Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) araştırma gemisi Bilim-2, aylardır Marmara Denizi’nde müsilaj incelemesi yapıyor.

Gemideki bilim insanları elde edilen son dataları paylaştı.

Son 10 gündür Marmara Denizi’nde 110’dan fazla istasyonda inceleme yapan bilim insanları, bu istasyondan örnekler aldı.

“GÖRÜNÜRDE BİR MÜSİLAJ KALMAMIŞ DURUMDA”

Son durumla ilgili bilgi veren Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Yücel, “Haziran ayında bilhassa ağır olarak gördüğümüz bu müsilaj katmanları şu an gözlemlenmiyor. Hem gözle görülür değil hem de örnekleme cihazlarımıza gelmiyor. Denizin içine gönderdiğimiz kameralarla da aslında teyit ettik. Görünürde bir müsilaj kalmamış durumda.  Müsilajın bir  göstergesi olan, çeşitli öteki bilgiler de şu an müsilajın faal olmadığını ve Marmara’dan neredeyse külliyen ortadan kalktığını bizlere gösteriyor. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.” dedi.

“OKSİJEN AZLIĞI DAHA DA CİDDİLEŞMİŞ DURUMDA”

Bu tespiti yaptıkları lakin iki sonucun daha olduğunu belirten Yücel, “Birincisi müsilajın ortadan kalkması nasıl oldu diye sorarsanız. İki formda olduğunu düşünüyoruz. Üst katmana bilhassa yığılı olduğunu bildiğimiz için değerli bir kısmı Ege’ye taşınmış üzere görünüyor. Marmara’nın derin bölgelerine müsilaj düşmemiş üzere görünüyor. Lakin Ege’ye çıkmayan kısmı muhtemelen yüzeyde bir oksijen faturası keserek bakteriler tarafından çözülmüş, bozulmuş üzere görülüyor. Şu andaki bilgilerimizle bunu söyleyebiliriz. Olağan ki bunun birinci sonucu bir oksijen faturası kesmiş olması Marmara’ya. Haziran ayına nazaran şu an oksijen azlığı daha da ciddileşmiş durumda kimi bölgelerde. Bilhassa İstanbul’un güneyi de olan doğu Marmara’da, İzmit Körfezi’nde oksijen azlığı çok önemli boyutlara ulaşmış durumda. 22 metreden sonra bir balığın girebileceği kadar oksijen kalmamış durumda. Bu haziran ayında 30 metreydi. 28-30 metre üzere bir banttaydı. Bunda müsilajın bir rolü olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.

“AKDENİZ SUYUNUN OKSİJEN GETİRDİĞİNİ BULDUK”

Olumlu olarak söylenebilecek tespitlerinin de olduğunu söz eden Yücel, “Diğer bölgelerde aslında taban kısımlarda oksijen de gördük. Bilhassa Güney Marmara  ve Batı Marmara’da yeni bir Akdeniz suyunun oksijen getirdiğini bulduk. Bu da iyi bir haber alışılmış ki müsilajın yaratacağı tesirleri bir nebze hafifletecektir. Nitekim bu yıl içerisinde müsilaj nasıl başladı, nasıl çoğaldı ve nasıl yok oldu yapacağımız tahlillerle çok ayrıntılı biçimde ortaya koyma talihimiz olacak.” dedi.

DAHA AZ BALIK OLABİLİR

Balık yemenin sağlıklı olup olmadığı ile ilgili ODTÜ Deniz Bilimleri Öğretim Vazifelisi ve Bilimsel Sefer Koordinatörü Dr. Hasan Örek ise direkt bu bahiste çalışma yapmadıklarını söyleyerek, “İlk bakışta çok sağlıklı olmadığı görülüyor bunların. Fakat bu doğal insan sıhhatine ziyanlı mı değil mi balıklar. Bunu söylemek için daha ileri tahliller yapmak gerekiyor. Muhtemelen benim ferdî görüşüm biraz daha az balık olacak bu sene Marmara’da. Lakin sağlıklı mı değil mi ne yazık ki onu şu anda bizim topladığımız datalardan söylemek mümkün değil.” diye konuştu.

“CANLILARIN YAŞAMASINI ZORLAŞTIRAN SEVİYELERDE”

Oksijenin en az olduğu noktaların körfezler olduğunu dikkat çeken ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde araştırmacı olarak vazife yapan Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Mantıkçı ise, “İzmit Körfezi’nde oksijensizlik esasen vardı. Tekrar 20-22 metreden, 25 metreden sonra yani orta katman dediğimiz katmanda bir oksijensizlik aslında vardı hala da devam ediyor. Bütün Marmara genelinde devam ediyor. Körfezler genel manasıyla İzmit Körfezi, Gemlik Körfezi, Bandırma Körfezi üzere körfezlerde oksijen derdi 20-25 metreden sonra  başlıyor. Canlıların yaşamasını zorlaştıran düzeylerde. Şu an oksijen ölçüyoruz.” halinde konuştu.

“GÖRÜŞ ÇOK AZ, OKSİJEN ESASEN AZ”

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Yücel ise, “Bu sefer de Bandırma Körfezi’ni çok makus durumda gördük özel olarak. Mesela Gemlik Körfezi bir ölçü hani bir oksijen girişi gördük lakin Bandırma Körfezi farklı bir güya izole bir su kütlesi üzere  görünüş çok makûs, görüş çok az. Oksijen zati az. Aslında Marmara’yla ilgili planlarımızı doğal ki entegre yapmamız gerekiyor. Bölgesel mahallî olarak da farklı başka bakmamız gerekiyor. Bu sefer berbattı hakikaten.” dedi.

Ensonhaber