ÖZEL RÖPORTAJ: ALİ AYDIN | TFF’NİN yabancı sınırlanmasını 16’ya çıkarmasını Beşiktaş’ın TFF ve UEFA’yla münasebetlerinden sorumlu yöneticisi Kemal Erdoğan’a sorduk. Erdoğan, muhabirimiz Ali Aydın’a kararın nasıl alındığı ve kulüplere bu kritik süreçte ne üzere yararlar getireceğini anlattı. Siyah-beyazlı yönetici, şunları söyledi: “Başkanımız Sayın Ahmet Parıltı Çebi önderliğinde bu durumu Kulüpler Birliği’ne taşıdık. Öbür kulüplere izah ettik ve çoğunluğunun görüşü olumlu oldu. Gruplarımız ligin ikinci yarısında takımlarında 16 yabancı futbolcu bulundurabilecek.
Kemal Beyefendi öncelikle ligin birinci yarısını başkan bitirdiğiniz için sizi ve Beşiktaş topluluğunu tebrik etmek istiyorum.
Herkesin takdirini alan keyifli futbol oynuyoruz. Yöneticiler olarak bizler, hocamız, teknik grubumuz, oyuncularımız şampiyonluğu istiyoruz. Pandemi şartları her şeyi zorlaştırıyor. Taraftarımızı çok özledik. Dönemin birinci yarısını başkan tamamladık. İkinci yarıda güçlü maçlarımız var. Çalışmaya devam edeceğiz. Bu muvaffakiyetin arkasında birlik ve beraberlik var. Yöneticiler, teknik heyet ve futbolcularımız daima birlikte kolej havası içinde el ele uğraş ediyoruz. Kulüpte, Ümraniye’de hem yönetici arkadaşlarımız hem teknik heyetimiz birlikte ağır mesai yapıyor. Futbolcu arkadaşlarımızın hoş bir ahengi var. Aslında aile gibiyiz ve Beşiktaş ailesi olarak şampiyonluk için adım adım ilerlemek istiyoruz.
Ligin ikinci yarısında takımda yabancı sonu on dörtten on altıya çıkarıldı. Bu süreçte Beşiktaş’ın birinci teklif yapan kulüp olduğunu biliyoruz. Süreç nasıl başladı?
Türkiye Futbol Federasyonu ligin ikinci yarısında geçerli olmak üzere bir karar aldı. Covid-19 PCR testi müspet çıkan oyuncuların çokluğu nedeniyle maçlar ertelenmeyecek. Her ekip en az dokuz kişi ile alana çıkmak zorunda olacak. En az dokuz kişi alana çıkamayan ekip hükmen mağlup sayılacak.
Bu karar ligin sürdürülebilirliği açısından makul görülebilir. Lakin bir karar alındığı vakit futbolun tüm taraflarına tesiri göz önünde bulundurulmak zorunda.
‘DİĞER KULÜPLERE DE İZAH ETTİK’
Takımda bulunacak yabancı oyuncu sayısı sonlandırması nedeniyle gruplarımızın faydalanamadıkları oyuncular var. Liderimiz Sayın Ahmet Işık Çebi önderliğinde bu durumu Kulüpler Birliği’ne taşıdık. Öbür kulüplere izah ettik. Kulüplerimizin çoğunluğunun görüşü olumlu oldu. Kulüpler Birliği mevzuyu TFF’ye taşıdı.
Türkiye Futbol Federasyonu, “yabancı sayısı 16’ya çıkartılsın” teklifini kabul etti. Kadrolarımız ligin ikinci yarısında takımlarında 16 yabancı futbolcu bulundurabilecek. Ayrıyeten 21 kişilik takıma 12 yerine 14 yabancı futbolcunun ismi yazılabilecek.
Bu süreçte hangi kulüpler Beşiktaş’ın bu teklifini destekledi. Desteklemeyenlerin münasebeti neydi?
Kulüpler Birliği’nin oy birliğiyle karar almasını beklemek doğal olarak çok uygulanabilir değil. Oy çokluğuyla karar alınması kulüplerin ortak bir hal oluşturmasını sağlayacaktır. Buna bu türlü bakmamız gerekir.
Alınan hiçbir karar Beşiktaş’a yönelik alınmıyor. Türkiye Futbol Federasyon’unun aldığı her karar Türkiye’deki futbolun tüm paydaşlarını etkiliyor. Kulüpler yabancı futbolcularına önemli bedeller ödüyorlar. FIFA’nın kuralına nazaran kontratlı futbolcuyu grubun oynadığı maçların muhakkak oranında oynatmak zorundasınız. Yoksa futbolcu tek taraflı olarak mukaveleyi feshetme hakkı kazanıyor. Kulüpler ne yapsın?
