● Sayın Akın Öngör, kitabınızın ismi “Güç’ten Sonra Devam.” Gücü nasıl tanımlıyorsunuz?
Kitabımda belirttiğim üzere Max Weber gücü şöyle tanımlıyor: “Güç, toplumsal ilgiler çerçevesinde bir iradenin, ona karşı gelinmesi halinde dahi yürütülebilmesi imkanıdır.” Ben de gücü bu türlü tanımlıyorum. Yapabilmek, niyetlerini, vizyonunu, görüşlerini gerçekleştirmek için dirençlere karşın ve onların üstünden gelerek yapabilmek, yaptırabilmek. İngilizce Power kullanılıyor… Yani kuvvet. Güçle kuvvet iç içe.

TAHLİL TEKLİFLERİ
● Siz mesleğinizin başındayken hiç muvaffakiyet öykülerinden ilham aldınız mı? Bir rol modeliniz var mıydı?
Ben yöneticilik açısından uygulama ve vizyonundan ilham aldığım şahısların başında General Electric’in efsanevi CEO’su Jack Welch gelir. Bilhassa bütün çalışanların, her kademenin, katmanın katıldığı toplantılar… Onlara serbestçe kelam vererek görüşlerini sınırsız aktarmalarını sağlaması, her kişinin idareye şahsen katılması… Bunun sonucu şirketteki aksaklıkları her katmandan dinleyerek tahlil tekliflerini önemli olarak dikkate alması çok değerliydi.
Bilginin gereksiz yönetici filtrelerine takılmadan gerçekleri bütün çıplaklığıyla görülebilmesinin
sağlanması, tahlillerde daima birlikte çalışarak tekliflerin dikkate alınması, inovasyon ve karşıt fikir, tekliflerin önünü açması çok etkileyiciydi.

GRUP ÇALIŞMASI YAPTIK
● Garanti Bankası’nın başarılı dönüşümü için alanında en iyi şahısları bulup onlarla birlikte çalıştınız. Bankayı “Ortak akıl” ile yönettiniz. Muvaffakiyet için en kıymetli faktör takım çalışmasıdır diyebilir miyiz?
Burada en değerli öge ülkenin en iyi ve en yetenekli yöneticilerini takıma alma beceresidir. Onlarla takım çalışması yaparak bu düş kadrosunu ortak akıl yaratmaya, yönlendirmeye ve bu kararları uygulamaya itina göstererek grup çalışması yaptık. Orada en iyileri almayı pek çok üst yönetici istemiyor, kendi yerini sağlam tutup bir tehdit yaratmamak için… Benim yaptığım, özgüvenle en iyileri almakta çekinmeyip harikulade bir kadro yaratmam. Bununla kalmayıp üst idare yanında orta idaresi de yani yüzlerce yöneticiyi de bu grup çalışmasına dahil ederek grubu genişletip sonunda bütün banka çalışanlarıyla bir arada muvaffakiyete ulaşmak, sonra da muvaffakiyetin mükafatlarını hakkaniyetle hiçbir torpile fırsat ve müsaade vermeden bölüşmek. Evet, takım çalışması fakat hangi takımla? Benim yaptığım üzere mevzularında başkan olan en fevkalade, bıçak üzere yöneticilerden oluşan bir ekiple…

GENÇLERE TAVSİYELER
● Gençlere fırsat veren bir çalışma kültürü oluşturdunuz. İş hayatına yeni başlayan gençlere ne önerirsiniz? Bu güç kovid periyodu muvaffakiyete pürüz midir?
İş hayatına yeni giren gençlere, çalışacakları iş yerini seçerken önünün açık olabileceği, katkıda bulunmasına müsaade verilen ve ihtimamla teşvik edilen bir iş yerini seçmesini öneririm. Çalışma kültüründe, bedellerinde dürüst, çalışkan, yeteneklilerin hünerleri, yetileri yüksek olanların yükselme imkanının olduğu, iltimas, adam kayırmanın olmadığı, rüşvet,
yandan çıkar sağlama, yandaşlarına çıkma yapıp kendisine güç yahut öteki menfaat sağlama niyetleri olmayan
iş yerlerini öneririm. Çalışma kültürü meritokrasi olarak hak edenin yükseldiği iş yerlerini öneririm. Böylelikle kendilerini eşit rekabet ortamında en iyilerden daha iyi olmaya yönlendirir ve muvaffakiyete ulaşırlar. Korona devri çalışma koşullarını değiştirdi. Yahut daha doğrusu dijitalleşmeyi hızlandırdı. Gençlerin, Z jenerasyonunu ve hatta Y neslinin bu mevzularda ezaları olmadığını düşünüyorum. Aslında bu durum gençlere ve bu jenerasyonlara izafî olarak avantaj sağlıyor.

Sözcü