TELE 1’de Tuba Emlek’in konuğu olan Yılmaz Özdil, “SÖZCÜ gazetesi neden yeniden amaçta?” sorusunu yanıtladı.
“SÖZCÜ OKUSALAR BU ÇEŞİT ŞEYLERDEN HABERLERİ OLUR”
Özdil, şunları söyledi:
* Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki ‘Ben SÖZCÜ gazetesi okumuyorum’ dedi. Aslında bakarsanız ben SÖZCÜ gazetesini okumadığından huylanıyordum.
* Okuduğunu düşünüyordum ancak damadı Maliye Bakanı istifa ettiğinde dedim ki ‘Herhalde Cumhurbaşkanı bizim gazeteyi okumuyor’. Damadının istifa ettiğini bizim gazete yazdı, yandaş medya yazmadı. 24 saat bu ülke Hazine Bakanı’nın istifa ettiğini öğrenemedi. Cumhurbaşkanı bile 24 saat sonra açıklama yaptı Saray’da.
* Ben o gün demiştim ‘Bunlar herhalde SÖZCÜ okumuyor’. Zira SÖZCÜ okusalar bu çeşit şeylerden haberleri olur. Görünen o ki 2021’i anladığım kadarıyla SÖZCÜ yılı ilan etmişler. Sabah daha yılın birinci günü çıkıp bu türlü bir laf söylemek için bu türlü bir şey yani… Her yılı ilan ediyorlar ya Mevlana yılı, Japonya yılı falan 2021’i de herhalde SÖZCÜ yılı ilan etmişler.
* Bugün köşemde bunu anlatmaya çalıştım. SÖZCÜ gazetesi işvereninden genel yayın direktörüne, müelliflerinden muhabirlerine, yönetim yöneticilerinden internet yöneticilerine kadar çok ağır bedeller ödeyen ve yıllardır yargılanan ve mahpus cezaları alan takım.
“SÖZCÜ AYASOFYA’NIN AÇILMASINA KARŞI DEĞİL”
* Bunun elbette SÖZCÜ okuyorum okumuyorum sorununun Ayasofya haberiyle bir alakası yok. Zira bir sefer aslında SÖZCÜ gazetesi Ayasofya’nın açılmasına karşı değil. SÖZCÜ gazetesinin Ayasofya’nın açılışına ters bir haberi yok. Gördüğüm kadarıyla CHP’den ve GÜZEL Parti’den de Saadet Partisi’nden de buna bir itiraz olmamıştı.
* Bildiğim kadarıyla Ayasofya’nın açılmasına karşı çıkan bir kişi vardı. O da aslında Cumhurbaşkanımız. Demişti ki ‘Ben Ayasofya’yı ibadete açacak kadar istikametimi kaybetmedim’. Türkiye’de Ayasofya’nın açılmasına karşı bir kişi vardı. Artık o bir kişi Ayasofya haberi yüzünden ‘SÖZCÜ okumayın’ daveti yapıyor.
* Bunların hepsinin çelişkisinin temel sebebi SÖZCÜ gazetesi, sahiden özgür ve özgürlüğe inanan, demokrat ve demokrasiye inanan, Cumhuriyetçi ve Cumhuriyet’e gönülden bağlı bir işveren tarafından çıkarılıyor.
“SÖZCÜ’NÜN MAKSAT OLMASININ SEBEBİ NAMUSLU GAZETECİLİK YAPMAKTAKİ ISRARIDIR”
* Ben bugün Türkiye’de hakikaten çok şanslı bir avuç gazeteciden biriyim. Zira SÖZCÜ gazetesinde çalışıyorum. En son Olay TV sorununda de gördüğümüz üzere, Türkiye’nin en iyi televizyoncularını, en iyi gazetecilerini bile bir ortaya getirseniz biat etmeyen, özgürlüğe, demokrasiye, Cumhuriyet’e inanan bir işverene sahip değilseniz sizin yayın yapabilmeniz imkansız.
