İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık eski Trabzon Vilayet Jandarma Alay Kumandanı Ali Öz katıldı. Birtakım sanıklar ise Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Dink ailesi avukatlarıyla ve sanık avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmada tutuklu sanıklar Muharrem Demirkale ve Ramazan Akyürek, temel hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaptı.
Tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılan periyodun İstanbul Jandarma İstihbarat vazifelisi Muharrem Demirkale savunmasını CD ortamında hazırladığı sunumla yaptı.
Demirkale, Rakel Dink’in ve ailesinin acılarını paylaştığını tabir etti. Demirkale, Dink’in öldürülme anında olay yerinde olduğu savını reddederek HTS kayıtlarının da bunu gösterdiğini ve hiçbir işçisinin de olay yerinde bulunmadığını söz etti.
Demirkale, “Mütalaada ne denirse densin hiçbir hata isnadı gerçek değil. 30 yıl bu devlet için çalıştım. Suçsuzum” dedi.
AKYÜREK: MEVZUAT ÇERÇEVESİNDE MİSYONUMU YAPTIM
Periyodun Trabzon Emniyet Müdürü ve sonrasında İstihbarat Daire Lideri olan Ramazan Akyürek ise savunmasında şunları söyledi:
* Mevzuat çerçevesinde misyonumu yaptım. Tutukluluğum Şubat 2015’ten beri sürüyor. Çok açık haksızlığa uğradım.
* Başbakanlık teftiş raporunda tarafıma rastgele bir kabahat isnadı yapılmamıştır. Tüm istihbari yazı ve raporları tıpkı gün imzaladım ve tamamı resmi yazı olarak gönderildi.
* Trabzon’da görevliyken operasyon yapılmasını istemem istihbarat mevzuatına ters olurdu. Trabzon’dan bilginin gönderilmesiyle cinayet tarihi ortasında 11 ay var.
* Son 2,5 ayda istihbari bilginin yardımcı eleman kaynaklı olması nedeniyle titiz çalışmalar yapılmış, İstanbul’a resmi yazıyla gönderilmiştir.
* Trabzon’dan İstihbarat Daire Başkanlığına atandığım 8 aylık periyotta, bu husus hiç gündeme gelmemiştir. Bana rastgele bir bilgi intikal etmemiştir.
* Cinayet tarihine kadar cinayetle ilgili bilgileri paylaşmasam paylaşılmasına da mani olsam, düzmece rapor tanzim ettirip çalışanı palavra söylemeye zorlasam, baskı yapsam gizlesem, meğer ben hiç bu türlü yapmadığım üzere tersine bir imaj çizdim.
* Hrant Dink’e hareket olacağı bilgisi istihbarat daireye bildirildikten 3 ay sonra daire lideri oldum. Bahisle ilgili bana gelen rastgele yazılı yahut kelamlı bilgi olmamıştır.
* Daire lideri olarak vazife yaptığım periyotta ‘operasyon yaptırmadı’ üzere suçlamalar yersiz ve dayanıksızdır.
Dink’in “Türklüğe hakaret” davası öncesinde ve sonrasında yaşanan tehdit olaylarına da değinen sanık Ramazan Akyürek, şu tabirleri kullandı:
* Tüm bunlar Hrant Dink’in yaşadığı İstanbul’da olmuştur. İstanbul Emniyeti’nin Hrant Dink konusunu muhafaza komitesine intikal ettirmesi gerekirdi.
* Zira Dink’e yönelik bu türlü bir ortam vardı. Dink’e aksiyon olacağı uyarısı yapılıyor, cinayetten 3 ay evvel Ermeni vatandaşlara karşı olabilecek taarruzlara karşı benim imzam ile 81 ile ihtar yazısı tamim gönderiliyor.
Devrin İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in savunmasının alınması için duruşma 3 Şubat çarşamba gününe ertelendi. DHA
Sözcü
