenmiş durumda.

– Kurallı bir idare anlayışı yok, keyfiliğe dayanan bir idare anlayışı var. Hukukun olmadığı yargının bağımsız ve tarafsız çalışmadığı, adaletin olmadığı fırsat eşitliğinin olmadığı bir ülkeye yatırım gelmez. Yatırım gelmediğinde de yeni iş alanları oluşmaz ve gençlerimiz iş bulamaz. Şu andaki idarenin, yargının bağımsızlığına güçler ayrılığına bir inancı yok. Tam aksine yargının bağımsız çalışmaması gerektiği manasına gelir.

MUHALEFETTEKİ PARTİLERİ BÖLME EFORU

– Bütün bu tablonun manası takviye düşüyor işsizlik ve yoksulluk çok artmaya da devam edecek, üzülerek söylüyorum, düzeltemeyecekler. Zira hukuk ıslahatı yapmadan ekonomiyi düzeltemezsiniz. Boğaziçi Üniversitesi’ne partili cumhurbaşkanı olarak partili bir arkadaşı atarsanız bu ülkenin eğitim problemini çözemezsiniz. Hukukla eğitimi çözmeden de ekonomiyi çözemezsiniz.

– Şu andaki iktidara hem cumhurbaşkanının kendisine hem de iktidardaki iki partiye dayanak düşüyor. Çok taraftar ve ortakla takviyesi aşikâr bir noktada tutabilir miyiz? Derdi bu yani, ortaklarımızı çoğaltalım. Bir de muhalefetteki partileri sanki bölebilir miyiz? Onun da şu anda önemli bir gayreti var. İki efor da beyhude. Bu cins siyasi oyunlarla bu ülkenin meseleleri çözülmez. Problemleri çözerseniz vatandaş size takviye verir ancak meseleleri çözmeden yalnızca yanlış ortakları çoğaltarak bu ülkenin geleceğini teminat altına alamazsınız.

ÖNEMLİ BİR SİSTEM SORUNU VAR

– Başkanlık sisteminin sonuçları çok açık bir formda ortada. Başkanlık sisteminin en değerli sorunu cumhurbaşkanının taraflı olması partili olması. Hem cumhurbaşkanın bütün yetki ve gücünü kullanıyor. Hem de bir siyasi partinin genel lideri olarak başka partilere rakip olarak çalışıyor. Burada önemli bir sistem sorunu var. Hasebiyle bir parlamentonun güçlü olduğu bir parlamenter sistemden yanayız. Bunun da yol haritasının çıkarılması lazım.

– Beni ziyarete gelen bütün siyasi genel liderlere bu mevzuyu bilhassa açtım bakın parlamenter sistem diyorsak, bugünkü sisteme nazaran seçilmiş cumhurbaşkanının nasıl parlamenter sisteme döneceğinin baştan topluma vatandaşlarımıza taahhüt olarak ortaya konulması lazım. Cumhurbaşkanı adayı olacak herkesin yalnızca parlamenter sistem istiyorum demekle yetinmemesi lazım. Öbür türlü lafta kalır. Parlamenter sistem isteyen partilerin nasıl bir sistem istediğini belirlemesi ve kamuoyuna açıklaması lazım. İnsanlardan ne diye oy isteyeceksiniz? O yetki ele geçtikten sonra kolay kolay bırakılmaz.

Sözcü