Captain Marvel sinemasının vizyona girdiği günlerde Pınar Toprak gündeme gelmiş ve Türk bestekar hasılatı 1 milyar doları aşan birinci bayan sinema müziği imalcisi olmuştu. Toprak birebir vakitte, beyaz erkeklerin tekelindeki bir kesimde Marvel tarihindeki birinci bayan bestekar unvanına sahip. Kısaca, tekrar bir alanda kıymetli değişimler yaşanmıştı ve bu değişimin gerisinde yeniden bir bayanın imzası vardı. Artık Hollywood tarihine geçen Türk müzisyen Pınar Toprak’ın kıssasına odaklanıyoruz.
O mesleğinin başlarında, her iki hamileliğini de müşterilerinden saklamak zorunda hisseden bir anneydi. Teslim etmesi gereken işi en iyi biçimde yapabileceğini çok iyi bilse de “Birinin sizi işe almaması için muhtemel tüm nedenleri ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz” diye anlatıyor o günleri.
Pınar Toprak, 1 milyar dolar hasılat elde eden bir sinemanın müziklerini yaptığı için gündeme gelmiş olsa da bu muvaffakiyetin gerisinde kıymetli bir öykü var. O arkadaşları tarafından “inatçı” ve “vazgeçmeyen” kişiliğiyle tanımlanan biri. İlham verici o öyküye biraz daha yakından bakalım.
1980 yılında İstanbul’da doğan Pınar Toprak, aslında 2004 yılından beri sinema müzikleri yapıyor. Bu manada kısa sinemalarla başlayan seyahati, uzun metraj sinemalar, belgeseller ve televizyon sinemalarıyla devam ediyor. Hatta müziğini yaptığı işler ortasında tanınan oyun Fortnite da var. İstanbul’da doğup büyüyen müzisyen, beş yaşında klasik müzik eğitimi almaya başlamış. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda eğitim alan Toprak, akabinde Amerika’ya taşınmış. Berklee College of Music’te sinema müzikleri alanında eğitim, Chicago’da caz eğitimi ve akabinde Los Angeles. Şimdi 22 yaşındayken California State University’de yüksek lisans eğitimini tamamlamış.
EN BÜYÜK TALİHİ
Yükselişi yalnızca birkaç yıl evvel başlayan Pınar Toprak, bu noktaya hiç de kolay gelmedi. İstanbul’da mütevazı bir ailenin çocuğuydu. Tahminen de en büyük talihlerinden biri, muhasebeci olan babasının sanat aşığı biri olmasıydı. Daha genç yaşlarda keman çaldı ve sahne üretimlerinde rol aldı.
Müziğe olan ilgisi ve sinema sevgisini birleştirdi. Çocukluğunda küçük bir odayı ağabeyi ile paylaşarak büyüdü. Sanatkarın tabirine nazaran; kendi hâlinde sessiz bir konut hanımı olan annesi, kızının müzikal seyahatinden o kadar etkilendi ki kırklı yaşlarında ud çalmaya başladı. Bugün tertipli olarak konser bile veriyor.
Piyanosuna sığındığını belirten Pınar Toprak ise “Müzik, hissettiğim her şeyi söz etme halim oldu” diyor. İki çocuğu olan sanatçı, çocuklarına müziğin hayatı boyunca en iyi arkadaşı olduğunu söylüyor.
“İnsanlara söylenmeyen şeyleri hissettirerek bir meslek yaptığımı hissediyorum” diyen Toprak, mesleğinde çok güç virajlardan da geçti. 33 yaşında boşanan sanatçı, bekar bir anne olarak hem çocuklarını büyütüyor, hem de sinema müzikleri yapmaya devam ediyordu. Sanatçı, çocuklarıyla olan bağlantısına dair şunu söylüyor: “Pek çok anne-baba çocuklarına ‘Ne olmak istiyorsan o olabilirsin!’ der. Lakin ben bu işi yaptığımı görmelerini istedim.”
Toprak’ın annelik ve iş istikrarıyla ilgili yorumu ise çalışan annelerin çocuklarını ihmâl ettiğine dair görüşlere karşı ders niteliğinde: “Onların annesi olmak beni daha çok çalıştırdı ve çalışmak beni daha iyi bir anne yaptı.”
