Toplumsal medyada paylaştığı siyasi mizah içerikli skeçleriyle viral olan usta tiyatrocu Turgay Yıldız, Sözcü HaftaSonu’na konuştu. Kimi vakit mütedeyyin bir AKP’liyi kimi vakit ise bir solcu eskisini canlandıran Yıldız, bu skeçlerin çoğunluğunun doğaçlama olduğunu söyledi. Yıldız, Ankara Üniversitesi Lisan ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Kısmı’ndan mezun oldu. Hayatını Ankara’da sürdüren usta tiyatrocu, İstanbul’a yalnızca şovlar için geliyor.
HEPSİNİN NEDENİ POLİTİK
Turgay Yıldız, “Televizyonda yasaklanma üzere bir durumunuz var mı” sorusuna, “Tabii ki. Şüphesiz” cevabını verdi. Bunu kimsenin kendisine söylemediğini lakin tüm kovulmalarının nedeninin politik olduğunu lisana getiren Yıldız, “AK Parti iktidarından sonra TRT Ankara Radyosu’nda müdürlerden biri, ekran ortağım Bahadır’la bizi aldı karşısına. ‘Siz Türkiye’nin sevdiği iki sanatçısınız, çok yeteneklisiniz lakin gidin’ dedi. ‘Anlamadım’ dedim, ‘Gidin kardeşim’ dedi.
BUNLAR MADALYALARIM
‘Sebep’ dedim, ‘Yav gidin’ dedi. Ben de ‘Peki müdür bey’ dedim. Bunu özel tarihinize yazın, bir gün hatırlatırım size. Hem bize bedel atfediyorsunuz hem de ‘Gidin’ diyorsunuz… Yani aslında şunu demek istiyor: ‘Hükümetin baskısı var, sizi istemiyoruz.’ Ben bütün kanallardan kovuldum. Bunlar benim madalyalarım. 5 kanaldan kovuldum, radyodan kovuldum. (Gülerek) O yüzden ben, ‘kovulma garantili televizyon ve program yapımcısı’ diyorum kendime” diye konuştu.
Hakikaten ağladım!
Yıldız, unutamadığı sahne kazalarından kimilerini da anlattı: “Ankara Sanat Tiyatrosu’nda, güldürü oynuyorduk. ‘Asacaksın Bu Doktorları’ oyunuydu. O sahnede oynadığım karakter, makûs bir karakterdi. Gözümde lens vardı, lensler kurudu. Spot ışıkları kuruttu lensi, o kadar yakındı ki mesafe… Gözüm sulandı ve ağlamaya başladım refleks olarak, istemsiz bir formda. Seyirci de diyor ki ‘Ne kadar gerçekçi.’ Halbuki oynadığım karakterin ağlamaması gerekir.”
UYDURMA PARAYA KOŞTULAR
‘Çok Geç Olmadan’ diye çevreci bir oyun vardı. Benim oynadığım vezir karakteri elindeki paralarla çıldırıyor ve kafayı yiyor. Orada ben sahnede uydurma paraları, altınları atıyordum sağa sola. Oyunu farklı vakitlerde, farklı iki yerde oynadık. Biri alt kültür; Çinçin. Benim doğduğum yerin biraz üstü. Bütün yoksulluğun tabanının olduğu bir yerdir. Sahnede paralar yere saçılınca Çinçin’in çocukları sahneye üşüştüler. ‘Arkadaşlar almayın, geçersiz bunlar’ dedim.
Oynadığın yer değerli
İçlerinden bir çocuk bana motamot şunu dedi: ‘Madem uydurma, ne diye peşinde goşuyon la.’ Tıpkı oyunu Çankaya’da oynuyoruz, ekonomik düzeyi daha yüksek bir yer orası. Bir kızcağız oyundan sonra yanıma geldi, çantasını açtı, cüzdanını çıkardı, içinden bana bir 50 cent uzattı ve dedi ki ‘Al bunu, bir daha kötülük yapma tamam mı?’ Yokluğun olduğu yerdeki çocuğun yansısıyla, varlıklı çocuğun reaksiyonu bu kadar farklı… Oyunu nerede oynadığınız çok değerli.
Aslında manzaralı makale yapıyorum
Televizyonda siyasi tenkit içeren güldürü programlarının yer almamasının sebebinin kaygı ve baskı olduğunu söyleyen Yıldız, şöyle devam etti: “Daha evvel blog sayfasında yazılarım vardı ancak yazıyı pek okuyan olmuyordu. Aslında şu an ben manzaralı makale yapıyorum.
Mizahla bu işi yapıyorum. Bu skeçleri çekmeye 2013-14 yıllarında başladım. Fakat o vakit tek tük izleniyordum. Şems-i Tebrizi’nin ‘Etme’ şiiri vardı, Yılmaz Erdoğan’ın seslendirdiği. Onu ben tornistan ettim, ‘Güneşi ampulle takas ediyormuşsun, etme’ diye AKP’ye uyarladım. O şiiri 20 bin kişi izleyince ‘Bu iş tutar’ dedim.”
Biri mütedeyyin biri solcu eskisi
Yıldız, viral olan tiplemelerinin taşıdığı manaları anlattı: “’Alo Raif abi’ diyen İstek tiplemem var. İstek, AK Parti’li, mütedeyyin. Bilgisiz fakat sezgileriyle sıkıntıyı kavramaya çalışan, yeniden de seçme durumunda kaldığında ‘Allah korkusu kimdeyse’ diye düşündüğü AK Parti’ye yönelen, eski ulusal görüşçü bir abi.
Telefonda konuştuğu ‘Raif abi’ de 12 Eylül sonrası Almanya’ya göç etmiş, bir solcu eskisi. Fakat artık solda da değil, biraz daha bilge kıvamına gelmiş. Daha demlenmiş, hırsları yok. Rıza’nın, Raif ağabeye sorduğu sorular ve aldığı yanıtlar, onun aydınlanmasını sağlıyor.”
Sözcü
