Hislerinizi içinize attığınız anlar, hakikaten hissettiklerinizi dışa vurmaktan kaçındığınız vakitlerdir. Birçoğumuz hislerimizi bastırır ve onlar yokmuş üzere davranırız, zira öfke üzere sıkıntılı hisleri söz etmenin olağan olmadığını düşünerek büyüdük. Ayrıyeten güçlü insanların ağlamadığına ya da çok keyifli olmanın seni gülünç gösterdiğine inanmaya şartlandık.
Hislerini bastıran insanlardan biriyseniz, hislerinizi tabir etmek sizin için epey güç olabilir yahut birinin hislerini incitebileceğine inandığınız için hislerinizi söz etmekten korkabilirsiniz. Duygusal sıhhatiniz kelam konusu olduğunda istikrarın kıymetli olduğunu unutmayın. Her hissin herkesle paylaşılması gerekmediği doğrudur, lakin yeniden her şeyin bastırılması da gerekmez. İşte, bu hislerin sizi nasıl etkileyebilecekleri;
1. TELAŞLI HİSSEDEBİLİRSİNİZ
Daima kaygılı hissetmek, hisleri bastırmanın en yaygın tesiridir. Hislerini bastıran beşerler hislerini söz etmekte zorlanırlar, bu yüzden kendilerini telaşlı hissederler ve açılmamaya daha yatkın olurlar. Vakitle bu bir kısır döngü haline gelir ve dert bozukluğu yaşamaya başlarsınız. Bununla birlikte daha fazla içinize kapanabilir ve kendinizi diğerlerinden uzak tutmaya başlayabilirsiniz.
2. HİSLERİNİZİ SÖZ ETMEK ZORLAŞIR
Diğerlerini gerilime sokmak istemezsiniz, bu nedenle tasalarınızı diğerleriyle paylaşmaktan çekinirsiniz. Bu ruh sıhhatiniz için iyi değildir. Hislerinizi bastırmanın depresyon ve anksiyete bozukluklarına yol açabileceğini biliyor musunuz? Evet, bu hakikat, problemlerinizi kendinize saklamak, uzun mühlet düşünmenize ve kaygı duymanıza yol açacaktır.
3. HER ŞEYE ÇOK REAKSİYON VEREBİLİRSİNİZ
Kendinizi telaş verici büyük mevzuları gözden kaçırırken bulduğunuzda, çok reaksiyon vermeyi ve kıymetsiz sorunlar üzerinde patlama yaşamayı tercih ettiğiniz oldu mu? Yanıtınız evet ise, bunun nedeni tahminen de öfkenizi değiştiriyor olmanızdır. Bunun nedeni, küçük şeyler için birine kızmanın, hayatınızdaki gerçek sorunu ele almaktan daha kolay olmasıdır.
4. SIK SIK BAŞ AĞRISI YAŞARSINIZ
Bastırılmış hisler bazen migreni tetikleyebilir yahut şiddetlendirebilir. Uzun müddetli yahut akut gerilim, beyinde migren düzeneklerine katkıda bulunan kimyasal değişikliklere neden olabilir. Daima olumsuz niyetler düşünmek yerine kendinizi tabir etmeye çalışın. Günlerce geçmeyen migren ataklarının ya da kronik baş ağrılarının esiri olmak istemezsiniz.
5. YÜZLEŞMEKTEN KAÇINIRSINIZ
Kendinizi daima olarak öteki beşerlerle bağlantı kurmaktan uzaklaştırmaya çalışırken buluyorsanız, mevzuyu gözden kaçırıyor ve yüzleşmekten kaçınmaya çalışıyor olabilirsiniz. Yüzleşme bu kadar korkutucu bir şey olmamalı. Aslında problemlerle sağlıklı bir formda yüzleşmek, insanların daha derinden anlaşılmasını sağlayabilir. Savunmasız olmanızı ve gerçek fikirlerinizi ve hislerinizi söz etmenizi sağlar.
Ensonhaber
