Türk Tabipler Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Şurası’nın 8. ay kıymetlendirme raporunu kamuoyu ile paylaşan Prof. Dr. İbrahim Akkurt, her gün açıklanan turkuaz tablonun, günün tarihi dışında gerçekleri yansıtmadığını söyledi.
Covid-19’da pandemisinde çok önemli ve kaotik bir ortama girildiğini belirten Akkurt, Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’yı, “Sağlık Bakanı bir kişinin üç kişiyi enfekte ettiğini söylüyor. Bu üç şahıstan ikisinin bağışıklık hücreleri karşı koyacak. Bunun sonucunda kısa müddette virüs toplumun yüzde 40’ına bulaşacak. Bunun Türkçe meali sürü bağışıklığıdır. Bunun manası resmen bilerek, tasarlayarak, siyasal güçle insanları hasta etmeye, perişan etmeye ve mevte sevk etmektir” kelamlarıyla eleştirdi.
FOTO: SÖZCÜ
24 EKİM’DE GÜNLÜK HADİSE SAYISI 23 VİLAYETTE 20 BİN
Açıklanan resmi sayılar ile alandan elde edilen sayıların örtüşmediğinin önemli emareleri olduğunu söyleyen Akkurt, “24 Ekim günü TTB genel İdare Şurası Türkiye’nin değişik yerlerinden 23 Tabip Odası lider yahut sekreterleri ile toplandı. O an için günlük nokta sayıları istendi. O günkü sayılara nazaran günlük olay 20 binin üzerinde. Bu sayıların bugün ikiye, üçe katlanmasından telaş duyuyoruz” biçiminde konuştu.
Ağır hasta sayısının birinci olarak 29 Temmuz’da 542 olarak açıklandığını, bu gün ise beş katını geçecek derecede ağır hasta artışı olduğunu hatırlatarak bunun da pandeminin pek iyi gitmediğinin göstergesi olduğunu kaydetti.
“ÇOK ÖNEMLİ VE KAOTİK ORTAMA GİRİLDİ”
Porf. Dr. Akkurt, “Covid-19 pandemisinde çok önemli ve kaotik bir ortama girmiş bulunuyoruz. Resmen bir kaos yaşıyoruz. İstanbul Tabip Odası açıkladı, İstanbul’da hastaların hastaneye götürülmesi için ambulans bulunamıyor. ‘Virüsün merkezi haline gelen İstanbul’da bağışıklık oranı da yüzde 25’e ulaştı’ deniyor. Bu bile o turkuaz tablodaki sayıların tümünü çöpe atar. Şu ana kadar İstanbul nüfusunun dörtte biri, yani 4 milyon kişi Covid oldu demektir. Turkuaz tablodaki sayı ise 400 bine daha yeni yaklaşıyor” diyerek dünyadaki olayların yüzde birinin, biz de ise yüzde 4-5’inin ağır yahut önemli hadise olduğunu belirtti.
“DSÖ DAİMA BİREBİR BİREYLERE TEST YAPIN DEMİYOR”
Açıklanan resmi dataların salgının gerçek boyutunu göstermediğini, turkuaz tablodaki sayılar ile alandaki sayıların önemli bir formda çeliştiğini belirten Akkurt, ”Örneğin tabir edilen günlük test sayısının kaç şahsa yapıldığını bilmiyoruz. Bu her gün yahut gün çok birebir şahıslara yapılan testleri de mi kapsıyor, bilmiyoruz. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) ‘sürekli test’ derken çok şahsa test yapın, virüsü saptayın diye söylüyor.Sağlık çalışanları başta olmak üzere risk kümesine öncelikli olarak yapın diyor. Tıpkı şahsa sabah akşam test yapın bunu da kayıtlarınıza geçirin demiyor” sözlerini kullandı.
YALNIZCA GÜNÜN TARİHİNDEN KUŞKU DUYULMUYOR
Akkurt, turkuaz tabloya yönelik güvensizliği “Tabloda tek kuşkulu olmayan o günkü tarih” kelamlarıyla eleştirerek şunları söyledi:
“Tabloda hasta sayısı neyi gösteriyor. O gün için hastaneye yatan hasta sayısını mı? Testi müspet olanların sayısını mı? Vefat sayıları DSÖ’nün standartlarına nazaran mi veriliyor? Hastalardaki zatürre oranı daima yüzde 4 ile 7 ortasında değişiyor. Virüs akciğere inmemişe, yani zatürre olmamışsa hastaneye yatırılmaz. Bu durumda akla şöyle bir soru geliyor, hasta sayısı olarak tabir edilen sayı o gün yatırılan zatürre sayısı mı? Bu durumda olayın yüzde 97’sinin görünmediğini mi anlamamız gerekiyor? Yatak doluluk oranları, yalnızca devlet hastanelerindeki yataklar mı, yoksa tüm Türkiye’de özeller dahil yataklar mı gösteriyor? Tüm bunları tablodaki başka tüm sayılara uyarlayabiliriz, hepsinde önemli kuşku var. Tek kuşku olmayan o günkü tarih.”
Sözcü