* Münasebetiyle SÖZCÜ gazetesinin gaye olmasının temel sebebi aslında namuslu, dürüst gazetecilik yapmaktaki ısrarıdır. Olağanda ofis uzunluk olamayacak tipler, bize gazetecilik öğretmeye kalkıyorlar. Halbuki SÖZCÜ gazetesi bugün müellifleri, yayın direktörü ve yazı işleri takımıyla Türkiye’deki meslek deneyimi en yüksek gazetedir.
* Bugün bizim başyazarımız Rahmi Turan’dan bedelli abim Uğur Dündar’a, Necati Doğru’dan Emin Çölaşan’a, hatta çok yakın vakitte kaybettiğimiz Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük köşe müellifi Bekir Coşkun’a, gazetemizin Genel Yayın Direktörü Metin Yılmaz’a, gazetenin yazı işlerinin omurgasını oluşturan gazeteci arkadaşlarımıza baktığınızda bu insanların meslek toplamı 3 bin – 4 bin yılın üstündedir.
“MESLEKTE EN KIDEMLİ GAZETE ŞU ANDA SÖZCÜ”
* Bugün sav ediyorum, bir vakitler Hürriyet gazetesi böyleydi lakin artık değil. Türkiye’nin şu anda meslek deneyimine en yüksek yıl itibariyle sahip, meslekte en kıdemli gazete şu anda SÖZCÜ gazetesidir.
* Bugün SÖZCÜ gazetesinin sahibi, babadan gazeteci olan, kendisi de gazeteci olan tek medya işverenidir. SÖZCÜ gazetesi, gazetecilik yapmaktan vazgeçseydi, ‘Tank fabrikamızı Katar’a vermekle çok iyi yaptık’ deseydi, bugün birtakım gazetelerin yaptığı üzere taban fiyatın, memur maaşlarının, emekli maaşları çok yüksek, şahane şeyler deseydi, ’emekliler bu aldığı parayla Maldivler’e tatile gidebilir, çok şükür’ deseydi başına bunlar gelmezdi.
“SÖZCÜ KADAR SİSTEMATİK TAARRUZA UĞRAYAN GAZETE TARİHTE GÖRÜLMEDİ”
* Fakat SÖZCÜ gazetesi Saray’ın çıkarları için değil halkın çıkarları için gazetecilik yaptığı için başına bunlar geliyor. SÖZCÜ gazetesine belirli ki bu 3.5 yıldır yürütülen ağır kampanyayla sonuç alamayanlar, bu yola başvurdu.
* SÖZCÜ gazetesi bugün bile şu anda kimi üniversitelerin bağlantı fakültelerinde tez konusu yapılıyor lakin AKP iktidarından sonra neredeyse kitabının yazılacağından eminim. Zira SÖZCÜ gazetesi, bugüne kadar pek çok gazetemiz başta Cumhuriyet gazetesi olmak üzere iktidarın hışımına uğramıştır lakin sav ediyorum ki SÖZCÜ gazetesi kadar sistematik taarruza uğramış gazete tarihte görülmedi.
* Zira bu gazete, toplam kabahat duyurularını ve açılan davaları alt alta koyduğunuzda yayın hayatına başladığından beri ortalama her gün adliyeye götürülüp savcının ya da hakimin karşısına çıkartılan bir gazete.
“BU ARKADAŞLARLA ÇALIŞTIĞIM İÇİN ONUR DUYUYORUM”
* Haksız vergi cezaları kesilen, Basın İlan Kurumu’nun cezaları kesilen, televizyonuna müsaade verilmeyen, şimdi müsaade vermedikleri televizyonuna bile ceza kesilen bir medya kurumu. Bu arkadaşlarla çalıştığım için onur duyuyorum. Bu gazetecilikte ısrar etmek, aslında bizi gaye haline getiren en çok AKP’nin işine yarayan bir gazetedir.
* Zira SÖZCÜ gazetesi üzere gazeteler şayet bir ülkede yayınlanıyorsa o ülkede demokrasinin varlığından kelam edilebilir. Münasebetiyle biz hem SÖZCÜ gazetesinin bu nedenle akına uğradığını biliyoruz, hem de bizi yalnız bırakmayan TELE 1, Halk TV, Cumhuriyet, Yeni Çağ üzere bağımsız gazetecilere de teşekkür ediyoruz.
Sözcü
