Murat Muratoğlu – Yorum | Türkiye’de herkes ekonomi ve futboldan anlar. Ben futbol joker hakkımı Fenerbahçe-Galatasaray derbisi ile kullanıyorum.

Seyircisiz ortamda iki kadronun da belirsizlikleri olduğu için çok fazla ihtimale sahip bir maçtı.

Birinci 30 dakika Galatasaray, 30 ile 45 ortasında Fenerbahçe götürür bu işi dedim.

Gustavo’suz, Pelkas’sız bir Fenerbahçe üzümlü kek üzere yayıldı sahaya… Fenerbahçe pas tertibi olmayan bir manzara verirken, Galatasaray her şeyden biraz ortaya karışık olarak oynadı birinci yarı…

Muslera, Galatasaray için bir kaleciden fazlasıydı.

Adeta grubu ipten aldı…

İkinci yarı Galatasaray’ın baskısı ve Mısırlı futbolcusunun nefis golüyle başladı.

Fenerbahçe’nin attığı golün birkaç santimetre ile ofsayt olması maçın ne kadar ince bir istikrarda olduğunu bize hatırlattı…

İşin aslı o ofsayt çizgisini kim çekiyorsa elinin ayarına bir baktırmalı… Güya Fener orada biraz doğrandı…

Sonraki ataklarda Galatasaray defansa kapanınca, sonuca yatınca maçın yazgısı muhakkak olmuştu.

Fenerbahçe’nin bariz penaltısı Cüneyt Çakır tarafından da verilmeyince yapacak pek bir şey kalmadı.

İlahlar bu türlü istedi, biraz da hakem yardım etti… Galatasaray üç puanı hanesine ekledi…

Derbi de olsa seyirci olmadıktan sonra insan fazla bir tat alamıyor futboldan… Seyrettik, bitti, gitti heyecan olmadan!

Sözcü