Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’da Zafer Geçidi Töreni’ne katıldı. Erdoğan, daha sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Gençlik Sarayı’nda resmi merasimle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Türkiye ve Azerbaycan ulusal marşlarının çalınmasının akabinde, merasim kıtasını selamladılar ve askeri geçit merasimini izledi. Daha sonra Erdoğan ile Aliyev, baş başa görüşmenin ve imzalanan mutabakatların akabinde ortak basın toplantısı düzenledi.

“YENİ BİR İŞ BİRLİĞİ OLUŞTURMALIYIZ”

Türkiye’yle ilgili açıklama yapan Aliyev, “Bizim kadar birbirinin yanında olan iki ülke daha yok. Meşhur Bayraktar büyük değişikliğe neden oldu. Bu zaferimize büyük katkıda bulundu” dedi.

Aliyev kelamlarını şöyle sürdürdü:

* Bölgede yeni bir işbirliği oluşturmalıyız. Şayet Ermenistan idaresi savaştan yanlışsız sonuçlar çıkarırsa, ders çıkarırsa onlar da bu projelerde yer alacaklar.

* Türkiye’de bizim zaferimize en az bizim kadar sevinen kardeşlerimize selamlarımı iletmek isterim. Türkiye Azerbaycan birliği sarsılmazdır, ebedidir.

* Şuşa kentine yeni inşa edilen yolu, Türk şirketleri inşa ettikten sonra inşallah bedelli kardeşimle oraya gideceğiz.

Foto: SÖZCÜ

“FRANSA BİZE DE ULAŞMAK İSTİYORDU FAKAT BİZ DÖNMEDİK”

Aliyev’in akabinde açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan “44 gün sonrasında ortaya çıkan sonuç Azerbaycanlı kardeşlerimizi nasıl sevindirdiyse, Türkiye’deki kardeşlerinizi de sevindirdi” sözünü kullandı.

Erdoğan, Dağlık Karabağ’daki duruma ait kelamlarını şöyle sürdürdü:

* ABD, Rusya ve Fransa Karabağ’da sonuç alabilirdi. Putin’in olumlu yaklaşımları bu süreci olumlu istikamete götürmeye yardımcı oldu. İş bu noktaya kadar da gelmiş bulunuyor.

* Rabbim bundan sonraki süreci inşallah başarılarla dolu olarak devam ettirmeyi de nasip eylesin. Karabağ niye bugüne kadar sürüncemede kaldı. 30 sene ne için Karabağ’da bu zahmet çektirildi? Bu MİNSK üçlüsü denilen bu üçlünün vazifesi neydi. Neden bu kadar oyalandılar? Bunu sonuca kavuştururlardı. Daha sonra çok daha olumlu iletiler gelmeye başladı.

* Tabi bunların başında da Fransa. Devamlı Aliyev’i arıyordu. Ondan sonuçlar elde etmeye çalışıyordu. Vakit zaman bize de ulaşmak istiyorlardı ancak doğrusu biz dönmedik. Zira biliyorduk ki keder oburdu. Bunu da bilhassa kardeşlerimiz artık göbeğimizi keseceğiz dediler, adımı attılar.

* Adımı attıktan sonra iş yürümeye başladı. Ondan sonra biz burada Sayın Putin ile görüşmeler yaptık. Bilhassa istihbarat, savunma boyutu yürütüldü. Ben burada sayın Putin’in yaklaşımlarını bir kenara koyamam. Onun olumlu yaklaşımlşarı da bu süreçte tesirli oldu.

“ERMENİSTAN’A KAPILARI AÇARIZ”

* Bu ortada tekrar kardeşimin söz ettiği platform konusunu ben de önemsiyorum. Rusya, Türkiye, Azerbaycan, İran, Gürcistan, şayet kabul ederse Ermenistan da bu platformun içinde yer alabilir.

* Biz barışın güvercinleri olmak istiyoruz. Bizim Ermenistan halkıyla bir düşüncemiz yok. Bizim insanlara bir kinimiz yok. Burada liderlikler çok kıymetli. Kalkıp da sen Karabağ’ı kendi meclisinden geçirdiği bir kararla burası artık devlettir deme hakkına sahip değildir. Bunu Paşinyan bile kabul etmiyor fakat sen Macron olarak bunu geçirmeye çalışıyorsun. Tahminen bu akşam bana kızacak ancak biz hakkı söylemek durumundayız.

* Artık bu bölgesel barışın bölgedeki ülkelere getireceği yükler vardı. Bu yüklerin altyapı, üstyapı, siyasi bunun yanında diplomatik birçok yüklediği vazifeler vardı. Bugün de kardeşime söyledim, şayet bu bahiste olumlu adım atıldığı takdirde biz de kapalı olan kapılarımızı açarız.

* Kâfi ki adımla atılsın, bizim de kapılarımızı Ermenistan’a kapatalım diye bir kederimiz yok. Biz barışın güvercini olmak istiyoruz, kaldı ki Ermenistan halkına bir kinimiz yok, dert Ermenistan idaresidir. Benim ülkemde Ermeniler var. Vatandaşlar hakkı elde eden var, etmeyeni var. Onları da biz kabul ediyoruz. (Sözcü.com.tr/İHA)

Sözcü