Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin AKP’li Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına yönelik protestolara reaksiyon gösteren Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan, öğrencilere ”Siz öğrenci misiniz yoksa siz rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz?” diye sormuştu.

Başta öğrenciler olmak üzere toplumun farklı kesitlerinden reaksiyon alan Erdoğan’ın bu kelamlarına bir cevapta CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel’den geldi.

Özel, teğmen rütbesini 1996 yılında Fetullah Gülen’in taktığını itiraf eden Serdar Atasoy’un bu müddet zarfında Yüksek Askeri Şura’da tuğgeneralliğe terfi edilerek Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı üzere bir vazifeye getirildiğine dikkat çekti.

Özel, “Boğaziçi Üniversitesi’nde anayasal protesto ve şov haklarını kullanan öğrencilere yönelik yapılan soruşturmalarda olmayan örgüt temaslarını tespit ederek, bu ülkenin gençlerini terörist ilan edenler, yanı başlarındaki örgüt üyelerini terfi ettirmekte, kritik vazifelere getirmekte ve bunun farkına bile varamamaktadırlar. Bu önemli ihmal ve zafiyetin sorumluları hesap vermelidir” sözlerini kullandı.

FETÖ İLE UĞRAŞTA ZAAFİYET

CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, yaptığı yazılı açıklamada, şunları lisana getirdi:

* Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı üzere kritik bir misyona şimdi geçen yıl getirilen Serdar Atasoy’un FETÖ’cü olduğu açığa çıkmıştır. Teğmen rütbesini 1996 yılında Fetullah Gülen’in taktığını itiraf eden, 15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında Bangladeş’te askeri ataşe olarak misyon yapan Atasoy’un FETÖ ile irtibat ve iltisakının darbe teşebbüsünden lakin 4,5 yıl sonra tespit edilebilmiş olması, FETÖ ile çabada içinde bulunulan zafiyet imajını perçinlemektedir.

* 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde pek çok saf ve FETÖ ile ilgisi olmayan kamu işçisinin ihraç edildiği, cezaevine atıldığı hafızalardayken, askeri öğrencilere verilen haksız ve yüksek cezalar ortadayken, FETÖ ile irtibatı aleni olan bir askerin şimdi geçen yıl tuğgeneralliğe terfi ettirilerek, Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı üzere kritik ehemmiyette bir koltuğa getirilmiş olması kamu vicdanında önemli yaralar açmaktadır” sözlerini kullandı.

“ÇOK SAYIDA GÜNAHSIZIN HAKSIZ YERE CEZALAR ALDIĞI BİR DÖNEM”

Özel, açıklamalarına şöyle devam etti:

* Tüm bu gelişmelerle birlikte 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası atanan kimi kaymakam, hakim ve savcıların da FETÖ ile irtibatlarının tespit edildiği anımsanırsa, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının FETÖ ile gayret edemediği anlaşılmaktadır.

* Hatırlanacak olursa Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Araştırma Komitesi, çalışamaz hale getirilmiş, komite raporunun basılması ve görüşülmesi engellenmişti. Çok sayıda günahsızın haksız yere cezalar aldığı bir devirde haklarında soruşturma başlatılan örgüt elemanlarının korunduğu, irtibat ve iltisaklarının tespit edilemediği bir devri yaşıyoruz.

* Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombalayan, demokrasiye kasteden terör örgütünün siyasi ayağının ortaya çıkarılmadığına yönelik tenkitlerimiz gizli kalmakla birlikte bu örgüte bağlı üyelerinin hala daha kritik kurumlarda vazife yapıyor olabilecekleri anlaşılmaktadır. Serdar Atasoy’un örgüt ile ilişkilerinin tespitinde çok ağır bir ihmal bulunmaktadır.

“SORUMLULAR HESAP VERMELİ”

* Bu ihmalin sorumluları ortaya çıkarılmalıdır. Bu istihbarat zafiyetine neden olanlar hakkında inceleme başlatılmalıdır. Bu olay çerçevesindeki ağır ihmallerin nedenleri ve sorumluları ile FETÖ’ye yönelik gayrete ait Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Ulusal İstihbarat Teşkilatı Kanunu kapsamında TBMM bünyesinde kurulan Güvenlik ve İstihbarat Kurulu’na derhal bilgi verilmesini talep ediyoruz.

Özel, “Bu yaşananlar FETÖ ile çabada yürütme erkinin ve iktidar partisinin zafiyet içinde bulunulduğunu ortaya koymaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde anayasal protesto ve şov haklarını kullanan öğrencilere yönelik yapılan soruşturmalarda olmayan örgüt temaslarını tespit ederek, bu ülkenin gençlerini terörist ilan edenler, yanı başlarındaki örgüt üyelerini terfi etmekte, kritik vazifelere getirmekte ve bunun farkına bile varamamaktadır. Bu önemli ihmal ve zafiyetin sorumluları hesap vermelidir”

Sözcü