FIFA ve UEFA dünyada futbolu düzenleyen çerçeve kararları alıyor. Ülke federasyonları da çerçeve kurallara uyumlu kararlar alarak futbola istikamet veriyorlar. Lig oynanırken alınan kararlar birden fazla vakit kulüpleri güç durumda bırakıyor ve ziyan gören kulüpler oluyor. Örneğin TFF döviz kurunu sabitledi ve tüm kulüpler o kuru baz alarak planlamalarını yaptı. Ortadan vakit geçti ve TFF kuru değiştirdiğini açıkladı. Bu da bütün kulüplerin hesaplarını alt üst etti. Kuralların koyulmasına elbette kimse itiraz edemez. Ancak kurallar herkese eşit uygulanmalı.
Bu kuralın çıkmasının iyi tarafı nedir?
Kemal Erdoğan, muhabirimiz Ali Aydın’ın sorularını içtenlikle yanıtladı.
Bir kulübün pandemi gerekçesiyle alınan kararlar içinde boğulup 9 oyuncusunu alana çıkartamaması öncelikle ülkemiz futbolu için üzücü bir durum oluşturur. Bu türlü bir durumu hiçbir kulübümüzün yaşamasını istemem. Beşiktaş olarak biz bu uygulama nedeniyle rakibimizi alanda yenmeden, hükmen galip gelmeyi içimize sindiremeyiz. Futbol oynanınca hoş.
Yabancı hududunun 16’ya çıkarılması kararı kulüplerin süreksiz müddetliğine de olsa takımında tuttuğu ancak faydalanamadığı oyunculardan da yararlanmasını sağlayacak. Yeni dönem başlarken de tüm kulüpler daha sağlıklı planlamalar yapabilecekler.
Beşiktaş’ın TFF ile ortası nasıl? İstediğiniz vakit gerekli yerlere ulaşabiliyor musunuz?
Beşiktaş Türkiye’nin en eski kulübü. Türkiye Futbol Federasyonu da her türlü futbol faaliyetlerini ulusal ve milletlerarası kurallara nazaran yürütmek, teşkilatlandırmak, geliştirmek ve Türkiye’yi futbol konusunda yurt içinde ve yurt dışında temsil etmek üzere kurulmuştur. Elbette TFF ile her kulüp üzere güçlü ilgilerimiz var. Daima irtibat halindeyiz.
Adaletli kararların alınması için, ülke futbolunun daha kaliteli hale gelebilmesi için uğraşıyoruz. “Türkiye’de futbol” deyince bir bütünden bahsediyoruz. Federasyon, kulüpler, hakemler, oyuncular, yöneticiler, tesisler bir bütünün kesimi. Her bir paydaşın asli vazifesi bütüne ziyan vermemek olmalıdır bizce.
‘BANKALAR ÖDEME BEKLİYOR’
Gruplar limitler ve bütçeleme konusunda nasıl bir yol izliyor? Transferde nelere dikkat ediliyor?
Ülkemizde kulüpler çok borçlu. FIFA, UEFA, Federasyon sürdürülebilirliği sağlamak için çeşitli kararlar aldılar. Kulüplere limitler tanımlandı. Bütçeler oluşturuldu. Kurlar tanımlandı.
UEFA, FIFA sistem çalışsın, futbolcunun maaşı vaktinde ödensin diyor. Federasyon esasen borcun var. Oyuncu sat ya da borcunu öde o denli transfer yap diyor. Taraftar transfer bekliyor. Banka ödeme bekliyor. Aslında tüm kulüplerimizin durumu bu.
Bu sözlerim aslında bir fotoğraf karesini tanım ediyor. Lakin bu aslında husus anlık bir fotoğraf değil. Bunu bir sinema üzere düşünün. Geçmişi ve geleceği var. Geçmişten çıkarımlar yapmamız geleceği de planlayıp yönetmemiz gerekiyor.
Kimi kulüpler pansuman tahlillerle kimi adımlar atıyorlar. Tahminen bugün için sempati oluşuyor. Lakin aslında o kulübün borç yükü derinleşiyor. Yarınları daha zora giriyor. “Buraya nasıl gelindi ve bundan sonra neler yapmamız gerekiyor?” sorusunu futbolumuzun içindeki herkesin kendisine sorması lazım.
