Dünyayı saran corona virüsü salgının Türkiye’de Mart ayında görülmesiyle bir arada Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı çalışan işçi gemilerinde karantinaya alındı. Ve yaklaşık 8 aydır ailelerine hasret yaşıyor.

“Pandemi” gerekçesiyle yollanmayan işçilerin aileleri toplumsal medya üzerinden seslerini Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar’a duyurmaya çalışıyor. Gemide tutulan çalışanın aileleri, “Çocuklarımız, babalarının yüzünü unuttu.

Birilerine her gün test yapılırken deniz kuvvetleri çalışanlarına neden test yapılmıyor?” diyerek duruma isyan ediyor. İşte yetkililere yollanan  iletilerden kimileri:

D.A: Deniz kuvvetleri işçisi eşim korona yüzünden aylardır meskene gelmiyor. Öğretmenim. Kızımla bir başıma kendimi koruyacağım diye aklım çıkıyor. Ancak okullar açılıyor, aklım almıyor!

H.K: Ne vakit döneceği muhakkak olmayan eşlerimizi bekliyoruz.

M.B: Beklemeye devam ediyoruz. Sizlerin konutunuza gittiğiniz eşlerinizi, çocuklarınızı gördüğünüz üzere tahminen olur da bir gün ezkaza hatırlarsanız aileleri vardı diye eşlerimizi gönderirsiniz…

B.S: Gemideki çalışana de esneklik gelsin. Bir ay sonra doğum yapacağım ve eşimin yanımda olup olamayacağını bile bilmiyorum. Bu psikolojiden kurtarın bizi.

G.B: Limana yanaşılıyor ancak gemiden inmek yasak! Onlarında bir ailesi var! Bunaldı hepsi! Virüs yalnızca gemilerde mi bulaşıyor? Başka kuvvetler neden özgür?

Z.K: Çocuğumun gözyaşı hakkını helal etmiyorum. Yazıklar olsun!

MSB: Denizciliğin maalesef fıtratı bu

Sarayda her gün test yapılırken denizci işçiden esirgenemez

CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, Deniz Kuvvetleri işçisinin yaşadığı bu ıstıraptan uzun bir müddettir haberdar olduğunu söyledi. Özel reaksiyonunu şöyle lisana getirdi: “Pandemi birkaç ayda sona ermemiştir ve birkaç yıla kadar uzayacak bir periyodu kapsayacağı anlaşılmaktadır. Deniz Kuvvetleri işçisinin birikmiş müsaadelerinin kullandırılıp, yüzer ögelere test ve karantina periyoduyla tekrar katılabilecekleri bir tahlilin artık düşünülmesi gerektiği ortadadır. Sarayda her gün test yapılabilirken, Deniz Kuvvetleri işçisinden bunun esirgenmesi kabul edilemez. Bu insan haklarına da alışılmamıştır.”

Sözcü