Zeynep Avcı, Almanya’da katıldığı Voice Of Germany isimli ses yarışında birinci çeşitte Tan Taşçı’nın “Yalan“ müziğini seslendirerek büyük beğeni toplamıştı. Avcı, ikinci çeşitte da Zerrin Özer’in “Kıyamam“ isimli müziğini yeniden Türkçe olarak seslendirdi ve başta heyet olmak üzere herkesin takdirini kazanarak bir üst tipe çıkmayı başardı. Seslendirdiği Türkçe müziklerle hem heyetin hem de Türk ve Alman izleyicinin hayranlığını kazanan Avcı, İHA’ya konuştu.
1970’li yıllarda Almanya’ya göç eden Zonguldaklı bir ailenin üç çocuğundan biri olan Zeynep Avcı, pazar günü Almanya’nın SAT1 televizyonunda mahallî saatle 20.15’te yayınlanacak çeyrek finalde yarışacak.
“YARIŞMAYA TESADÜFEN KATILDIM”
Birinci şan dersini 12 yaşında alarak müzik hayatına başladığını söyleyen Avcı, daha sonra uzun yıllar Nuri Karademirli ve Serap Saat’ten Türk Sanat Müziği eğitimi aldığını tabir etti. 22 yıldır Berlin’de sahne alırken bir yandan da 15 yıl boyunca bir şirkette yönetici olarak vazife yapan Avcı sesi ile son periyotta hem Türkiye’de hem de Almanya’da geniş bir hayran kitlesine ulaşırken, son 5 aydır da Berlin’de bir ilkokulda çalıştığını söyledi.
O Ses Almanya yarışına tesadüfen katıldığını lisana getiren Zeynep Avcı, “Bir kız arkadaşım 10 sene evvel o müsabakaya benim adıma müracaat etmiş. Bir geri dönüş olmamıştı. Onlardan bu sene başında genel bir e-mail geldi. Benim de aslında mevcut görüntülerim vardı Youtube’da, onları ekledim. Yaklaşık 2 hafta sonra da dönüş oldu. Açıkçası evvel çok fazla ciddiye almadım. İstanbul’da vapurdaydım ve inmek üzereydim. ’Videolarınızı dinledik, güzelimize gitti, katılmayı düşünür müsün?’ dediler. Ön elemelere çağırdılar, direkt Türkçe müziklerle başladım. O halde seyahat başladı” dedi.
“TÜRKÇE MÜZİKLERLE DUYGUYU VERMEK İSTİYORUM”
Türkçe müzikleri kendilerinin talep ettiğini kaydeden Avcı, “Türkiye’den bu kadar ilgi beklemiyordum. O Ses Almanya’da Türk bir kız biraz ilgi uyandırır diye düşünmüştüm lakin bu kadar dev bir ilgiyi beklemiyorduk. Birebir formda Almanya’da da o denli. Şaşırtan bir formda Almanlardan da takviye ve ilgi var” tabirlerini kullandı.
Almanya’da Türkçe müziklerle beğeni toplamanın inanılmaz bir his olduğunu lisana getiren Avcı, “Benim bu yola başlamadan evvel en fazla itina gösterdiğim kendi müziklerimi kendi dilimde söylemek; kanıma kadar işleyen müziklerle insanların huzuruna çıkmaktı. Bilhassa Türkçe bilmeyenler için bu duyguyu uyandırmak, onlarda hissettirmek istediğim duyguyu hissettirmek inanılmaz hoş bir ödül benim için” açıklamasını yaptı.
Koşulların uygun olması durumunda Türkiye’ye gitmeyi düşünebileceğini de kaydeden Zeynep Avcı, önceliğinin çocukları ve eşinin olduğunun altını çizdi. Kendilerini memnun edebilecek her yerde yeni bir hayat kurabileceklerini belirten Avcı, bu durumun da koşullara bağlı olduğunu vurguladı.
“TÜRK İZLEYİCİLERDEN TAKVİYE BEKLİYORUM”
Kendisini dinleyen ve beğenen herkesin dayanağına muhtaçlığı olduğunu söyleyen Zeynep Avcı, sevenlerinin pazar günü canlı yayında kendisini telefonlarla ve SMS bildirileri ile desteklemelerini istedi. Bulunduğu yere kadar kendi tırnaklarıyla hafriyata kazıya geldiğini belirten Avcı, “Bundan sonrası için takviyeye gereksinimim var. Bu pazar günü canlı canlı televizyonda olacağız. Bu kere elemelerimiz telefon ve iletiyle olacak. Pazar günü 20.15’te müsabakayı izlesinler, beni izlesinler. Şayet güzellerine masraf ve beni desteklemek isterlerse şimdiden herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Genç sanatçı, Türk müziğinin Almanya’da olması gereken yerde olmadığına inandığını söyledi. İnsanların başlarındaki klişeleşmiş yapının 60 yıldır hala kırılamadığına değinen Avcı, “Belki benim bir nebze katkım olmuştur diye düşünüyorum, olduysa da ne memnun bana” tabirini kullandı.
KIZINA SEZEN AKSU’NUN İSMİNİ VERDİ
Ailesinin yardımları ve takviyeleri sayesinde müzik hayatını sağlıklı bir halde yürütebildiğinin altını çizen Zeynep Avcı, birebir vakitte büyük bir Sezen Aksu hayranı. 6 yaşındaki kızına Sezen Aksu’dan etkilenerek Sezen ismini veren Avcı, “Küçüklüğümden beri şayet bir kızım olursa ismini Sezen koyacağım diyordum“ tabirini kullandı.
Ensonhaber
