KRT TV’de ‘Şimdiki Zaman’ programına konuk olan ÂLÂ Parti Milletvekili Aytun Çıray, 104 emekli amiralin yayımladığı bildiriye ve gözaltılara ait değerlendirmelerde bulundu.
“BU NE BİR MUHTIRA NE DE BİR BİLDİRİDİR”
Emekli amirallerin yayınladığı metni bildiri olarak kabul etmediğini aktaran Çıray, şunları söyledi:
* Bildiri olması için gerisinde kamu gücünün olması gerekir. Münasebetiyle uzun yıllar devlette değerli vazifelerde bulunmuş, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gururlu mensuplarını tasalarını lisana getirdiği bir tavsiye mektubu, bir eksper önerisi yani ismini siz koyun.
* Fakat bu ne bir muhtıra ne de bir bildiridir. Şayet bir bildiri arıyorlarsa Jandarma Genel Komutanlığı’nın internet sitesine girsinler, bildiri orada yazıyor. Emekli amirallerin yayımladığı yazıyı okudum dikkatle içeriğiyle hem fikirdim, bırakın darbeye ilişkin bir şey imasını dahi görmedim.
“BİR MEDYA DARBESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Medyanın tavrının Balyoz, Ergenekon davalarında oluşan tavır ile birebir olduğunu belirten Çıray şöyle konuştu:
* Asıl bizi dehşete düşürmesi gereken şey, Balyoz, Ergenekon davalarının süreçlerinde olduğu üzere birden teğe mevzuhur kalemler, televizyon sözcüleri dün akşam birden teğe ortaya fırladılar.
* Ve birebir o vakit olduğu üzere güya adeta yine bir FETÖ senaryosunu izliyormuşçasına bunlar konuşmaya başladılar. O kadar çok gürültü çıkartıyorlar ki esasen metnin içeriği hakkında hiç konuşulmasını istemiyorlar.
* Metinde ne yazdıklarını eminim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları şu anda hala bilmiyor. Emekli amiraller görüş açıklamış, bunlar ne yapacaklardı Covid-19 hakkında mı görüş açıklayacaklardı?
* Bundan bir yıl evvel büyükelçiler bu mektupta yazılanların aşağı üst birebirini söylemişlerdi, ne için ona hiç kimse ses çıkarmadı? O vakit birinci darbenin ismini koyalım. Bir medya darbesiyle karşı karşıyayız. Artık Yargıtay’dan bir hakim çıkıp canlı yayınlara katılabiliyor.
* Dünyada bu türlü bir şey nerede görülmüş? Yargıtay bildiri yayınlıyor, Jandarma Genel Komutanlığı bildiri yayınlıyor. Biz Yargıtay’ın bildiri yayınlamasına alışığız. Evvelden de çağırıyorlardı 28 Şubat’ta bunların hepsi oraya gidiyorlardı.
“ORGENERAL BÜYÜKANIT’IN GECE MUHTIRASINI NE İÇİN KABUL ETTİNİZ? NİÇİN YARGILAMADINIZ?”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan’ın ‘104 amiralin bildirisi’ hakkında yaptığı konuşmalara karşılık veren Çıray kelamlarına şöyle devam etti:
* Ne diyor Cumhurbaşkanı, ’emekli kamu görevlisinin bu türlü bir yola tevessül etmeye hakkı yoktur’. Ben milletvekili olmadan evvel emekli bir kamu görevlisiydim yani kapıyı kapatıp ölmeyi mi bekleyecektim?
* Cumhurbaşkanı diyor ki, ‘ Lakin geçmiş darbeler ve bildirilerle dolu bu ülkede bir gece yarısı 104 emekli amiralin bu türlü bir teşebbüste bulunması kabul edilemez’ o halde Orgeneral Büyükanıt’ın gece muhtırasını ne için kabul ettiniz? Niçin yargılamadınız? Darbeler ortasında seçim mi yapıyorsunuz?