NUTELLA, BEBEK VE ORKESTRA
Pınar Toprak’ın ikinci çocuğunun doğumu çok ağır olduğu bir periyoda denk gelmiş. 2008 yılında doğuma bir hafta kadar kala çalışmaya hâlâ devam eden bestekar, 60 modüllük kıymetli bir orkestra seansını planlama konusunda endişeleniyor. Fakat Light of Olympia animasyon sinemasının müziklerini tekrar de yetiştirmeyi başarıyor. Sonrasında bunu kutlamak içi bir kase Nutella yediğini anlatıyor. Bebek bir hafta kadar erken geliyor. Erken tabucu edilmek için hastane çalışanına palavra söylemek durumunda kalan Toprak, kısa bir müddet sonra şimdi 30 saatlik bir bebekle orkestrayı yönetiyor. 10 dakikalık ortalarla bebeği emzirdiğini söyleyen Toprak, “Bu çılgınlıktı lakin o vakit yapmam gerektiğini düşündüğüm şeyi yaptım” tabirini kullanıyor.
Los Angeles’ta yaşayan Pınar Toprak, beste yapmadığı vakitlerde Pasifik Kıyısı’na yelken açmayı seviyor. Sanatkarın ‘denizci’ kimliği olduğunu da söyleyebiliriz.
2017’DE YAŞADIĞI MADDİ ÇÖKÜŞ
Takvimler 2017’yi gösterdiğinde ise daha kuvvetli günler yaşıyor sanatçı. 100 bin dolardan fazla borcu olduğunu söz eden Toprak, tahminen de hayatının en umutsuz devirlerinden birini yaşıyordu. Çocuklarından birinin 8 dolarlık bir oyuncak istediğini anlatırken “Hangi kredi kartımın 8 doların üzerinde limiti olduğuna bakmam gerekmişti” diyor.
Fakat kuvvetli günler geride kaldı. Toprak’ın tekrar tırmanışı ile ilgili verdiği örnek, aslında çok kadim bir öğretinin bir yansıması: “Bir yüzme havuzunun yarısına kadar aşağıdaysanız, üst çıkma gücünüz olmayabilir. Lakin ayaklarınızı daha da aşağı indirebilir ve kendinizi üst yanlışsız itebilirsiniz.” Pınar Toprak’ın bu manadaki en büyük motivasyonu, “onlara istediğimi yapabileceğini göstermek istedim” dediği çocukları olmuş.
Epic Games ve People Can Fly tarafından geliştirilen Fortnite, 25 Temmuz 2017’de yayınlandı. 2018 yılının en çok kazandıran oyunu olan Fortnite’ın popülerlik kazanmasının akabinde 125 milyon civarında oyuncuya sahip olduğu biliniyor.
BİR OYUN BAHTINI DEĞİŞTİRDİ: FORTNITE
Toprak’ın bahtı, menajeri Richard Kraft’ın ona attığı bir iletiyle değişiyor. Bu iletinin içeriği dünyada kitleleri peşinden sürükleyen Fortnite görüntü oyunu ile ilgiliydi. Pınar Toprak bu oyunun müziklerini yaptı. Böylelikle havuz örneğinde bahsettiği sıçramayı gerçekleştirmiş oldu.
DC’nin 2017’de vizyona giren Justice League sineması için de çalışan Toprak, akabinde Captain Marvel sinemasının müziklerini yapacaktı. Seçmelere katılmak için kendi cebinden harcadığı parayla bir orkestra kiraladı ve orjinal bir tema besteledi. Bu atılımı işe yaramış ve milyar dolarlık gişe rekoru kıran bir sinemanın müziklerinin bestekarı olmuştu. Sinemaların çok ilgi cazip araçlar olduğunu düşünen Toprak, sinema müziğinin “birinin kalbine ve beynine giden en kısa yol” olduğuna inanıyor. İstanbul’da küçük bir çocukken enstrümantal müzik bestelemenin ona karmaşık hisleri tabir etme gücü verdiğini keşfeden Toprak’ın ismi tüm dünyada daha çok duyulacak üzere görünüyor.
Bu derleme için Los Angeles’ta bir sinema müziği gazetecisi olan Tim Greiving’in makalesinden faydalanılmıştır.
Sözcü
