Kozlu ilçesinde 8 Ocak 2014te meydana gelen olayda Ayşegül E., konuta alkollü gelen özel bir şirkette gece bekçisi eşi Muhammet Ali Eyi, kendisine ve 4 çocuğuna hakaret edip şiddet uyguladığı gerekçesiyle boğarak öldürdü.
Ayşegül E., hareketinde legal savunma ve mecburilik hali olduğu gerekçesiyle 24 yıla kadar mahpus istemiyle tutuksuz yargılandı. Zonguldak 2nci Ağır Ceza Mahkemesinde 10 Şubat 2015’te sonuçlanan davada Ayşegül E., mecbur bırakılarak genç yaşta evlendiğini, 18 yıl içinde çok şiddet gördüğünü anlattı.
Olay günü ise meskene alkollü gelen eşinin kendisine şiddet uyguladığını anlatan Ayşegül E., bıçakla kendisine saldıran eşinin elinden düşen bıçağı almak isterken yaşanan itişme sırasında kendisini korumak gayeli boğazını sıkarak koltuğa ittiğini ve bir müddet sonra hareketsiz kaldığını anlattı. Ayşegül E., sözünde eşinin kendisini bayılana kadar dövdüğünü akabinde suyla ıslatarak ayılttığını ve tekrar dövdüğünü de anlattı.
GEREKÇELİ KARARDA ‘YAŞAM HAKKI’ DETAYI
Mahkeme heyeti, yasal savunmada sonun aşılmasının mazur görülebilecek bir heyecan, dehşet yahut telaştan ileri geldiğine hükmederek Ayşegül E.’ye ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Gerekçeli kararda ise ‘yaşam hakkı’ ayrıntısı dikkat çekerken, “Somut olayda bir hücumun bulunmaması, hücumun haksız olması, akının hayat hakkına yönelik olması, akın ile savunmanın eş vakitli bulunması, sanığın aksiyonunu kendisine ve çocuklarına karşı yöneltilen şiddetin ve vefat tehdidini oluşturan maktulün kelamlarıyla heyecan, kaygı ve telaştan kaynaklanan güdü ile savunma sonunu zorlayarak geçekleştirdiği anlaşıldığından sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir” denildi.
Yargıtay ise 10 Nisan 2018de verdiği kararda, sanığın hatasını legal müdafaa kaideleri altında gerçekleştirdiği anlaşıldığından beraat kararını onadı.
YAŞADIKLARINI 7 YIL EVVEL DHA’YA ANLATMIŞTI
Ayşegül E., yaşadıklarını olaydan 4 ay sonra Demirören Haber Ajansına (DHA) anlatmıştı. Ayşegül E. şimdi 16 yaşında lisedeyken eşinin tecavüzüne uğradıktan sonra evlenmek zorunda kaldığını anlatarak, “Ayrılmak istedim lakin ‘anneni öldürürüm, kardeşini keserim’ diye tehdit ediyordu. Hiçbir yere göndermiyordu, kapıdan dışarıya çıkartmıyordu. Bilhassa son 4 yılda hem alkolü hem de uyuşturucuyu fazlalaştırdı. Kaç kere beni balkondan atmaya kalkıştı.
Ailem alkol ve uyuşturucu kullandığını biliyordu fakat benim azap çektiğimi, darbedildiğimi bilmiyorlardı. Gözümde morluk gördükleri vakit ‘kapıya çarptım, düştüm yahut çocuğun başı çarptı’ diye palavra söylüyordum. Olay günü boğazıma saldırdı, saçlarımı yoldu. Çocuklar, ‘Babacığım yapma’ diyerek kolundan tuttular. Daima, ‘Sizi öldüreceğim, bu konutun içine gömeceğim seni ne devlet ne annen hiç kimse seni bulamayacak’ diyordu.
Çocuklar için de ‘Uyurken keserim ben bunların boğazlarını’ diyordu. Bana, ‘Nasıl gücün yetti’ diyorlar. Zira iri yapılıydı. Bilmiyorum. ‘Bir halde öleceğim fakat çocuklarıma ziyan vermesin’ diye düşündüm ve o anda o denli bir psikolojiye girdim. Sonrasını hatırlamıyorum” diye konuştu.
ÇOCUKLARIYLA YENİ BİR HAYAT KURDU
Ayşegül E., artık çocuklarıyla kendine yeni bir hayat kurdu. O günleri bir daha hatırlamamak ve çocuklarının etkilenmemesi için yeni bir açıklama yapmak istemeyen Ayşegül E., Antalya’da azap gördüğü 12 yıllık eşi Ramazan İpek’i öldüren Melek İpek’in durumuna çok üzüldüğünü ve özgür bırakılmasını umduğunu söyledi.
UMUYORUZ Kİ MELEK İPEK İÇİN DE ADALET ÇOK SÜRATLİ TECELLİ EDER
Zonguldak’ta bayan şiddeti davalarında müdahil olan avukat Merve Kır, toplumsal medya ve basında çok tartışılan dava konusu olan Melek İpek’in davasına benzeri hadisenin Zonguldak’ta yaşandığını söyledi. Ayşegül E.’nin yıllarca eşinden şiddet gördüğünü anlatan Kır, şöyle dedi:
“Olay günü konuta yeniden alkollü gelerek çocuklarına ve kendisine çok önemli şiddet uygulamıştı. Onu ve çocuklarını öldüreceğini söyleyerek odaya tüfek yahut bıçak almaya gitmişti. Çocuklarını sakladığı için yalnızca Ayşegül Hanım ortadaydı. Ayşegül Hanıma saldırmıştı bıçakla. Ayşegül Hanım da kendisini korumak için onu itmiş ve boğazını sıkmıştı. Burada tabi ki öldürme kastı yoktu. Bir bayanın kendini müdafaa uğraşı vardı.
Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesi çok isabetli ve hepimizin içini rahat ettiren bir karar verdi. Bu karar Ayşegül Hanıma ceza verilmesine yer olmadığına dair karardı. Bu kararın münasebeti ise yapılan aksiyonun yasal savunmada hududun aşılmasında mazur görülebilecek bir heyecan, endişe ve telaştan ileri geldiğinin anlaşılmasıyla TCK’nın 27’nci unsurunun ikinci fıkrası ve ceza muhakemeleri kanununun 223’üncü unsurunun üçüncü fıkrası c bendine dayandırıldı. Umuyoruz ki Melek İpek için de adalet çok süratli bir halde tecelli eder. Umudumuz bu istikamette.” (DHA)
Sözcü
