1980’de Honduras’ta dünyaya gelen ve üniversite yıllarına kadar Katolik mezhebinin din ve dünya görüşü üzerine yetiştirilen Clavijoolarte, bu yıllarda bağlı olduğu dini ve ritüellerini sorgulamaya başladı.
KALBİNE GELEN İLHAMLA MÜSLÜMAN OLDU
Clavijoolarte, iş için gittiği İspanya’da daha sonradan Müslüman olduğunu öğrendiği bir akrabasıyla çalışırken bir mühlet sonra “kalbine gelen ilhamla” Müslümanlığı seçti.
İSLAM’I DAHA İYİ YAŞAMAK İÇİN TÜRKİYE’YE GELDİ
Müslüman olduktan sonra bu dini daha hoş yaşayabileceği ve ilim öğrenebileceği bir ülkeye gitmek isteyen Clavijoolarte, İspanya’daki Müslümanların tavsiyesiyle Türkiye’ye gitmeye karar verdi.
Clavijoolarte, Türkiye’de kaldığı yıllarda Türk vatandaşı olup çeşitli kurumlarda çalışma imkanı elde etti. Hala Türk Kızılay Pakistan Delegasyon Lideri olarak 4 yıldır Pakistan’da bulunan Clavijoolarte, İslamiyet’i kabul etme sürecini, sonrasında yaşadıklarını ve Türkiye macerasını anlattı.
“KİLİSEYE GİTMEMEYE BAŞLADIM, ALLAH’TAN YARDIM İSTEDİM”
Doğduğu ülke Honduras’tan 15 yaşındayken Panama’ya göç eden Clavijoolarte, İslamiyet’i kabul etmeden evvel Katolik mezhebine mensup olduğunu ve muhafazakar bir ailede yetiştiğini söyledi.
Clavijoolarte, Panama’da bulunduğu sırada kilisedeyken günah çıkarma sürecinin kendisine son derece garip geldiğini ve kalbine bir soğukluğun yerleştiğini tabir etti.
Kiliseden soğumasının ardından manevi boşluğa düştüğünü lisana getiren Clavijoolarte, “Kiliseye gitmemeye başladım, manevi manada bağlı olduğum bir şey yoktu. Bu boşluğu doldurması için Yaradan’dan yardım istedim.” dedi.
“SABAH AKŞAM DUA ETTİM, ÇEŞİTLİ İŞARETLERLE KARŞILAŞTIM”
Clavijoolarte, bu hisler içinde 2004’te Latin Amerika’dan İspanya’ya iş sebebiyle göç ettiğini aktararak “İspanya’da yaşadığım sırada bu boşluğu daha çok hissettim. Ailem uzaktaydı, annem arayıp kiliseye gidip gitmediğimi sorardı. Günah çıkarmamı isterdi lakin benim kalbim soğumuştu.” tabirlerini kullandı.
Bunun üzerine kalbine ferahlık vermesi için Allah’a sabah akşam dua ettiğini belirten Clavijoolarte, ardından çeşitli işaretlerle karşılaştığını lisana getirdi.
MEVLANA TESİRİ
Clavijoolarte, sonradan Müslüman olduğunu öğrendiği Fatih Alvaro Samper isimli İspanyol bir aile dostunun İslamiyet’i kabul etmesinde değerli rol üstlendiğini söz ederek “Onun davranışları, konuşma biçimi ve yoksullara yüz çevirmemesinden çok etkilendim.” dedi.
Samper’in, okuması için kendisine Mevlana Celaleddin-i Rumi’ye ilişkin bir şiir kitabı getirdiğini belirten Clavijoolarte, “Ben (kitaba) aşık oldum. (Mevlana Celaleddin-i Rumi) Onun cümlelerinde bir sır var.” değerlendirmesini yaptı.
Clavijoolarte, aile dostunun Müslüman olduğunu öğrenmesinin akabinde ortalarında geçen bir anekdotu paylaşarak “(Samper’in) Müslüman arkadaşlarıyla tanışmak istedim. ‘Müslüman arkadaşlarım yok, Müslüman kardeşlerim var dedi.’ Bu cümle beni çok etkiledi.” diye konuştu.
GRANADA’DA İSLAM’I KABUL ETTİ
İspanya’da kaldığı sırada Granada kentini ziyarete gittiğini anlatan Clavijoolarte, İslamiyet’i bu kentteki bir restoranda kabul ettiğini söyledi.
