Gaziantep’te SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde oksijen sistemi kaynaklı yangında ağır bakımda bulunan 12 kişinin hayatını yitirdiği faciada soru işaretleri giderilmedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TMMOB Makine Mühendisleri Odası, yangının ihmaller sonucu oluştuğunu, sorumluların açığa çıkartılması gerektiğini belirterek, güvenliği tartışma konusu olan yüksek akımlı oksijen aygıtlarıyla ilgili bir an evvel tedbir alınması davetinde bulundu.

KAZALAR DAHA DA ARTABİLİR UYARISI

Pandemide ağır bakımlardaki doluluk oranlarının sonu aştığını, bu nedenle Sıhhat Bakanlığı’nın sığınak, yemekhane, otoparklar da dahil olmak üzere boş alanları ağır bakım yaparak sorunu çözmeye çalıştığını belirten TTB, açıklamasında şu tabirleri kullandı;

“Yatak sayısını arttırma telaşı ile kurulan ağır bakımlarda kâfi sıhhat çalışanının olmaması; tıbbi aygıtların denetiminin vaktinde yapılmaması; yatak sayısından fazla sedyelerde hasta yatırılması nedeniyle tıbbi aygıtların çok kullanımının getirdiği yıpranma; teknik altyapısı olmadan yeni tıbbi aygıt eklemeler; kâfi sayıda işçi olmamasının yahut çok çalışmanın getirdiği dikkatsizlik; oksijen terapi aygıtlarının yangına ve öbür felaketlere neden olabileceği bilinmesine karşın bunlara göz yumulması, Gaziantep’te olduğu üzere felakete varan sonuçlara neden olmuştur. İhtarların dikkate alınmaması ve gerekli tedbirlerin süratle hayata geçirilmemesi bu cins kazaların daha da artmasına neden olabilecektir.”

“DENETİMİN YAPILDIĞI BİLİNMİYOR”

Yangının çıktığı hastanenin, personel sıhhati ve iş güvenliği bakımından gerekli tedbirleri alıp almadığını, Sıhhat Bakanlığı tarafından gerekli kontrollerin yapılıp yapılmadığının şimdi bilinmediğini tabir eden TTB, “İlk tespitler, yangının bir patlamadan değil yüksek akış nazal oksijen tedavisinde kullanılan aygıttan kaynaklandığı tarafındadır. Bu aygıt ağır bakım ünitelerinde hastanenin medikal gaz sınırına bağlanarak oksijen temin etmekte, iç ortamdan aldığı filtrelenmiş hava ile istenen/ayarlanan oranda karıştırılıp koşullandırılarak uygun sıcaklık ve nem sağlanmakta; bu hava, hastaya istenen ölçüde oksijeni uygun nem ve sıcaklıkta verilmektedir” bilgisini paylaştı.

BAKANLIĞIN ‘YANGINA SEBEBİYET VERİR’ UYARISI GEÇ Mİ YAPILDI?

COVID-19 ile birlikte ağır bakımlarda hayat kurtaran yüksek akımlı oksijen aygıtlarının kullanımının artmasıyla beraberinde riskleri de getirdiğini de vurgulayan TTB, Sıhhat Bakanlığı’nın 14 Aralık 2020 tarihinde vilayet sıhhat müdürlerine gönderdiği yazıda, kelam konusu aygıtla ilgili şunları söyledi;

“Haznenin tam oturmaması durumunda, ısıtıcı tablanın alt kısmının sıvı izolasyonunun tam sağlanmamasından kaynaklanabilecek sıvı teması ile kıvılcım oluşabilir ve oksijen akışı sebebiyle parlama ve yangına sebebiyet verebilir” denildiğini hatırlatarak, “Salgının dokuzuncu ayının geride kaldığı göz önüne alındığında Sıhhat Bakanlığı’nın kazadan yalnızca birkaç gün evvel gönderdiği ihtar niteliğindeki yazısı geç kalmış bir yazı değil midir?”

“GEREKLİ TEDBİRLER ALINMALI”

Bu durumun bir defa daha emekçi sıhhati ve iş güvenliğinin ne kadar kıymetli olduğunu ve sıhhatin “çok tehlikeli ve ağır işler” sınıfında olmasının ne derece haklı bir gerçeklik olduğunu ortaya çıkardığını tabir eden TTB, şu teklifleri paylaştı;

*Sağlık işçilerinin COVID-19 pandemisiyle uğraşta; hem hastalanma ve ömürlerinden olma riskiyle hem de böylesine can güvenliklerini tehdit eden patlama vs. üzere fiziki tehlikeler ile karşılaşmaması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

*Pandemide ağır bakım hizmetlerinin lakin gereken niteliğe sahip tıbbi ekipman ve yetişmiş/yeterli sayıda sıhhat çalışanı ile yürütülebileceği unutulmamalıdır.

*Bu nedenle kamu yahut özel hastanelerindeki doluluk oranları göz önüne alınarak ağır bakımlarda gerekli eğitimi almış tecrübeli sıhhat çalışanlarının sayıları arttırılmalı; çalışma saatleri azaltılmalı; tıbbi aygıtların rutin denetimi yapılmalı; tıbbi aygıtlardan sorumlu işçiler yine eğitimden geçirilmelidir.

Facianın bir sefer daha yaşanmaması için TTB ve TMMOB şu teklifleri sundu:

*Toplu kullanıma açık binalar ve bilhassa hastanelerde tesisatların işletilmesinden sorumlu, hastane tesisatları konusunda uzman en az bir makina mühendisi istihdam edilmelidir.

*Teknik işçi dahil hastanelerde çalışan bütün çalışanın başta iş güvenliği olmak üzere eğitimli olması gerekmektedir.

*Özel/kamu ayrımı yapılmadan tüm hastaneler hemen ilgili meslek odaları tarafından kontrole açılmalı; kontrollerde eksiklikleri tespit edilen hastanelerin iyileştirme çalışmaları planlı bir formda hızla yapılmalıdır.

*Özelleştirme, özgürleştirme siyasetlerinin bir kesimi olan hastane hizmetlerinin taşeronlaştırılması uygulamasından vazgeçilmeli; sıhhat sistemi toplum ve sıhhat emek-meslek örgütlerinin iştirak ve kontrolüne açılarak tekrar düzenlenmelidir.

Sözcü