Muğla’nın Datça Yarımadasının beton yığını olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu sanatkarların ve sivil toplum örgütlerinin duyurmasından sonra yansılar giderek büyüdü.

Birinci reaksiyon ünlü tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü’den gelmiş ve Üzümcü mevzuyu 5,5 milyon takipçisine Twitter’den duyurmuştu. Datça Kent Kurulu de vatandaşların belediyeye dilekçe vermeye davet etmişti.

Çeşitli kısımlardan yansılar giderek artarken Muğla Etraf Platformu (MUÇEP) Datça Meclisi, mevzuyla ilgili açıklama yaptı.

Açıklamada “Hepimize ilişkin ortak varlık olan tabiata el konulmasına, özel mülkiyet konusunun kar etme aracı haline getirilmesine ve kamu olarak haklarımızın, varlıklarımızın gasp edilmesine karşıyız” denildi.

“KÖYLE ALAKASI OLMAYAN SİTELER YAPILIYOR”

MUÇEP Datça Meclisi açıklamasında şu sözler kullanıldı:

* Datça’daki köylerin etrafını sıra sıra 35-40 metrekarelik köyle alakası olmayan, yüksek duvarlarla çevrili siteler içinde 1+1 konutlar kuşatmış durumda.

* Bu konutları alanlar daha çok dışarıdan gelenler, bu meskenlerde en çok 2-3 ay yaz tatilini geçirmek için geliyorlar. Bu yapılar yılın 9-10 ayı boş ve atıl bekliyor. Klasik köy dokusu bu 1+1’lerle birlikte süratle yok oluyor.

* Bu konutlar, Etraf Tertibi İmar Planı (ÇDP) mevzuatını bilerek ve  isteyerek yanlış yorumlayıp, gerisinden dolaşarak, müteahhitlere daha çok kâr sağlamaya yarıyor. Hepimiz biliyoruz ki bu yalancı bir saadet zinciri, başlatıcıları da yap-satçılar.

FOTO: SÖZCÜ

“KAÇAK YAPILAŞMAYA KARŞIYIZ”

Bahisle ilgili Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yazı geldiğini belirten MUÇEP’in açıklamasında şu sözler yer aldı:

* Köy dokusuna ziyan veren kaçak yapılaşmaya Datça Belediyesi nezdinde birinci itirazlar yapılmış, belediye de bunun üzerine Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan (ÇŞB) mevzuya ait görüş sorulmuştu. 17 Ağustos’ta bakanlıktan beklenen yazı geldi.

* Yazıda Etraf Nizamı İmar Planı kararlarına nazaran 85 metrekare taban alanını aşmamak üzere yapılacak en çok 2 katlı bir binada birden fazla bağımsız kısım olamayacağı bildirildi. Belediye bakanlık yazısında belirtilen bir bağımsız kısım olabileceği bildiriminin şimdi ruhsat almamış projelere uygulanmayacağını fakat ruhsat hazırlık kademesindeki projelerin ruhsatlandırılacağını açıkladı.

* Belediyenin bu yaklaşımı, telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Bu uygulamanın köyde yaşayan yerleşik halkın ikinci yapı gereksinimleri için ister 50, ister 85 metrekarelik 2 kat yapının yapılmasına pürüz olmadığını biliyoruz.

* Köyünüzde komşunuzun konutunu müteahhite sattığını ve 8 adet daire yapıldığını düşünün. Tavuğunuzu, horozunuzu, ineğinizi susturacaklar, susmayınca kaldırtacaklar, yanınızdaki komşu binada yaşayan en az 20 kişi etrafındaki mesela en az 4 parselin pahasını azaltacak, etraftaki yerler da değersizleşecek.

FOTO: SÖZCÜ

“MÜTEAHHİTLER GÖZETİLİYOR”

Belediye tarafından yap-satçıların ekonomik taahhütleri gözetilerek, 20-25 projenin devam ettirileceğinin açıklanması ve ruhsatlandırılmasının hem Etraf ve Şehircilik Bakanlığının görüşüne aykırı ve hem de Datça’nın imar meselesini artıracağının belirten MUÇEP’ın açıklamasında şöyle denildi:

* Betona teslim olan kıyı kentlerindeki gelişme, kalkınma değil, halkın varlıklarının talan edilmesi olduğunu pek net görüyoruz.

* Bu mevzu Belediye Meclisi’nin Eylül ayındaki son toplantısında resmi gündem dışında konuşulmuş, birebir vakitte müteahhitlik ya da yap-satçılıkla iştigal eden parti kümelerinin sözcülüğünü de yapan bireylerin bir binada bir bağımsız kısım olabileceği tarafında bildirimde bulunan bakanlığa karşı, ‘Hiç değilse her binada 2 bağımsız bölüm’ konusunda daima bir arada çaba edilmesini önerdiğini de üzülerek gözlemledik.

* Bu teklif, imar planlarının hiçe sayılmasıdır, yağmaya devam edilmesi demektir. Bu fikri savunan görüşlere, uygulamalara hukuksal her türlü yol ve yordamla karşı çıkacağımızı duyuru ediyoruz.

FOTO: SÖZCÜ

“DOĞAYLA UYUMLU BİR DATÇA’DA YAŞAMAK İSTİYORUZ”

Daha iyi korunan, tabiatla uyumlu, betonlaşmamış bir Datça’da birlikte yaşanması gerektiği tabir edilen açıklamanın devamında şu sözler kullanıldı:

* Hukuk, milletlerarası kontratlar, bilhassa de imza koyduğumuz Barcelona Sözleşmesi’nin tüzel yükümlülüklerinin yerine getirilmesini, bu kontrat yeterince 1990 yılından beri duyuru edilmiş Datça-Bozburun Özel Etraf Muhafaza Bölgesi’nin korunması için konulan kurallara uyulmasını istiyoruz.

* Tüm siyasi yapılara eşit uzaklıktayız ve hangi siyasi partiye ilişkin genel yahut mahallî idare ünitesi birebir hukuksuz uygulamalara husus olursa birebir biçimde tutum alıyoruz, alırız.

* Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın Anayasa’dan başlayarak bir dizi temel hukuk kuralına ters davranmasına bunun somut biçimi olan MUÇEV Ltd. Şti’nin bütün Türkiye’de olduğu üzere Datça’da da kıyıları ticarileştirip yalnızca parası olanların kullanabileceği yerlere dönüştürmesine karşı da gayret yürütüyoruz.

* Bizim tavrımız hepimize ilişkin ortak varlık olan tabiata el konulmasına özel mülkiyet konusunun kar etme aracı haline getirilmesine ve kamu olarak haklarımızın-varlıklarımızın gasp edilmesine karşı durmaktır. Muğla cennet kalsın.

Sözcü