Clavijoolarte, restoranın bir Müslümana ilişkin olduğunu ve farklı kentlerden gelen Müslümanların iş yeri sahibine fiyatsız yardım ettiğini görünce şaşırdığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Batı’da bir iş yaparsan karşılığını alırsın. Şaşırmıştım fakat ben de ayıp olmasın diye yardım etmek istedim. Domates, salatalık keserken sağ kulağıma bir ses geldi. ‘Ne hoş kesiyorsun, yardım ediyorsun’ üzere bir sesti.”
Bu sesi duyunca şaşırdığını vurgulayan Clavijoolarte, sol kulağına da “Neden ücretsiz çalışıyorsun, para alman lazım” formunda öbür bir sesin geldiğini, başının düzgünce karıştığını lisana getirdi.
Clavijoolarte, bir müddet bu biçimde çalıştığını belirterek “İyi olan ses ‘gel’ dedi. Gel deyince ben tekrar şaşırdım. Gerime baktım kimse yok, biri beni çağırıyor sandım, yanlış duyduğumu düşündüm, çalışmaya devam ettim.” diye konuştu.
“GÖNLÜME İNANILMAZ BİR HUZUR ÇÖKTÜ”
Clavijoolarte, kelam konusu sesleri tekrar duymaya başladığını ve mevt vaktinin geldiğini düşündüğünü söyleyerek şunları kaydetti:
“Ölüm anının geldiğini düşününce Yaradan ile pazarlık yapmaya başladım. Allah’a rahip olacağım, günah işlemeyeceğim, oruç tutacağım, sadaka vereceğim üzere şeyler söyledim. Lakin o ses yanıt vermedi. Restoranda köşede oturan bir Müslüman’ı görünce ‘Bunlar üzere mi olmamı istiyorsun’ dedim. Kulağıma gelen ses karşılık vererek, ‘Gel artık ne bekliyorsun’ dedi ve ben de ‘Tamam onlar üzere olacağım’ dedim. Gönlüme inanılmaz bir huzur çöktü. Güç patlaması yaşıyordum güya.”
“NE KEYİFLİ RABB’İME MÜSLÜMAN VE TÜRK OLDUM”
Müslüman olduktan sonra İslam’ı yaşayabileceği ve ilim öğrenebileceği bir ülkeye gitmek istediğine işaret eden Clavijoolarte, “İspanya’daki Müslüman arkadaşlarımın tavsiyesiyle Türkiye’ye gittim. İslamiyet şuurunu, tarihini ve kültürünü en hoş öğrenebileceğim yer, Türkiye’dir.” dedi.
Clavijoolarte, Türkiye’de kendisine büyük bir pencere açıldığını, Üsküdar’da yaşadığını ve burada çeşitli kurumlarda çalıştığını anlatarak “Ne keyifli Rabb’im bize Müslüman olmayı, Türk olmayı ve hoş bir kurumda insanlara yararlı olmayı nasip etti.” sözünü kullandı.
“TÜRKİYE, BÜYÜK BİR MEDENİYETE SAHİP”
Türkiye’de insanların yeterlilikle hareket etmesinden çok etkilendiğini lisana getiren Clavijoolarte, “Bir yabancı olarak söylüyorum; Türkiye sahiden büyük bir medeniyete sahip. Beni en çok etkileyen, Türkiye’de insanların düzgünlükle hareket etmesiydi. Irk, din, lisan gözetmeden el uzatılıyor herkese. Bunu gördüm ve yaşadım.” diye konuştu.
“AİLEM BENİ REDDETTİ, NİŞANLIM AYRILDI”
Müslüman olmasının akabinde ailesi, arkadaşları ve nişanlısıyla ortasının bozulduğunu belirten Clavijoolarte, “Aileme bu durumu nasıl anlatacağımı çok düşündüm. Ablam bana çok yakındı lakin Müslüman olduğumu öğrenince ‘Benim için öldün. Ben seni kabul etmiyorum’ dedi.” sözünü kullandı.
O sürecin kendisi için sıkıntı geçtiğini belirten Clavijoolarte, “Annem de kabul etmedi bu durumu. Bir yıl ailem benimle konuşmadı. Nişanlım benden ayrıldı.” dedi.
Clavijoolarte, bu sürecin akabinde ailesiyle ortasını düzelttiğini söyledi.
Ensonhaber
