Osmanlı Devleti’ne ilişkin en eski eser olarak Orhan Gazi’nin miğferi bilinirken, Ulusal Savunma Bakanlığı’nca yapılan envanter güncelleme çalışmalarıyla Mihalgazi’ye ilişkin kılıç, Osmanlı Devleti’ne ilişkin en eski eser olarak tescil edilmiş durumda…

Yaklaşık 700 yıllık olduğu belirtilen kılıç, Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı’nda sergileniyor. 55 bine yakın nesnenin bulunduğu müzede Türk tarihine ilişkin birçok eser yer alıyor.

PANDEMİDE SANAL ORTAMDA GEZİLEBİLİYOR

Harbiye Askeri Müze Müdürü Albay Ömer Faruk Arslan da müze ve Mihalgazi’ye ilişkin 700 yıllık kılıç hakkında bilgi verdi. Öte yandan pandemi periyodunda ziyaretçilere kapalı olan alan, müzenin internet sitesi üzerinden sanal ortamda da gezilebiliyor.

Osmanlı Devleti’ne ilişkin bilinen en eski eser olarak kayıtlara geçen kılıçla ilgili bilgi veren Harbiye Askeri Müze Müdürü Albay Ömer Faruk Arslan, “Askeri müzede yaklaşık 55 bine yakın nesne bulunuyor. Daima olarak kendimizi güncelliyoruz” dedi.

“OSMAN GAZİ’YLE BÜTÜN AKINLARA KATILDI” 

Albay Arslan, “Osmanlı Devleti’ne ilişkin en eski eser olarak kayıtlara geçen Köse Mihal öbür ismiyle Abdullah Mihalgazi’ye ilişkin kılıç olarak envanter kayıtlarımıza girmiş durumda. En eski Orhan Gazi’ye ilişkin miğferdi lakin yaptığımız envanter güncelleme çalışmaları sırasında bir kılıç tespit ettik. Bu kılıç Osman Gazi’nin silah arkadaşı olan ve bütün akınlara katılan Köse Mihal, daha sonra da Müslümanlığı seçen Mihalgazi’ye ilişkin olan kılıç olarak kayıtlara geçti” diye konuştu.

“700 YILLIK KILIÇ”

Müze Müdürü Albay Ömer Faruk Arslan şöyle devam etti: “Bizans tekfuru kendisi, daha sonra Müslümanlığı seçiyor. Çok enteresandır ki Osman Gazi’nin tüm akınlarına seferlerine vefat edene kadar devam ediyor. Bu yüzden bu kılıç çok kıymet arz etmektedir Osmanlı tarihi açısından bizim için. Yaklaşık 700 yıllık bir kılıçla karşı karşıyayız. Birbirinden kıymetli o kadar çok yapıtımız var ki, İstanbul’un fethi sırasında Haliç’e gerilen zincir, Orhan Gazi’nin miğferi, Yavuz Sultan Selim’in kılıcı, Yasal Sultan Süleyman’ın kılıcı daha kaçları askeri müzemizde ziyaretçilerle buluşuyor.”

KANUNİ’NİN KILICI DA SERGİLENİYOR

Müzede bulunan yapıtlarla ilgili bilgi veren Arslan şöyle konuştu:

“O kadar büyük bir tarihi mirasa, geçmişe sahibiz ki her yeni eser bizi bir kere daha heyecanlandırıyor. Tespitlerimizi yaparken büyük bir heyecan duyuyoruz. Zira bu yapıtları Türk milletine sunmaktan gurur duyuyoruz. Çanakkale ile ilgili de müzemizde eserler mevcut. Bilhassa kara ve deniz savaşlarıyla ilgili, Hüseyin Avni Bey’in kanlı üniforması, deniz muharebelerindeki İngiliz ve Fransızlara ilişkin gemi bandıraları müzemizde ziyaretçilerle buluşmaya devam ediyor. 1389 yılındaki Kosova Meydan Muharebesi’nde kullanılan sancak askeri müzemizde…

Bizans’a ilişkin yapıtlarımız mevcut, Bizans’a ilişkin bir bandıra, kılıcımız bunlar da yer almakta. Bir sanal müzemiz var bütün ziyaretçilerimiz bu pandemi devrinde ziyarete kapalı olduğu devirde isterlerse müzemizi sanal ortamda çok rahat bir formda ziyaret edebilirler. Kılıç dövme demirden yapılmış yaklaşık 1 kilo 100 gram tartısında bir kılıçla karşılaştık. Üzerinde bir küçük ayrıntıyı yakalamaya çalıştık ancak baya eski olduğu için onu çözümlemede zorlandık. Kılıcın tipolojik yapısına baktığımızda Osmanlı yapısı o periyoda ilişkin bit kılıç olduğunu ortaya koydu.”

BİZANS HARMANKAYA TEKFURU MIKHAEL KOSSES

Bizans İmparatorluğu’nun Harmankaya Tekfurluğunu yürüten evvelki ismi Mikhael Kosses olan Mihalgazi’nin Osman Gazi’ye bağlı Eskişehir Beyefendisi ile yaptığı savaşta esir düşmesi sonrası yiğitliği ve kahramanlığı sebebiyle Osman Gazi tarafından affedildiği tabir ediliyor. Yıllar içinde Osman Gazi ile dostluk kurarak Müslüman olup ‘Abdullah’ ismini alan Mihalgazi, Osmanlı Devleti’nin birinci yıllardaki ilerleme ve gelişiminde değerli katkıları olduğu belirtiliyor.
(DHA)

Sözcü