YETERLİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Yiğit, bir hekim… 1996’da Cumhurbaşkanlığı Acil Sıhhat Sistemi’ne seçilerek devrin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in özel tabip grubunda yer aldı.

2008’e kadar Demirel’in özel doktorluğunun yanı sıra Özel Kalem Müdürlüğü’nü ve Başdanışmanlığını sürdüren Bahadır, periyodun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığına atandı. 17 Haziran 2015 günü, vefat ettiği ana kadar Demirel’e, kah hekimi, kah danışmanı, kah manevi kızı olarak eşlik etti. Mert, 20 yıl boyunca çabucak yanı başında bulunduğu Demirel’i SÖZCÜ HaftaSonu’na anlattı…

AİLENİN KESİMİ OLDUM

– Parlak bir mesleğiniz var fakat en çok Süleyman Demirelli yıllarınız merak ediliyor. 

Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’le 20 yıl geçirdim, Türkiye ve dünya sorunlarına tanıklık etme bahtı bulduğum unutulmaz yıllardı. Her sabah günlük gazeteleri beraberce okuma ve kıymetlendirme ile başlayan günün 16 saati, haftanın 7 günü süren bir mesai idi bu. Millete adanan bir ömrün, bir dakikasının bile boşa sarf edilmediğine şahidim. Bir yandan hekimi olarak en özeline vakıftım, öteki yandan da ailenin bir parçasıydım. Kendisine bir ömür şükran borcum vardır.

Aylin Yürekli, GÜZEL Parti’nin seçimde en yüksek oy alan milletvekili unvanına sahip.

– Son vakitleri nasıl geçti…

Tabibi olarak elbette her dakika, her ıstırabında yanındaydım. Son nefesini verirken de müdahale edilirken de yanındaydım. Kaybettiğim an hayatımdaki en büyük acıyla tanıştığım andır. Bir evladın babasını kaybettiği an hissedeceği büyük acıya, başkanını kaybetmenin derin sızısı da eklendi.

MERAL AKŞENER, “SEN BİZE DEMİREL’İN EMANETİSİN” DER

Aylin Yiğit, 24 Haziran 2018 seçimlerinde, Demirel’in memleketi Isparta’dan GÜZEL Parti milletvekili seçildi. UYGUN Parti ile yollarının nasıl  kesiştiğini şöyle anlattı: “TBMM’de merkez sağ boşluğunu Sayın Meral Akşener’in liderliğindeki YETERLİ Parti’nin dolduracağına inandım. Akşener ile ortamızda bir gönül bağı vardır. Kendisi bana “Sen bize Demirel’in vediasısın (emanet)” demiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyaret ederdi, çok güzel görüşmeler olurdu. Sayın Cumhurbaşkanımız da kendisini çok severlerdi.”

DÜZGÜN Partili Aylin Gözü pek “Güniz Sokak müzesini vasiyet bildik” diyor.

GÜNİZ SOKAK YALNIZCA MESKEN DEĞİLDİR

Aylin Yürekli, siyasete girinceye kadar Cumhurbaşkanlığı ve Demirel Vakfı’nın ortak kararıyla kendisine verilen; Cumhurbaşkanı Demirel’e ilişkin Güniz Sokak’taki konutun müze yapılması, arşivinin hazırlanması misyonunu sürdürdü.

Milletvekili rozetini eşi Prof. Dr. Mustafa Gözü pek taktı.

“Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, taziye için geldiklerinde, Sayın Demirel’in kardeşi Şevket Beyefendi ile birlikte meskeninin ve ofisinin müze yapılması, benim de Başdanışmanlık misyonuma devam ederek bu misyonu yürütmeme karar verdiler. Hala Güniz Sokak’ı açık tutma, Demirel hayatta iken deva arayana ve oraya gelene yardımcı olma misyonunu devam ettirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Müze çalışmalarını salgın münasebetiyle ertelemek zorunda kaldık. Şevket Bey’in bu husustaki isteğini, ben de Demirel Vakfı yöneticileri olan kızları da kendimize vasiyet bildik” diyor.

Süleyman Demirel’in memleketi Isparta’dan Meclis’e giden Aylin Mert, vatandaşın sıkıntısına derman olabilmek ve Demirel’in emanetine sahip çıkabilmek için durmadan çalışıyor.

“Güniz Sokak bir konut değildir, demokrasi gayretinin kıymetli bir merkezidir ve tanığıdır” diyen Cesaretli, “Sokağa 5 metre aralıkta yaşamış bir devlet adamının ömrünü adadığı milleti ile aracısız kucaklaşmasının en hoş örneğidir” tabirini kullandı.

Kurduğu üniversiteden ismini sildiler

Süleyman Demirel’in vefatını Türkiye’ye duyurmak vazifesi tabibi olarak Aylin Bahadır’a düştü. Gözyaşları içinde yaptığı konuşmasının akabinde halkın gözünde “Demirel’in manevi kızı” unvanına ulaştı. Şu günlerde Konya Selçuk Üniversitesi’ndeki kültür merkezinden Süleyman Demirel isminin kaldırılıp Sultan Alparslan isminin verilmesi hasebiyle kamuoyunun karşısına sık sık çıkan Gözü pek şunları kaydetti:

“Türkiye’nin kurulan 77 üniversitesinden 70’inde Demirel’in imzası var. Konya Selçuk Üniversitesi dahil. Bunu gaflet ve kıymet bilmezlik olarak görüyorum. Bu yanılgı düzelinceye kadar, her kürsüye çıktığımda bu ayıbı millete şikayet etmeye devam edeceğim.”

Ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması. Yavuz isyanını şöyle lisana getiriyor:  “Sözleşmeden çıkıldığından beri 15 bayanımız daha öldürüldü. Yeniden kontrattan çıkıldığından beri şiddete uğradığı şikayeti ile başvuran bayanları korumak için süreç yapmak yerine, ‘Aile mahkemelerine gidin’ denilerek şikayetler geri çevrilmeye başlandı. Buna iyi oldu diyebilir misiniz?”

Sözcü