Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nde öğretim vazifelisi olan Ebubekir Sifil’in toplumsal medya üzerinden yaptığı ve SÖZCÜ muharriri Yılmaz Özdil ile TELE 1 televizyonu programcısı Cüneyt Akman’ı gaye alan paylaşımı hakkında savcılığa kabahat duyurusunda bulunulmuştu.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Ebubekir Sifil hakkında ‘sesli, yazılı yahut manzaralı bir mesaj ile hakaret’ hatasından kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti. Takipsizlik kararında Ebubekir Sifil’in fikir özgürlüğü çerçevesinde tenkit hakkını kullanması dışında atılı hataları işlediğine dair soyut tezden öbür kanıt olmadığı kaydedilmişti.
“FANATİK VE ÇOK ÖGELERİN HAREKETE GEÇMESİNE SEBEP OLUŞTURMUŞTUR”
Yılmaz Özdil, avukatları aracılığıyla takipsizlik kararına itiraz etti.
Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’ne sunulmak üzere Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede Sifil’in, gazetecileri maksat gösterdiği belirtilerek, paylaşımında cenaze yerine ceset sözcüğünü kullanarak hem hakaret ve hem de halkı kin ve düşmanlığa tahrik cürmünü işlediği kaydedildi.
Dilekçede, “Görülmektedir ki şüphelinin Twitter’dan yaptığı bu paylaşım 12 bin beğeni alarak muhataplarına da ulaşmış ve müvekkilimiz hakkında muhakkak bir toplum kısmı üzerinde kin ve nefret hislerinin oluşumuna yahut mevcut hislerin pekişmesine hatta fanatik ve çok ögelerin harekete geçmesine sebep oluşturmuştur” tabirlerine yer verildi.
Söz özgürlüğü konusuna değinilen dilekçede, “İfade özgürlüğü ve tenkit hakkı; hiçbir vakit için memleketler arası metinlerle, anayasayla ve maddelerle teminat altına alınan bireylerin erdem ve haysiyetinin ihlali aracı olarak kullanılamaz. Hiçbir açıklama ile kişilik haklarına, gurur ve haysiyete tecavüz edilemez. İnsanların onur ve saygınlığı zedelenemez” denildi.
“MÜVEKİKİLİMİZİ MAKSAT ALMAKTA…”
Takipsizlik kararındaki ‘Tirajı ve reytingi Sözcü gazetesi kadar olmayan şüphelinin toplumsal medya paylaşımdaki fikir beyanının da niyet özgürlüğü hakkı çerçevesinde yaptığı bir paylaşım olduğu, bu fikirlerin peşine düşüp halkın bir bölümüne yönelik rastgele bir hareket, kin ve düşmanlık sergileyen bir küme kalkışmasında bugüne kadar olmadığı, müştekinin savının soyut kaldığı’ tabirine atıfta bulunulan dilekçede şu tabirler kullanıldı:
* Kuşkusuz ki herkesin düşündüğünü özgürce açıklama; yani söz özgürlüğü vardır. Bu açından ne tarafımız ne de Müvekkilimiz, Ebubekir Sifil’in tabir özgürlüğünün bulunmadığını argüman etmemektedir.
* Meğer kuşkulu, beyanlarında epey radikal bir biçimde güya İslam dininde Hristiyanlığın aforoz sistemi üzere bir sistem varmışçasına Müvekkilimizi gaye almakta, Müvekkilimizin cesedinin mescitlere alınmaması gerektiğini savunmakta ve bununla da yetinmeyip birebir görüşü taşıyan şahısların de cesetlerinin mescitlere alınmamasını ileri sürmektedir.
TAKİPSİZLİK KARARININ KALDIRILMASI İSTENDİ
Dilekçede, takipsizlik kararının kaldırılması ve iddianame düzenlenmesi için soruşturma belgesinin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verilmesi talep edildi.
Sözcü
