565 yıllık tarihi ile dünyanın çalışan en eski tersanesi olan Haliç Tersanesi, 12-28 Ekim’de heykel atölyesine döndü. Tersanenin inşa atölyesinde gerçekleştirilen “Tersane-i Amire’de Çağdaş Sanat Etkinliği”, sanatkarlar ile tersanedeki zanaatkarları bir ortaya getirdi. Aktiflikte; İlker Yardımcı “Lirik İleti”, Sevgi Karay “Zümrüdü Anka”, Bülent Çınar “Ses Katedrali”, Ayla Turan “Umut”, Kadriye İnal “Geleceğe Bakış”, Bahadır Çolak “Sessiz Evren”, Kemal Tufan da “Maviye Uçmak” isimli 7 heykele imza attı.
Aktifliğin her yıl düzenlenmesi ve İstanbul’a 8-10 heykel kazandırılması amaçlanıyor.
BOĞA HEYKELİ ÜZERE
İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketleri Kültür A.Ş. ve Kent Sınırları A.Ş.’nin düzenlediği aktifliğin küratörlüğünü de Kemal Tufan yaptı.
7 heykelin İstanbul’da kalabalık noktalara yerleştirileceğini anlatan Tufan “İlk olarak birkaç ay topluca sergileyeceğiz. Şimdi yer seçilmedi ancak seçeneklerden biri Kadıköy Gazhane. Daha sonra sonuncu olarak yerleştirilecekleri yerlere karar verilecek. Halkın toplumsal hayatına dahil olacaklar. Yüzlerce yıl kalabilecek heykeller. Referans noktaları oluşturacaklar, tıpkı Kadıköy’deki boğa heykeli gibi” dedi.
Tersane emekçileri de heykellere kaynak, saç kesme, bükme üzere süreçlerde katkı yaptı.
SANATKARLAR BU ORTAMIN BÜYÜSÜNDEN ETKİLENDİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Çizgileri A.Ş. Genel Müdürü Sinem Dedetaş “Biz gelmeden evvel Haliç Tersanesi, topluma kapatılmış durumdaydı. Hâlâ pek çok İstanbullu tarihi ve üretime yaptığı katkının pahasının farkında değil” dedi.
Dedetaş “Etkinliğin gayelerinden biri tersaneyi hayatın içine daha da sokmak. Sanatkarlar ortamın gücü ve büyüsünü hissetti, büyük keyif alarak yapıtlarını üretti. Çalışanlarımız, seve seve omuz verdi. İstanbul’un farklı noktalara yerleştirilecek 7 heykelde, ‘Haliç Tersanesi’nde üretilmiştir’ yazacak. Bu da bizim için farklı bir gurur kaynağı” diye konuştu.
Sözcü