Sıkıntım Kelleci (31) geçen yıl şubat ayında idrar yolu enfeksiyonu şikayetiyle Samsun’un İlkadım ilçesinde bulunan Gazi Devlet Hastanesi’ne gitti. Tabiplere, antibiyotiğe karşı alerjisinin olduğunu söylediğini tez eden genç bayan, buna karşın kendisine 3 ilaçlı bir serumun verildiğini öne sürdü.

Aldığı serumun akabinde görme kaybı ve derisinde pullanmalar olduğunu ileri süren Sıkıntım Kelleci, mevtten döndüğünü belirterek, hastane ve kendisine antibiyotik veren tabipten şikayetçi oldu.

“DOKTORLAR ‘GÖZÜNÜ ALMALIYIZ’ DEDİ”

Ortadan geçen süreçte Kelleci’nin tedavisi devam etti ve derisindeki pullanmalar büyük ölçüde giderildi. Görme konusunda problem yaşayan genç bayanın dava süreci devam ederken sağ gözü büsbütün göremez hale geldi. Samsun’da ve İstanbul’da devlet ve üniversite hastanelerinde tedaviye başvuran genç bayana, gözünün alınması gerektiği söylendi.

Özel bir hastaneye daha başvuran Kelleci’ye gözünün alınmasına gerek olmadığı ve tekrardan görmesi için ameliyat masrafının 92 bin olduğu söylendi. Genç bayan, davanın sonuçlanmamasından ötürü maddi durumlarının berbat olduğunu belirterek, tedavisi için yardım istedi.

“VÜCUDUM EKSİKSİZ DERİ DEĞİŞTİRDİ”

Yanlış serum kullanımının akabinde hayatının değiştiğini tabir eden Sıkıntım Kelleci yaşadıklarını şöyle aktardı:

* Şubat ayında tedavi olurken antibiyotik alerjisi yaşadım. Alerjiden sonra bedenimde eksiksiz deri değişti. İç organlarım ziyan gördü. Şu anda 20 tırnağım da yok.

* ‘Steven-Johnson sendromu’ tanısı konuldu. Daha sonra da yanlış antibiyotik kullandıran kurum ve şahıslardan şikayetçi olmuştuk. O süreç devam ediyor. Doktora ceza verilmedi ve tazminatın önünün açıldığı söylendi.

* Bu alerjiden sonra 20 gün OMÜ Tıp Fakültesi’nde ağır bakımda kaldım. Sonra da gözüm için tedaviye devam ettik. Bir mühlet gözüm gördü fakat sonrasında kornea patlayınca sağ gözümün alınması gerektiğini söylediler.

* İstanbul’da üniversite hastaneleri de gözümün alınması gerektiğini tabir ettiler. Özel bir hastane ise gözün alınmasına gerek olmadığını, ameliyat ile görebileceğimi söyledi. Ameliyat masrafı için de 92 bin TL istediler. Şu anda sağ gözüm hiç görmüyor. Sol gözüm de yüzde 20 görüyor.

“KARANLIĞA MAHKUM OLMAK İSTEMİYORUM”

Genç yaşta kör kalmak istemediğini lisana getiren Kelleci şunları söyledi:

* Gözümü kaybetmek istemiyorum. Fakat hiç vaktim yok. Hekimler bir an evvel tedavi olmam gerektiğini söylüyor. Zira gözüm dışarıya çıkarsa büsbütün kaybedilecek.

* Şu anda bir umut varken tedavi olmak istiyorum. 92 bin TL bizim için çok büyük bir para. Ben daha 31 yaşındayım. Büsbütün karanlığa mahkum olmak istemiyorum, görmek istemiyorum.

* Öbür gözümü de kaybedersem, büsbütün karanlığa bürüneceğim. Davamız sonuçlansaydı kendi imkanlarımızla bu ameliyatı yaptırabilirdik.

* Halktan ve yetkilerden yardım istiyorum. Ameliyat için gün bile vermediler. ‘Her an gözün dışarı fırlayabilir, hiç süren yok, canlı bomba üzere dolaşıyorsun’ dediler.

“YARDIM ÇIĞLIĞIMIZI DUYSUNLAR”

Kızının gözünü kaybetmeden tedavi olması gerektiğini vurgulayan anne Türkan Kelleci ise şunları söyledi:

* Kızımın sıhhati için 10 aydır uğraşıyoruz. Kızımın gözlerini kaybetme durumu var. Devletimizden ve halkımızdan yardım istiyoruz. Bir insanın canından bu kadar kolay vazgeçilmiyor.

* Yardım çığlığımızı duysunlar. 92 bin TL bizim için çok büyük bir para. Dava sonuçlansaydı sesimizi duyurmaya çalışmaz, kendi imkanlarımızla ameliyatı yaptırırdık. Çaresizlik çok makus bir şey. En kısa müddette kızımın ameliyat olması lazım. Geç kalmadan kızımın kurtulmasını istiyorum.

Sözcü