* Cumhurbaşkanı ‘Bunun ismine tabir özgürlüğü diyemeyiz’ diyor. Bana nazaran söz özgürlüğü. Anayasa’nın 26’ıncı hususuna nazaran, hiç tartışmasız. Ben darbe imasını bu metnin hiç bir yerinde görmedim.
“PARTİDE FİİLİ BİR MİSYONU YOK”
SÖZCÜ muharriri İsmail Saymaz’ın “Bildiriyi yazdığı argüman edilen emekli amiral Ergun Mengi, sav edildiği üzere ÂLÂ Partili ya da GÜZEL Parti’nin danışmanı mıdır?” sorusunu Çıray şöyle yanıtladı:
* Ben kendisiyle hiç karşılaşmadım. Biz başkanlıklar olarak ben de ulusal güvenlikten sorumlu liderken bir çok güvendiğimiz kurmay subaylarımızla, büyük elçilerimizle ve zati partimizde olan büyükelçilerle konuşarak çalışıyorduk.
* Bu kıymetli amiral, muhtemelen bu türlü bir çalışmaya katkı yaptı. Lakin benim bildiğim kadarıyla partiye üye değil. Zaten bir müddet sonra çalışmalarını öne sürerek bu vazifede yapamayacağını söylemiş. Fakat partide fiili bir misyonu yok.
“DÜŞÜNCELERİNİN BENDEN FARKLI OLMADIĞINI ÇOK NET BİLİYORUM”
ÂLÂ Parti başkanı Meral Akşener’in emekli amirallerin bildirisini ‘zevzeklik’ olarak tanımlaması ve parti genel merkezi ile kendisinin farklı görüşlerde olduğu savları hakkında da konuşan Çıray, şu tabirleri kullandı:
* Biz Sayın Akşener’le yanılmıyorsam 24 yıldır tanışıyoruz. Demokrasi ve Türkiye’nin kahraman evlatlarıyla ilgili niyetlerinin benden farklı olmadığını çok net biliyorum.
* Kendisiyle ben bugün geldim Ankara’ya kendisiyle bu mevzuyu şimdi yüz yüze konuşmuş değiliz.
* Kendisine şu ya da bu halde öteki bir bilgi gelmiş olabilir lakin benim telefonla kısa görüşmemden çıkardığım şudur, Sayın Akşener, bunun bir gece vakti, bir kaç kişi tarafından birebir anda sızdırılmasını kast etmiş. Yani adeta bu onun bir yanlış anlamaya neden olacağından kaygı etmiş.
“HANGİ MEVZULARDA PAZARLIK YÜRÜTÜLÜYOR?”
Çıray, AKP ile Biden idaresi ortasında pazarlık argümanlarını gündeme getirdi. “Suriyelilerle birlikte ülkeye büyük bir terör girişi oldu” diyen Çıray şu sözleri kullandı:
* Türkiye’de bir de tüm bunların üstüne hilafet söylemi başladı artık. Bence biraz dikkatlerimizi ve tartışmalarımızı bunun üzerine çekmemiz gerektiğini düşünüyorum.
* Geçenlerde Biden’ın AB’ye gönderdiği ileti çok değerli. Türkiye’nin bunları konuşması lazım. Tahminen de bunları konuşmamızı istemiyorlar.
* Biden diyor ki ‘acele etmeyin, mutabakatlı bir noktaya gidiyoruz, Türkiye’yi dışlamayalım’ Hangi bahislerde pazarlık yürütülüyor? Biden’le telefonla konuşulmuyor ancak kapı gerisinden diğer bir şeyler mi konuşuluyor?
* Türkiye bunları bilmek ister. Münasebetiyle bütün bunların her birisi gündem. Bütün bu gündemlerin her birisi ekmeğinizi etkiliyor, yoksulu fukarayı etkiliyor.
* Bütün bu yanlış dış siyasetler, FETÖ’den bu yana devam eden hukuksuzluklar sonunda her geçen gün Türk milletini daha da yoksullaştırıyor. 10 bin dolar kişi başı ulusal gelirden 6-7 bin dolara düştük.
Sözcü
