Televizyon imalcisi Armağan Çağlayan’ın ‘196Sekiz’ isimli YouTube kanalına konuk olan AKP Genel Lider Yardımcısı Uzman Ünal, toplumsal medyada sık sık gündem olan ‘Ak troll’ tartışmasına ait açıklamalarda bulundu.
Ünal, Çağlayan’ın, “Gerçekten herkesin kelam ettiği bir Ak Troll ordusu var mı?” sorusunu “Hayır” diyerek karşılık verdi.
“AKP OLARAK 2 MİLYON 100 BİN KİŞİ İLE TOPLUMSAL MEDYADA BULUNUYORUZ”
Çağlayan, “Peki kim o hepimizin altına, bize küfür yazanlar? Zira mesela ben CHP ile ilgili bir şey yazdığımda, HDP ile ilgili, GÜZEL Parti ile ilgili bir şey yazdığımda çabucak altına küfür geliyor. Lakin Ak Parti ile ilgili bir şey yazdığımda kimse bana küfür etmiyor. Nasıl oluyor?” sorusunu lisana getirdi.
Çağlayan sorusuna “Hayır, o denli değil” diyerek cevap veren Ünal kelamlarını şöyle sürdürdü:
* Ben bir tane tweet atıyorum, tweetimin altına en az 100 tane hakaret geliyor. Ve hatta tehdit geliyor, hatta Direkt Bildiri’den (DM) yazıyorlar.
* Biz Ak Parti olarak yalnızca 2 milyon 100 bin teşkilat mensubumuzla gerçek şahıslar olarak toplumsal medyada bulunuyoruz. Onun dışında ‘no-name’ hesaplar ya da Ak Parti ile ilgisi olmayan hesaplar, bunlarla rastgele bir bağ oluşturmuyoruz.
* Ancak ‘trollük’ dediğimiz şey bir kimlik değil, bir davranış biçimi. Bu ‘troll’ dediğimiz davranış biçimi; kendisini DÜZGÜN Parti’li, kendisini MHP’li, kendisini CHP’li, kendisini Ak Parti’li olarak tanımlayan insanlarda da ortaya çıkabilir.
“YEŞİL KÜRE’NİN EMELI KÜFÜRÜ GÖRÜNÜR KILMAKTI”
Bu hususta bir yanlışa düşüldüğünü söyleyen Ünal, şunları söyledi:
* Cinsel tacizde bulunan ya da bayana şiddet uygulayan ya da şiddet davranışı sergileyen her kim olursa olsun bu davranışın bizatihi kendisi en ağır biçimde karşılık bulmalıdır.
* Artık bu davranışı alırsanız, yani bu berbat davranışı bir inançla, bir fikirle, bir siyasi görüşle eşleştirirseniz o sorunu çözemezsiniz.
* Tacizin, şiddetin, hakaretin, siber zorbalığın hangi şahıstan gelirse gelsin onun kanısına, inancına, siyasi görüşüne bakmaksızın buna reaksiyon göstermeniz gerekir.
* Şayet onu CHP’li diye tanımlarsanız, onu Ak Parti’li olarak tanımlarsanız, onu GÜZEL Parti’li olarak tanımlarsanız bunu içinden çıkılmaz bir hale dönüştürürsünüz.
* O yüzden biz ‘Sosyal Medya Etik Kuralları’nı yayınladık. O birinci faz çalışmamızdı. Bizim emelimiz orada şuydu: Dedik ki, ‘sosyal medyada etik davranmayan her kim olursa olsun buna karşı ortak reaksiyon göstermeliyiz. Sonra da bir ‘yeşil küre’ uygulaması yaptık. ‘Yeşil küre’ uygulamasının maksadı şuydu: Küfürü, hakareti, dezenformasyonu görünür kılmak
“SİBER DÜNYA KENDİ HUKUKUNU ARIYOR”
Ünal, “Sosyal medya maddesinden da siz sorumluydunuz. Ne gelecek bizim başımıza? Ne olacak?” sorusuna ise şu karşılığı verdi:
* Az evvel kelamını ettiğim o siber dünya kendi hukukunu arıyor. Amerika bunu belirli bir tabana oturttu. Almanya aşikâr bir yere oturttu. Fransa bir düzenleme yaptı, Anayasa Duruşması iptal etti.
* Şu anda o siber dünya ile ilgili bir düzenleme arayışı var. Orada da sorun şu: Klâsik hukukla oradaki cürümleri yargılamanız ve sonuç almanız pek mümkün değil.
* Bence siber hukukun oluşması gerekiyor. Yani ‘bilişim suçları’ dediğimiz hataların tanımlanması ve açıklığa kavuşması gerekiyor. Yaptığımız düzenleme bir yasaklamadan fazla bütün bu hakları bir hukuk yerine oturtmayı amaçlıyor.
* Türkiye’nin çizgisi AB ve ABD çizgisi şu an. Yani biz Almanya’nın yaptığı düzenlemeyi temel aldık fakat bizi sistematik olarak İran, Rusya, Çin sınırına bu hususta itmeye çalışıyorlar.
* Yani Türkiye’yi yasakçı, otoriter, bu hususlarda katı ve sansürcü bir konuma itmeye çalışıyorlar. Bizse ısrarla onlarla bağ kurmaya çalışıyoruz, muhataplık oluşturmaya çalışıyoruz.
“MYK TOPLANTILARINDAN 2 GÜN EVVEL CORONA TESTİ YAPTIRIYORUZ”
“Korona sorunu siyasilere atladı. Bir söylenti var ya: ‘Ak Parti’lilere haftada bir kez Korona testi yapıldığı’ istikametinde. Var mı bu türlü bir şey?” sorusunu da yanıtlayan Ünal, “Hayır. Yalnızca şu var: Diyelim ki MYK toplantısı yapılacak, toplantıya girecek şahıslara toplantı öncesinde test yaptırıyoruz. İki gün evvelce yaptırıyoruz” açıklamasında bulundu.
Sözcü
