Hem Galatasaray hem de Fenerbahçe ‘Önce yenilmeyelim de gerisine bakarız’ zihniyetiyle koca bir 90 dakikayı bana nazaran heba etti. Gitgide zevksizleşen, izleyenleri vasata alıştıran Galatasaray-Fenerbahçe derbilerine bir yenisi daha eklendi.
Sarı-kırmızılılar hamleye bir türlü istediği üzere çıkamadı. Bunda Fenerbahçe’nin defansif anlayışı tesirliydi lakin gerekli baskıyı da kuramadı Galatasaray. Taylan’ı tebrik etmek lazım. Tek başına Fenerbahçe orta alanıyla boğuştu, kabul etmek lazım ki ayakta da kaldı. Galatasaray atak çıkışlarındaki pas kalitesini geliştirmeli. Üçüncü bölgeye geçişlerde yanlış pas tercihleri yaparsan, güç maçlarda kilidi açamazsın.
Fenerbahçe cephesinde Tisserand ve Lemos’un defanstaki ahengi itimat verdi. En uçtaki Valencia çok koştu, çok savaştı lakin atak performansı vasatın altında kaldı. Bu takımın sorunu kanatlar. Thiam, Deniz, Ferdi, Sinan yalnızca yedek olur. Ozan-Gustavo-Sosa üçlüsü önderliğinde savunmayı düşünen, uğraş gücü yüksek takım tamam fakat Fenerbahçe, atak manasında soru işareti. Erol Bulut’un grubu duran top dışında yok! Akan oyunda sıfır, organize tek bir atak izletemedi bizlere. Caner ve Sosa korner kullanmaktan yoruldu yalnızca. Koca maçta Fenerbahçe taraftarını heyecanlandıran yarım konum bile yoktu.
Kazanması gereken taraf Galatasaray’dı. Terim’in kadrosu bunu başaramadı. Terim klasik değişikliklerini yapmakla yetindi. Diagne-Babel içeri, Arda-Falcao dışarı! Halbuki Falcao’nun pas özelliği göz arkası ediliyor. Çift forvete dönülüp Falcao, biraz geride topla buluşturularak 9.5 numara üzere oynatılsaydı, Galatasaray mutlaka daha tesirli olurdu.
Sözcü