Kimlik denetimi yapmak isteyen polislerle yaşadığı polemiğinin akabinde gözaltına alınmasıyla ülke gündemine oturan Hatay Barosu Lideri Avukat Ekrem Dönmez, orada yaşananları ve devamındaki süreci tek tek toplumsal medyadan anlattı.
“USULE UYMADAN KİMLİK SORMA SÜRECINE İTİRAZ EDİLEBİLİR”
Polisin her nerede olursa olsun Polis Görev ve Selahiyet Kanunu kapsamında kimlik sormadan sebep bildirmesi gerektiğini hatırlatan Dönmez, şu tabirleri kullandı;
*Polis makul sebep olmadan durduk yere yahut salt polisim diye kimlik soramaz. Makul sebep/yazılı buyruk varsa evvel kendi kimliğini göstermek ve bu sebebi/emri açıklamak, vazifesinin özel bir gereğini yerine getirmek üzere kimlik sorabilir.
*Kimlik sorduğu kimse isterse bu süreç için tutanak tutularak ilgiliye verilir. Kimlik taşıma değil kimliği ispatlama yükümü vardır. Bu yordama uyulmadan yapılan rastgele bir kimlik sorma sürecine her yurttaş itiraz edebilir.
*Usulsüz sürece itiraz eden yurttaşa kimlik sebebiyle gözaltı süreci dahi yapılamaz. Kimlik sorma süreci sırasında polisin hukuka ters davranışı, bu süreçten sonraki süreçleri hukuka muhalif hale getirir.
SAVCININ BUYRUĞU OLMADAN GÖZALTINA ALAMAZ
Yola uyularak kimlik sorulan hallerde ise kimliğine ait bilgi vermeyen ve bu nedenle kimliği belirlenemeyen şahıslar hakkındaki gözaltı sürecinin CMK kararlarına nazaran yerine getirileceğini belirten Dönmez, “Gözaltı isimli bir süreçtir. Yani lakin cumhuriyet savcısı ve fakat yazılı buyrukla gözaltı sürecine karar verebilir, tez hallerde bu buyruk, daha sonra yazıya geçirilmek üzere kelamlı olarak alınabilir. Yani cumhuriyet savcısının buyruğu olmaksızın polis gözaltı süreci yapamaz” bilgilerini paylaştı.
“AYRICALIK BEKLEMEDİM”
Kimseden baro lideri yahut avukat sıfatı ile ayrıcalık göstermesini istemediğini kaydeden Dönmez, şöyle devam etti;
*Baro başkanıyım/avukatım diye kendimi tanıtarak polise kimlik göstermem demedim. Kimseye beni tanıması mecburiliği yüklemedim, tanımasını beklemedim.
*O vilayette baro lideri olmam, beni kimsenin tanımasını gerektirmiyor. Hala de ayrıcalık istemiyorum. Sade vatandaşım. Bırakın o denli kalayım, lakin beni de o halimle tanıyın. Hukuk salt benim için değil herkes için uygulansın.
*Polis üstteki tarzı yerine getirmeden kimlik sorduğu için, bir ayrıcalık istemeden/vatandaş sıfatıyla yapılan sürece itiraz ettim. Bilenler bilir, geçmişte buna benzeri önüme gelen hukuksuz her sürece tıpkı itirazı yaptım.
*Polisi görünce başını kaldırmaya hamaseti olmayanlar, kanun bilmeyenler, kanunu işine geldiği üzere çarpıtanlar şunu bilsin; polis devlet değildir.
*Sokakları süpüren/tapuda/nüfusta/adliyede iş gören/sıfatı devlet memuru olan kimseden farklı bir kutsiyeti yoktur. Herkes işini yapıyor. Lakin bir şey olsa çabucak polise şöyle şöyle koşarsın diyenler, bilin ki hangi yere işiniz düşerse düşsün, her memur işinizi yapmak durumunda. Bana lütfedilecek bir hizmet yoktur. Sevmeyen yapmasın.
‘BEN DEVLETİM’ TARTIŞMASI
Görüntüde polis memurunun ‘Ben devletim’ kelamlarına cevaben “Ben sizden daha fazla devletim” dediğini, bunu söylerken var olan avukat kimliği ve baro lideri sıfatını kastetmediğini tabir eden Dönmez, “Egemenlik kayıtsız koşulsuz milletin ise, her bir yurttaş hükümrandır. Polis kıyafetini çıkarınca, tıpkı vazifeliler de o egemenliğe dahildir. Hükümran, polis değil, egemenliğin kaynağı olan millettir” dedi.