‘BEŞİKTAŞ’IN PARASI OLDUĞUNDA HASSAS’
Lider Çebi sıkı pazarlık yapan birisi. Bunu dönem başında gösterdi. Devre ortası transferde nasıl bir yol izlenecek?
Liderimiz Beşiktaş’ın parasını harcarken elbette çok hassas davranıyor. Özel hayatında Beşiktaş’taki kadar pazarlıkçı değil, eli açık lakin husus Beşiktaş’ın parası olduğunda çok hassas davranıyor. Hem borçsuz bir Beşiktaş için çalışıyoruz hem de şampiyonluklar yaşamak istiyoruz. Taraftarımızı memnun etmek istiyoruz. Şartların el verdiği, hocamızın istediği, Beşiktaş’a yarar sağlayacak oyuncuları ailemize dahil etmek istiyoruz. Genç oyuncularımızla ilgili yol haritaları oluşturmaya çabalıyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor. Sonlu imkanlarla mümkün olanın en iyisini yapma gayreti veriyoruz.
Nasıl bir ikinci yarı bekliyor bizi? Öncelikle pandeminin tüm dünyada bir an evvel bitmesini diliyorum. Gruplarımız için de hastalıktan, sakatlıktan uzak keyifli bir ikinci dönem olur inşallah. Güçlü rakiplerimiz var. Grup takımlarına destekler olacak. Rekabet zorlaşacak lakin Beşiktaş’ta herkes el ele verdi ve şampiyonluk istiyoruz. Keyifli futbol oynayıp, bir ortada olamasak da milyonlarca taraftarımızı keyifli etmek istiyoruz.
Pandemi sonrasını nasıl görüyorsunuz?
Biraz evvel de belirttim. Aslında Türkiye’de futbol dediğimizde bir bütünden bahsediyoruz. Federasyon, kulüpler, hocalar, oyuncular, hakemler, yöneticiler bir bütünün kesimleriyiz. Yükselirsek birlikte yükseliriz. Düşersek birlikte düşeriz. Ülkemizde futbolun kalitesini arttırmak zorundayız. Bu mevzuda da öncülük yapma vazifesi Türkiye Futbol Federasyonu’na düşüyor. TFF’nin futbolun tüm paydaşlarını bir ortaya getirip bir stratejik plan hazırlanmasını sağlamalı diye düşünüyoruz. 2025’te, 2050’de Türk futbolunun nerede olacağını ve oraya nasıl ulaşılacağını planlamamız gerekiyor.
Ben FIFA’ya UEFA’ya karşı TFF önderliğinde tek beden olmuş bir Türkiye görmek istiyorum. Bankalar Birliği ile müzakerelerde kulüplerin çıkarlarını savun bir TFF olsun istiyoruz.
TFF önderliğinde Türk futbolunda kalitenin arttırılması için tüm paydaşların beklenti ve görüşleri alınmalı. Bu doğrultuda çağdaş kararlar alınmalı ve her kesite adaletli bir uygulama sağlanmalı. Futbola taraf verme vazifesi TFF’nin. Biz Beşiktaş için çaba veriyoruz. Elde ettiğimiz kazanımlardan elbette tüm kulüplerimiz, tüm oyuncular, tüm hocalar, tüm hakemler, tüm futbol muhabirleri, tüm taraftarlar faydalansın istiyoruz. Bu bütünün her kesiminde kalite artsın istiyoruz.
‘İNANMIŞ LİDERİMİZ VE İDARE KONSEYİMİZ VAR’
Türk futbolunun, Türk futbolcusunun, Türk kulüplerinin dünya futbol bölümündeki bedellerini arttırmak için çalışmalıyız. Bu mevzuda öncülük misyonu de TFF’ye düşüyor.
Biz Beşiktaş olarak öncelikle kurumsallaşma için kıymetli adımlar atmayı sürdürüyoruz. Teknolojiden, bilimden yararlanan, profesyonelce yönetilen bir Beşiktaş çok uzak değil.
Uygun niyetli, çalışkan ve yetenekli futbolcularımız var. Kalitesiyle bedel katan hocamız ve teknik grubumuz var. Yıllardır bir ortada olduğumuz idari takımda arkadaşlarımız var. İnanmış liderimiz ve idare şuramız var. En kısa müddette çok özlediğimiz taraftarımızla Vodafone Park’ta buluşup şampiyonluk müzikleri söylemek istiyoruz.
Sözcü
