Peygamberimiz (SAV)’in “Bir Müslümana rastgele bir musibet, bir kahır, bir sıkıntı, bir hüzün, bir eziyet, bir gam dokunursa, hatta kendisine bir diken bile batarsa, kesinlikle Allah bunları onun günahlarına kefaret yapar.” (Buharî) hadisine baktığımızda, şer görünen şeyin aslında bizler için iyi olabileceği de görülebilmektedir.
Bu yüzden Allah’ın bizleri sınamış olduğu imtihan karşısında asla isyan etmemeli ve tam tevekkül (teslimiyet) halinde Allah’ın ipine sarılarak tüm kaygı ve ıstıraplara karşı sabır göstererek dua edilmelidir.
Pekala düşünceli anlarımızda hangi duaları etmeliyiz?
İnsanın kalbini ıstıraptan arındıran en özel ve tesirli formül, manasını idrak ederek Kuran-ı Kerim okumaktır. Kuran-ı Kerimde bulunan ve dertlere karşı insanı en çok rahatlatan mühlet ise İnşirah müddetidir. İnşirah, söz manasıyla da rahatlamak, ferahlamak’ manasına gelir. Gün içerisinde 7 kez İnşirah Müddeti okumanın kişinin kalp düşüncelerini gidereceği tarafında birtakım bilgiler bulunmaktadır.
Rivayetlere nazaran 5 vakit namazın gerisinden okunabilecek olan İnşirah müddeti işleri kolaylaştırır.
Hüzünlü bir anda ise feraha çıkılır. Göğüs darlığı yaşayan bir kimse ya da hastalık bulunan kişi bu sureyi okumaya daima devam ederse Allah (c.c) o kimseyi hastalıktan korur.
Badireye ve sıkıntıya düşmüş kimselere rahatlık verdiği bilinen İnşirah Müddeti, sorun anında okunabilecek en tesirli dualardan biridir. Kuran-ı Kerim’deki İnşirah müddetinin Arapça ve Türkçesi ise şu haldedir:
1- Elem neşrah leke sadrek 2- Ve vada’na ‘anke vizreke 3- Elleziy enkada zahreke 4- Ve refa’na leke zikreke 5- Feinne me’al’usri yüsra 6- İnne me’al’usri yüsra 7- Feiza ferağte fensab 8- Ve ila rabbike ferğab.
İNŞİRAH MÜHLETİNİN MANASI
Mekke devrinde nâzil olmuştur. Sekiz âyettir. Müddet, ismini Allah Resûlü’nün kalbinin ferahlatılması hadisesine işaret edilen birinci âyetteki olaydan almıştır.
Rahmân ve Rahîm Allah’ın ismiyle
1. (Resûlüm!) Senin (Kalbine dayanıklılık ve ferahlık vermek ve hikmetle doldurmak için) göğsünü açıp genişletmedik mi? [bk. 6/125; 20/25; 39/22]
2-3. Sırtına ağır gelmiş (belini bükmüş) olan yükünü senden indir(ip hafiflet)medik mi?
4. Senin namını da (dünya ve âhirette) yükseltmedik mi?
5. Kesinlikle zahmetle birlikte bir kolaylık vardır.
6. Nitekim (yine) o (geçen) zahmetle bir arada bir kolaylık (daha) vardır.[1]
7. O halde (bir iş ve ibadeti bitirip) boş kaldığın vakit, çabucak (başka bir işe/ibadete) koyul.
8. Ve (her işinde) lakin Rabbine istek et (O’na sarıl ve O’ndan iste).
DERT ANINDA OKUNACAK AYETLER
Hz. Peygamber s.a.v buyuruyor: “Şu üç şeyi söyleyen, Allah’ın kendisine yardım etmediği ve başlarına gelen musibeti daha uygunuyla telafi etmediği kimse yoktur. Birincisi; İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.(Allah’tan geldik Allah’a döndürüleceğiz.) İkincisi; Allahümme curni fi musibeti(Allah’ım bu musibette bana ecir ver) üçüncüsü; Ve ehlifni hayran minha; (Allah’ım başıma gelen düşünceyi daha hoşuyla telafi et). Bu üç şeyi söyleyip de o keder içerisinde kurtulmayan kimse yoktur.
“Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır.” (Kehf Mühleti 10. Ayet)
“Ey Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır ve bizi Müslüman olarak öldür.” (Â’raf, 7/126)
قُل لَّن يُصِيبَنَا إِلاَّ مَا كَتَبَ اللّهُ لَنَا هُوَ مَوْلاَنَا وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
De ki: “Bizim başımıza lakin, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse Müminler, yalnız Allah’a güvensinler.” (Tevbe mühleti 51. ayet)
“Kullara karşı Allah bana kâfi, mahlûklara karşı Hâlik bana kâfi, rızk yiyenlere karşı rızık veren bana kâfi. Bana O kâfi ki O bana kâfî gelir. Bana Allah kâfi, O ne hoş bir vekildir. Bana Allah kâfi, O’ndan öbür ilâh yoktur. O’na tevekkül ettim. O büyük Arşın sâhibidir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
SALÂT-I TEFRİCİYE DUASI
Bu salât meşhur olup sıdk ve ihlas ile devam edildiğinde kişi bir hastalık, zorluk, problem ile karşılaştığında badirelerin kalkması, isteklerin hasıl olmasında çok tesirli olduğu rivayet edilir. İmam Kurtubi her gün 41 yahut 100 kere okumaya devam eden kimsenin, vakit içerisinde kahrı sarfiyat, işi kolaylaşır, içi nurlanır, prestiji artar, hali güzelleşir, rızkı bollaşır, ona hayır kapıları açılır… demiştir. Muratların bu salât sebebiyle çabuk gerçekleşmesi dolayısı ile Salât-ı Nâriye denmiştir. Amellerin niyetlere nazaran olması sebebiyle, sayı ile okunamasa bile, manasını idrak ederek, kasvet ve murad anında bu dua ihlaslı bir biçimde okunabilir.
Okunuşu: Allahumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ-seyyidina Muhammedin ellezi tenhallü bihi’l ‘ukadu ve tenfericu bihi’l-kürabu ve tukdâ bihi’l-havâicu ve tünâlü bihi’r-rağâibu ve husnu’l-havâtimi ve yusteska’l-ğamâmu bi-vechihi’l-kerîmi ve ‘alâ âlihi ve sahbihi fî-külli lemhatin ve nefesin bi-‘adedi külli ma’lûmin lek.
Manası: “Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e kâmil bir salât ile salât ve selâm eyle! O o denli bir zâttır ki, kendisiyle düğümler çözülür, sorunlar kolaylaşır, muhtaçlıklar hallolur, dileklere kavuşulur ve hoş sonuçlara ulaşılır. Kendisinin yüzü suyu hürmetine yağmur istenir. Her göz açıp kapamada ve her nefeste tarafından bilinen varlıklar sayısınca O’nun âline ve ashâbına da salât ve selâm olsun”
SALÂTI MÜNCİYE DUASI
Bu salât’ın külfetlerin kalkmasında, isteklerin hasıl olmasında çok tesirli olduğu birtakım rivayetlerde karşımıza çıkmaktadır.
Okunuşu: “Allâahumme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin, salâten tüncînâ bihâ min cemîil ehvâali vel âfât, ve takdî lenâ bihâ cemî’al hâcât, ve tutahhirunâ bihâ min cemî’isseyyi’âat ve terfe’unâ bihâ indeke a’ledderecâat, ve tübelliğunâ bihâ aksa’l gayât, min cemî’il hayrâti fi’l hayâti ve ba’del memâat, inneke alâ külli şey’in kadîr.”
Manası: “Allah’ım! Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ’ya salât eyle. O denli bir salât ki; o salât vesîlesiyle bizi bütün kaygı ve âfetler-den kurtar, bütün gereksinimlerimizi sarfiyat, bizi bütün günahlardan temizle, bizi derecelerin en büyüğüne yükselt ve onun vesîlesiyle bizi, hayâtta ve vefattan sonra bütün hayırların en son noktasına ulaştır. Elbet sen her şeye kâdirsin.”
Ensonhaber