“POLİS MISYONUNU BERBATA KULLANDI”
Savcı buyruğu olmadan hakkında gözaltı süreci uygulandığını vurgulayan Dönmez, “Polis isimli vazifesini yerine getirmedi. Polis vazifesini berbata kullandı/hürriyeti tahdit hatası işledi/darp cebir izi oluşturacak biçimde yaralama kabahati işledi/tehdit etti. Bunun bir öbür ismi işkencedir” diye konuştu.
TENKITLERE YANIT BILGI
“Ne olurdu kimlik gösterseydin, iki saniye sürmezdi, baro başkanı/avukat olduğunu söyleseydin de bu hale gelmeseydi, ne oldu kendi kendini rezil ettin, alamazlar dedin aldılar” diyenlere yanıt veren Dönmez şu tabirleri kullandı;
*Evet kimlik göstersem, vazifemi söylesem tahminen keyfim kaçmaz yemeğe devam ederdim. Bu beni kurtarır ancak insan olmak, avukat olmak, baro lideri olmak, hepsinden kıymetlisi hukukun ağır biçimde ihlaline göz yuman bir kişi olarak onurumu kaybederdim, kendimle yüzleşemezdim.
*Herkes sorumlu davransa her yer daha hukuk devleti olur. Elbette polis işini yapsaydı ve keşke hiç yaşanmasaydı. Lakin niçin abarttın diyenler, evvel polise niçin işini düzgün yapmadın demeyi öğrenmeliler ki pek çok kişi buna sonunda hak verdi. Türk polis teşkilatını cürüm işleyenlere heba ve feda etmeyin.
“İÇİŞLERİ BAKANI TARAF OLDU”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kimsenin imtiyazlı olmadığını basına söz etmesinden sonra EGM’nin yaptığı açıklamayı toplumsal medya hesabında yine paylaşarak, idari olarak süreç yapması beklenen ve ceza vermesi gereken bir hususta kanaatini açıklayarak sürece taraf olduğunu savunan Hatay Baro Lideri Dönmez, “Böylece idari ve cezai sorumluluk oluşturacak biçimde hareket ettiler. Bir milletvekili de polisleri yalnız bırakmayacağını açıkladı. Yeminine sadık kalır umarım” biçiminde konuştu.
TBB’NİN AÇIKLAMASINA REAKSIYON
Türkiye Barolar Birliği’nin yaptığı açıklamaya değinen Dönmez,”TBB yaptığı eksik açıklama ile güya imtiyaz istermişim üzere bir baro liderinin o vilayette tanınması gerektiğinden bahsederek algıyı öteki bir yere yönlendirmiş ve mevzuyu bilmeyen insanların haksızca ithamına sebebiyet vermiştir. Bu türlü bir açıklama yerine keşke hiç yapmasaydı” dedi.
DEVLETİN PARTİLEŞMESİ, PARTİNİN DEVLETLEŞMESİ
Dönmez, şöyle sürdürdü:
*Avukat sıfatı olanların, mevzuyu bilmediği için kızan, eleştiren yurttaşlarımızdan daha gerideki ve keşke hiç o diplomaya sahip olmasalarmış dedirten yorumlarını da gördüm, o an kadar canımı yaktı. Ömrünü ceza hukukuna veren anlı ulu ceza hukukçuları da kar etmedi bunlara.
*Bir öbür tehlike, iktidara oy vermiş yurttaşlar ile iktidarı temsil edenlerden bazılarının kabahat ile hatalıyı birbirinden ayıramayacak kadar husustan uzak yahut yakın da olsa polise kelam söylendiğinde iktidara kelam söylenmiş anlayışı içinde, polis yanılgı yapmaz biçimindeki yaklaşımı.
*Bu durum çok daha vahim. Bu da devletin partileşmesi, partinin devletleşmesi tehlikesi yaratıyor. Partilerin memuru, memurların da partisi olmaz. Polis=iktidar değildir. Hata işleyen polisi sahiplenmeyin. Yurttaşlar bu durumdan çok rahatsız.
*Ha bir de; alkol alıp almamak yalnızca bana ilişkin bir tercihtir, fakat yeniden de söyleyeyim, hastanede alkol testim sıfır promil çıktı. Toplumsal medyada en hafifi ile en aşağılık küfür, hakaret ve tehditlerin hepsi için yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağım. Tespitleri yapılmıştır.
“HUKUK ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞIM”
*Yasal yola şimdi ben başvurmadan, özürlerini birebir yoldan yazmayanlar ve bana iletmeyenlerle hukuk önünde hesaplaşacağım. Son söz… Artık biliyorum, kopan fırtınadan anladım ki, bilinmez bir alana çomak soktum. Ancak bu tartışmadan hukuk çıkarlı çıkacak, ülkemiz kazanacak.
Sözcü
