CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ait açıklamalarda bulundu.

“’BANA KOMPLO KURDULAR’ DİYE ÇARK ETTİ”

Organize kabahat örgütü liderliğinden geçmişte karar giymiş olan Sedat Peker’in savları, ortaya çıkan manzaralar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarını kıymetlendiren Özkoç, “Süleyman Soylu mafyayla münasebet kurdu mu? Kurdu. Sedat Peker işte onları tek tek anlatıyor. Pekala Sedat Peker’i evvel yalanlayıp da, sonra da ‘bana komplo kurdular’ deyip de çark etti mi? Çark etti” tabirlerini kullandı.

“SEN BAKANLIK YAPARKEN UYUŞTURUCU ALDI BAŞINI GİDİYOR”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik tenkitlerini sürdüren Özkoç, “Sen İçişleri Bakanlığı yaparken Türkiye’de uyuşturucu aldı başını gidiyor, çocuklara kadar indi. Sen İçişleri Bakanlığı yaparken fuhuş aldı başını gidiyor. Sen İçişleri Bakanlığı yaparken terör örgütünün ögeleri Türkiye’den elini kolunu sallayarak çıkıp, gidiyorlar. Sen İçişleri Bakanlığı yaparken beşerler Türkiye’de öldürülüyor, katlediliyor; sanıkları, bunu yapanlar uçaklara binip de Türkiye’yi terk edip gidiyorlar” kelamlarıyla tenkitlerini lisana getirdi.

“TÜRKİYE’YE BU TÜRLÜ BİR İÇİŞLERİ BAKANI YAKIŞIYOR MU?”

Vatandaşlara seslenen Özkoç, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bir İçişleri Bakanı, Türkiye’nin devlet televizyonuna çıkıp da, kim olursa olsun bir kişinin, sabıkalı değil, bir şey değil bahsettiği kişi, eşinin mahremiyetini televizyonlarda ağzına alır mı? Soruyorum size ya. Bu türlü bir ahlak, bu türlü bir kişilik kelam konusu olabilir mi arkadaşlar? Bu türlü bir duruş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bu türlü bir İçişleri Bakanı sizce yakışıyor mu? Kim olursa olsun, bir kişinin eşinin mahremiyetini, o kişinin rastgele bir hatası yok, hatası olsa dahi mahremiyetini bu halde ağzına alamazsın” açıklamasında bulundu.

“MAFYA AĞZIYLA NASIL KONUŞUYORSUN?”

Özkoç, kelamlarına şöyle devam etti:

“Bu biçimde bir mafya ağzıyla nasıl konuşuyorsun? Nasıl konuşuyorsun? Zira sen işte bu bağ sarmalı içerisine girdiğin mafyanın bir mensubusun artık. Uyuşturucuyla ilgili, bütün bu ağların içerisinde, bu alakaların içerisinde ismin geçiyor. Sen artık onlar üzere davranıyorsun, onlar üzere konuşuyorsun, onlar üzere hareket ediyorsun; meseleleri ve krizleri onlar üzere çözmeye çalışıyorsun.”

“ERDOĞAN İSTEDİĞİ İÇİN SOYLU HALA MAKAMINDA OTURUYOR”

Ortaya çıkan tüm bu tablonun tek bir “sorumlusu” olduğunu söyleyen Özkoç, “Bunların hepsinin başında yalnızca bir tek kişi vardır. Recep Tayyip Erdoğan istediği için, damat misyona getirilmiştir. Recep Tayyip Erdoğan istediği için, Soylu tüm bu kirli bağlar içerisinde hala makamında oturabilmektedir. Recep Tayyip Erdoğan istediği için, Türkiye Büyük Millet Meclisi değil, PKK’nın çocuk katili Abdullah Öcalan’la alakaya girilmiştir, masaya oturulmuştur. Recep Tayyip Erdoğan istedi diye FETÖ’yle yola çıkılmıştır, Ergenekon-Balyoz davaları getirilmiştir, savcıların gerisinde durulmuştur” dedi.

