Avrupa’da 100 yılı aşkın müddettir yapılan cins kayağı, günümüzde kış turizminin beğenilen kayak merkezi Palandöken’de de tanınan oldu. Geceleri Palandöken’in 3 bin 176 metre yüksekliğindeki doruğuna tırmananlar, gecenin karanlığında kayarak, aşağı iniyor.
Dağcılıkla kayak sporunu birleştiren ‘tur kayağı’ neredeyse olağan kayak kadar çok kullanılmaya başlandı. Mekanik hiçbir tesise muhtaçlık duyulmadan kayakla dağın tepesine çıkan atletler, bu şiddetli parkurlardan kayarak iniyor. Türkiye Dağcılık Federasyonu (TDF) Dağcılık ve Dağ Kayağı Antrenörü Mustafa Tekin, kayak tutkunlarına artık pistlerin yetmez olduğunu, heyecan arayan kayak tutkunlarının şimdiki beğenilen sporunun ise cins kayağı olduğunu söyledi. Bu sporu yapanların iki sporu bir anda yapmanın memnunluğunu yaşadıklarını söyleyen Tekin şunları söyledi:
“Tur kayağı, kayakla ayakkabı irtibatını topuktan hür bırakan özel bağlama düzeneği ve kayağın altına yapıştırılan sentetik bir deri yardımıyla her türlü karda ve eğimde yürümeyi sağlayan kayak çeşidi. Tıp kayağının, olağan kayaktan farkı, daha hafif, kısa ve en kıymetlisi burun kısmında delik ve art kısmında çentik olmasıdır. Bunların olmasının nedeni, tırmanmayı sağlayan derinin takılabilmesi ve çıkmasının engellenmesidir. Lakin en değerli özelliği, hafif olmasıdır, zira birtakım noktalarda kayağı çıkartıp taşımak zorunda kalabiliyorsunuz. Kayağın altına yapıştırılan ve kayağın geri kaymasını engelleyerek yürümeyi kolaylaştıran sentetik gereç, foklardan örnek alınarak üretilmiş. Sudan çıkan foklar, eğimli buzda üst gerçek kaymadan çıkarken, aşağı ise rahatça kayması gözlemlenerek bulundu. Gelişen teknoloji ile artık yapayları üretilse de birinci vakitlerde gerçek fok derileri kullanılmıştı. Tıp kayağının ülkemizde tanınan olması beni çok sevindirirken gereğince rehberin bulunmaması da üzüyor. Bu sporu macera adamı olarak adrenalin tutkunlarına tavsiye ediyorum. Dağcılık ve kayağı birleştiren bu spor kısmını kesinlikle deneyin”
“BÖLGEMİZ DAĞ KAYAĞI KONUSUNDA VARLIKLI BİR POZİSYONA SAHİP”
Bölgenin dağ kayağı konusunda epeyce güçlü bir pozisyona sahip olduğunu belirten Tekin, “Öncelikle Kaçkar Dağları olmak üzere, Ağrı Dağı, Van Gölü etrafındaki dağlar, Munzur Dağları ve Erzurum etrafındaki birbirinden hoş dağlar, dağ kayağı severlerin tercih ettikleri parkurlardır. Bu spor için tabiat ve iklimin en uygun ülkelerden biri de Türkiye’dir. Biz de haftada birkaç kere 10- 15 kişi ile Palandökende 2 bin 200 metre irtifadan başladığımız tırmanış, 2700 metre civarlarında son buluyor. Çoğunluğunu ışıklı pistlerde yaptığımız tırmanışın son etaplarını baş lambaları eşliğinde tamamlıyoruz. Tırmanış ve iniş toplamda 2 saat civarı sürüyor. Tırmanış grup elemanları dağ kayağı eğitimi almış tecrübeli atletlerden oluşmakta” diye konuştu.
Erzurumlu Sacit Amil (56), 1972 yılından beri kayak, 1982’den beri de dağ kayağı yaptığını tabir ederek, “Palandöken, Kaçkar, Süphan ve öbür dağların hepsinde tıp kayağı yaptım. Kayak, adrenalinle insanın kendisi ile yarıştığı bir spor. Tabiat sevgisini, yalnız dağların dinginliğinde, hoşluğunda arayan her insanın yapmasını tavsiye ederim. Bunun bir yaşı yok. Geçenlerde şöyle bir şey okudum, Tolstoy 67 yaşında bisiklet sürmeyi öğenmiş, demek ki bunu yapmak için yaşı mazeret etmenin manası yok, isteyen her insan her yaşta bunu yapabilir. Palandöken ve ilimiz bunun için bulunmaz bir yer” dedi.
TIP KAYAĞI NEDİR?
Cins kayağı; kayakla ayakkabı temasını topuktan özgür bırakan özel bağlama sistemi ve kayağın altına yapıştırılan sentetik bir deriyle her türlü karda ve eğimde yürümeyi sağlayan kayak tipidir. Tıp kayağı ile bir dağın ulaşılamayan, rastgele bir kısmına gidilerek ve oradan aşağı kaymak için de kullanılır.
Sözcü
