Ankara’da yaşayan elektrik-elektronik mühendisi Kardelen Kamişli (26), iş için gittiği Kırıkkale’de konakladığı otelde birebir katta kalan ve gece odasına giren Seyit Muhammet Sarı’dan şikayetçi oldu.
Polis, gözaltına aldığı Seyit Muhammet Sarı ile bir otel çalışanı hakkında soruşturma başlattı. Alkollü olduğu belirlenen ve odaya nasıl girdiğini bilmediğini ileri süren Sarı, sevk edildiği nöbetçi mahkemece özgür bırakıldı.
“BÜYÜK KAYGI VE PANİK YAŞADIM”
Otel odasında gece yaşadığı hadisesi Twitter hesabından da paylaşan Kardelen Kamişli gece uyandığında yatağında tanımadığı Seyit Muhammet S.’yi otururken gördüğünü, büyük dehşet ve panik yaşadığını söyledi.
Hem Seyit Muhammet S. hem de otel idaresi hakkında hata duyurusunda bulunan Kamişli, odasına giren şüphelinin kamu kurumunda mühendis olduğunu öğrendiğini lisana getirdi.
Kamişli “Otel müdürü odamın bulunduğu ikinci kattaki kartlı geçiş sisteminde bir arıza meydana geldiğini sigorta atması sonucu bütün kartların bütün odaları açabildiğini söyledi. Burada bir ihmal kelam konusu. Birebir vakitte ikinci kattaki kameraların arızalı olması düşündürücü. Kanıt karartma var burada. Kamera sistemi bozuksa ikinci katta pandemi nedeniyle birçok oda boş, müşteriler başka odalara alınabilirdi. O kapılar nasıl açıldı. Kamera kayıtları nerede? Umarım soruşturma, süreç düzgün formda yürütülür” dedi.
Foto: Twitter / Kardelen Kamişli’nin odasına giren Seyit Muhammet Sarı
‘BEN ŞİZOFREN DURUMUNA DÜŞÜRÜLÜYORUM’
Kardelen Kamişli, toplumsal medya üzerinden hadisesi duyurduğunu hatırlatarak şunları lisana getirdi:
* Şayet ikinci kattaki kamera kayıtları silinmişse tekrar geri getirilebilir. Kayıt yapılan kısımların geri gelmesini istiyorum. Otel sahibinin açıklamalarıyla ben şizofren durumuna düşürülüyorum. Odayı ‘Kardelen Hanımın kartı dışında açan olmadı’ deniyor.
* Gece boyunca dehşetle uyuyamadım. Bu ruhsal tahribatla birlikte nasıl yaşayabiliyorum bilmiyorum. Ben mesleğim gereği çok gezdim. Ancak bu türlü bir hadise hiçbir vakit başıma gelmedi.
* Odama giren şahsın beni kolumdan tutmaya çalışması bile bir teşebbüstür. Bireyler ve cinsiyetler fark etmeksizin tecavüz ve taciz oluyor.
* Bu manada bu teşebbüs gerçekleşmiş olsaydı kamera sistemi yeniden kayıt almayacaktı, sır bir cinayet olacaktı. Umarım sahiden oteldeki sorumlu şahıslar ve şahıs ceza alır.
‘BU, KONUT DOKUNULMAZLIĞI İHLALİ DEĞİL’
Kardelen Kamişli, nöbetçi savcının hadisesi ‘konut dokunulmazlığının ihlali’ olarak nitelendirdiğine dikkat çekerek, “Bu yalnızca bir konut dokunulmazlığı ihlali değil. Burada benim hayatım kelam konusuydu. Daha makus şeyler de olabilirdi. Şahıs 1.80 promil alkollüymüş. Alkol ceza değerlendirmesinde bir indirim sebebi sayılmamalı. Türkiye´de her gün birden çok bayan öldürülüyor. Bunların önüne geçmek için emsal, caydırıcı bir karar olması lazım. Bayanlar olarak sokakta rahat yürümek istiyoruz. ‘Arkamızdan bizi biri takip ediyor mu’ diye huzursuz olmak istemiyoruz” diye konuştu.
‘O GÜNDEN SONRA GECE DAIMA UYANIYORUM’
Kardelen Kamişli, hadisenin yaşandığı günden beri uyuyamadığını geceleri sık sık uyandığını belirterek, “O günden sonra daima uyanıyorum, korkuyorum. İnanın ruhsal manada dehşet yaratan bir şey. Ruhsal bir savaş ve atak var. Bu mevzuyu elimden geldiğince ilerletmek istiyorum. Kırıkkale´de Emine Bulut cinayeti yaşandı. Aklıma o anlar geliyor daima. Ben de o denli olabilirdim. Umarım sorumlular cezalandırılır ve öteki beşerler bunu yaşamaz” tabirlerini kullandı.
PAKLIK VAZIFELILERININ KARTINDAN VERİLDİ
Öte yandan polisin, resepsiyonda kazara Seyit Muhammet Sarı’ya otelde paklık vazifelilerinin kullandığı ‘mastercard’ olarak isimlendirilen ve her odanın kapısını açan karttan tanımlandığı üzerinde duruyor. (DHA)
Sözcü