“BÜTÜN BUNLARIN BAŞINDAKİ KİŞİ ERDOĞAN”

Erdoğan’ın, AKP’nin parlamentodaki üstünlüğünü kaybettiği için Bahçeli ile birlikte “yol yürümeye devam ettiğini” savunan Özkoç, “Bütün bunların başındaki kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu münasebetleri, bu kasvetleri yaşıyor olmamızın temel nedeni, işte tam da budur. O yüzden Türkiye Cumhuriyeti 100 yıllık demokrasi geleneğini tekrar hayata geçirerek, Türkiye’nin saygınlığı için, dış ülkelerdeki prestijinin tekrar kazanılması için, diplomasideki varoluş için, Türk beşerinin yoksulluktan uyuşturucu-fuhuş sarmalından çıkarak kendi alnının teriyle, emeğinin karşılığını alabilmesi için, gençlerimizin geleceği için derhal bu cumhurbaşkanlığı sisteminin yok olması gerekiyor. Gidebilmesi için tek bir deva var: Sandık” tabirlerine yer verdi.

“TÜRK İNSANI ‘YETTİ ARTIK’ DİYOR”

Bir an evvel seçime gidilmesi gerektiğini lisana getiren Özkoç, “Türkiye artık bunlara tahammül edemiyor. Türk insanı, ‘yetti artık’ diyor. Yetti artık! O yüzden bütün milletimizin, bütün dinamiklerin, sivil toplum örgütlerinin, akademisyenlerin, aydınların, sanatkarların, sendikacıların, eğitimcilerin, esnafın, çiftçinin bir tek talebi olması gerekiyor: tekrar sandığa gidilmesi. Bunu talep ediyoruz” biçiminde konuştu.

“RUHSAR PEKCAN İÇİN SORUŞTURMA ÖNERGESİNİ İMZAYA AÇTIK”

“ELİNDE DOKÜMAN VARSA NEDEN DURUYORSUN?”

Özkoç, basın toplantısının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Soylu’nun Millet İttifakı’nın HDP’ye bakanlık kelamı verdiği tezlerinin hatırlatılması üzerine Özkoç, “Ya bir insan bu kadar mı ciddiyetsiz olur, bu kadar mı bu türlü sığ bir yaklaşımı olur. Elinde ne varsa ortaya koyman gerekmiyor mu? Sen İçişleri Bakanı değil misin? ‘Elimde doküman var, 6 aydan beri tutuyorum.’ Niçin tutuyorsun? Kim tutturuyor sana? Şayet bir evrak varsa, niçin çıkartıp da açıklamıyorsun” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.

“CHP MİLLETİ İTTİFAKI’NI ÂLÂ PARTİ VE SAADET PARTİSİ İLE SÜRDÜRÜYOR”

“Açık ve net söylüyoruz” vurgusu yapan Özkoç, “Cumhuriyet Halk Partisi Millet İttifakı’nı, DÜZGÜN Parti ve Saadet Partisi ile sürdürüyor, yolumuza devam ediyoruz. Bu soruların hepsinin emelli olduğunu elbette biz biliyoruz lakin kendisine söylüyorum: Şayet o elinde sakladıklarını çıkartmazsan namertsin. Türkiye’deki bu kirli alaka ağında birinci evvel çıktın, dedi ki: ‘Benim bu türlü bir bağ içerisinde adım geçiyorsa ben derhal bu işten çekileceğim.’ Senin söylediklerini ben kullanmayayım da, kendinle ilgili hakaret kelamlarını kullandın. O kelamların hepsi üzerine yapıştı. Görüntü yayınlandı, ismin geçti; ‘ya bunlar benim dostlarımdı, bunlar da bana komplo kurmuş’ dedin. Bu kıssalara, bu masallara artık kimse inanmıyor” diye konuştu.

Sözcü