CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, peş peşe açıklanan ıslahat paketlerinin akabinde iktidara bir ıslahat davetinde daha bulundu. Kanal İstanbul projesini durdurması için iktidara seslenen Tekin, Kanal İstanbul’un bir ulaşım projesi olmadığını, rant projesi olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

“KANAL İSTANBUL’A YÖNELİK İNCE ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLÜYOR”

*Ülkemiz için illa bir ıslahat yapmak istiyorsanız, Kanal İstanbul inadınızdan vazgeçerek başlayabilirsiniz. O vakit en büyük ıslahatı yapmış olursunuz.

*Eylem planı, teşvik paketleri duyurularını dillendiren lakin bunları hayata geçirmek için rastgele bir adım atmayan iktidar, bu ortada boş durmayarak birtakım Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanuna süreksiz husus ekleyerek Kanal İstanbul’a yönelik ince çalışmalar yürütmeye devam ediyor.

*İstanbul’un tüm tarihi birikimini yerle bir edecek bu projede ısrar edilmesi, ülkemizin içinden geçtiği güç günlerin asla anlaşılamamış olduğunun da bir göstergesi olarak karşımızda duruyor.

*Bu yüzden bir sefer daha tekrar ediyoruz: Kanal İstanbul projesi derhal gündemden düşürülmeli, projeye ayrılan bütçe acele olarak salgın sürecinde ekonomik çıkmaza giren esnafa, çiftçiye, emekliye, hülasa temel muhtaçlıklarını bile karşılayamayan tüm yurttaşlarımız için kullanılmalıdır.

“EN MAKUS SENARYO PROJENİN YARIDA KALMASI OLUR”

*83 milyonun hakkı olan parayı Kanal İstanbul inadınıza harcamak yerine, istihdam yaratılarak hem geleceğe inançla bakamayan gençlerimize hem de açlık ve yoksulluk sonunun altında yaşayan 25 milyon yurttaşımıza umut kapısı aralanmalıdır. İstanbul’u tek başına etkileyecek bir sorun değil. Tüm ülkemizi, komşularını etkileyecek bir meseleyle karşı karşıyayız.

*Eğer bu proje gerçekleşirse, çocuklarımıza ve gelecek jenerasyonlara yaşanılabilir bir ülke bırakma bahtımız da kalmayacak. Bence en makûs senaryolardan bir tanesi, inatlaşma sonucu projeye başlanması lakin sonra ilerlenememesi ve projenin yarıda terk edilmesi. Zira bu bile çok önemli, yıkıcı tesirler yaratacak. Gerçek olan, bu projeyi derhal durdurmaktır.

“PROJENİN İPTALİ BİLE KÂFİ DEĞİL”

*Projenin iptali bile kâfi değil. Zira projenin gerçekleşmesi beklentisiyle tekraren el değiştirerek emlak pahaları çok formda yükseldi. Bu nedenle, bu alanlar derhal sit alanı olarak ilan edilmelidir.

*Anayasa’nın 56. Unsuru, ‘sağlıklı ve istikrarlı bir etrafta yaşama hakkını’ garanti altına alır. Geleceğimize, çocuklarımıza ve torunlarımıza karşı yaşama alanlarımızı savunmak bizim en asli misyonumuz olmalıdır. Herkesi hassas olmaya çağırıyoruz. Maddi çıkar ve rant uğruna çocuklarımızın geleceğinin karartılmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

Sözcü