İsviçreli araştırmacılar, gönüllülere 10 gün boyunca günde üç adet 150 mg kafein verdi. Bu da günde yaklaşık 4-5 küçük fincan filtre kahveye ya da altı yedi espressoya eşit. Bunun sonucunda çoğunlukla beynin en dış katmanında yahut kortekste bulunan ve bilgiyi işlemeye hizmet eden gri unsurda bir azalma buldular.
Bu azalma, beynin hafıza konsolidasyonu için gerekli olan bir bölgesi olan hipokampüs dahil olmak üzere sağ medial temporal lobda bilhassa çarpıcı ve dikkat cazipti. Bununla birlikte, tesir süreksiz üzere görünüyordu ve kafeinsiz yalnızca 10 gün işleri bilakis çevirebiliyordu.
Basel Üniversitesi’nden Dr Carolin Reichert, “Sonuçlarımız, kafein tüketiminin beyin üzerinde olumsuz bir tesiri olduğu manasına gelmiyor. Fakat günlük kafein tüketimi açıkça bilişsel donanımımızı etkiliyor.” dedi.
GAYE AKŞAM KAHVESİNİN UYKUYA TESİRİNİ BULMAK
Bu araştırmanın asıl maksadı akşam saatlerinde içilen kahvenin uyku üzerindeki tesirini ölçmekti. Baş derisine yerleştirilen elektrotları beynin elektriksel aktivitesini kaydetme formülü olan elektroensefalografi (EEG) kullanarak iştirakçilerin uyku kalitesini araştırdılar.
Deneyler için, her gün nizamlı olarak kahve içen 20 sağlıklı gençten oluşan bir küme çalışmaya katıldı. Deneklerden on günlük bir süreyi aşmaları için günde üç adet 150 mg kafein tableti verildi ve bu müddet içinde diğer bir kafein tüketmemeleri istendi.
Araştırmacılar beyindeki gri unsurda değişiklikler gözlemlese de şaşırtan bir formda, çalışmanın bir modülü olarak tüketilen kafeinin uykusuzluğa neden olmadığını gözlemledi.
Çalışma, Cerebral Cortex mecmuasında yayınlandı.
Bu hafta kahve ile ilgili daha fazla araştırmada, Avustralyalı uzmanlar uzun vadeli, ağır kahve tüketiminin (günde altı yahut daha fazla fincan) kandaki yağ ölçüsünü artırabileceğini buldu.
Kahve ve kafeinin sıhhat üzerindeki tesirleriyle ilgili birkaç çalışma farklı istikametlere çekilirken, çalışma araştırmacıları bunun kardiyovasküler hastalık (KVH) riskini artırdığı konusunda uyarıyor.
Sözcü
