Onlar için kıymetli olan tek şey amaçlarıdır

Gazeteci-yazar, Türkiye’de siyasetten girişimciliğe, spordan sinemaya yaptıklarıyla kitleleri peşinden sürükleyen 110 bayanın kıssasını anlatıyor. Onlardan ilham alan yeni bahadır, asi ve öncü bayanların yetişmesi için bir katkı sunuyor. (Karakarga Yayınları)

Kölelerin ve bayanların öyküsü

John Williams’tan Augustus. Geç keşfedilen başyapıtı Stoner’la vefatından sonra dünya çapında üne kavuşan müellif tamamladığı son romanında, Roma İmparatorluğu’nun kurucusu Octavius Sezar, namıdiğer Augustus’un gençlikten yaşlılığa uzanan öyküsünü mektuplar ve öbür dokümanlar aracılığıyla anlatıyor. Lakin Augustus yalnızca “dünya imparatoru”nun değil, Roma’yı Roma yapan herkesin, sürgün devlet adamlarının ve komplocuların, askerlerin ve şairlerin, kölelerin ve bayanların da öyküsü. Karakter çeşitliliği ve gündelik hayata dair detaylarıyla Antik Dünya’nın detaylı bir portresini çizen Augustus, tarihî roman çeşidinin doruklarından biri. (Yapı Kredi Yayınları)

Masumane bir cinayet

Alper Canıgüz’den Cehennem Çiçeği. 5 yaşındaki dâhi dedektif Alper Kamu, tüyler ürperten, kahkahaya boğan ve yürek burkan ikinci macerasıyla huzurlarınızda. Kahramanımız, bir yandan amcasının vefatının dolaylı müsebbibi Adalet’in peşinde koşarken, başka yandan kendini tuhaf bir cinayet davasının içinde bulur. Mahalleye yeni taşınan ailenin on iki yaşındaki oğlu Ümit, engelli kardeşini boğarak öldürdü, o denli mi? Üstelik itiraf da etti.

Kardeşinin acılarına son vermek istemiş. Masumane bir cinayet… Alper Kamu şahitli, ispatlı, itiraflı bir cinayeti tekrar çözerken aileye, aşka, dostluğa, adalete, hülasa hayata ait birçok düğümü de çözüyor. Kitap, yalnızca kahkaha atarken elinizden düşebilecek, merak ve hayret uyandıran bir roman. (Alfa Yayıncılık)

Özel yetenekli çocukların tutulduğu bir hapishane

Stephen King’ten Enstitü. Minneapolis’in sakin banliyölerinden birinde yaşamakta olan Luke Ellis, bir gece yarısı konutuna giren davetsiz konuklar tarafından kaçırılır. Luke, penceresi olmayan lakin tıpkı kendisininkine benzeyen bir odada gözlerini açar. Ve kapısını açıp dışarı çıktığında onun üzere özel yetenekleri yüzünden buraya getirilen birçok çocuğun odalarının sıralandığını görür. Enstitü… Özel yeteneklere sahip çocukların tutulduğu bir hapishane, onlardan adeta intikam almaya yemin etmiş bir müdür ve insafsız çalışanın acı dolu yuvası. Burada vicdan azabı yok. Burası girişi olan ancak çıkışı olmayan bir cehennem… (Altın Kitaplar)

Umutla yaşama tutunanların kıssası

Başak Baysallı’dan Tarlakuşu Mahallesi. 2019 Muzaffer İzgü Çocuk Hikayeleri Yarışması’nda birincilik mükafatı kazanan kitaptaki hikayeler kentin kalabalığında ve gürültüsünde, yüksek binaların arkasında inatla, umutla yaşama tutunanların öyküsü. Etraf kirliliğine, anlayışsızlığa, saygısızlığa, zorbalığa karşı dostluğu ve iyiliği yücelten mahalle sakinlerinin söyledikleri yeni bir dünyaya açılan pencere. Bu pencereden yer yer gülümseyerek yer yer de hüzünlenerek bakacağız. Acısıyla tatlısıyla hayatın tüm gerçekleri karşısında insanın var olma eforuna şahit olup unuttuklarımızı hatırlayacağız. (Bilgi Yayınevi)

Her insanın gayesi farklıdır

Victor Pauchet’ten Saadet Yolu. Bir yol var… İnsanı hayatta muvaffakiyete taşıyacak, sağlıklı ve güçlü edecek, memnunluğunu temin edecek, sevecek ve sevdirecek bir yol var. Bu yol nerededir ve sonunda ne vardır? Yalnızca tek bir yol, milyonlarca insanın, milyarlarca farklı hayaline nasıl gidiyor olabilir? Müellif, kişiyi keyifli edecek maksat ne olursa olsun, o amaca ulaştıracak yolda nasıl yürünmesi gerektiğini anlatarak öbür tüm anlatılardan ayrışıyor. Her insanın maksadı farklıdır, yolu da farklı olacaktır. Fakat o yolda yürüyüş kozmiktir. Evvel bir adım, sonra diğeri…

İşte müellif, insanın birinci adımları kadar üniversal ve kesin bir prosedürü ele aldığı bu yapıtında yalnızca gayeye ulaşıldığında değil, o yolda ilerlerken de memnunluk vadetmektedir. Tüm anlatılarına uyan okuyucunun mutlak zafere, mutluluğa ulaşacağı argümanı müellifin fikirlerinden ne kadar emin olduğunun göstergesidir. (Buğday Kitap)

Ben bu dünyadan bu türlü geçtim demenin kitabı

Küçük İskender’den Burç Öyküleri. “Bir çoklu koro, bir varlıklı orkestra üzeredir bu kitaptan taşanlar. Taşan bir kitap bu. Katlanan, kanatlanan, aşkın, delişmen, ağır, kesimli, tekrarlı, şiddetli, pervasız, iştahlı bir kitap. Kışkırtıcı, kontrolsüz, yiğit, dobra, kalabalık, gürültücü, istekli bir lisan bu. Esinleyici, bulaşıcı, çok, riskli, ironik, kara bir telaffuz. Samimiyetin, cüretin, şefkatin, itirazın, isyanın kitabı bu. Bizden alıp bize veriyor büyüttüğünü de öldürdüğünü de, düşündüğünü ve düşlediğini de, âşık olup yenildiğini de, karşı çıktığını da, aldandığını ve aldattığını da. Bu dünyadan ben geçtim, ben bu dünyadan bu türlü geçtim demenin kitabı bu. Bir lades kemiği üzere kırılmanın, tüm iktidarlara baş tutmanın kitabı bu. Sözcüklerin istekli ve şiddetli ve kanlı bir dansa kalktığı bir kitap bu.” -Gonca Özmen. (Can Yayınları)

Tek şey bir avuç sözdür

Antonio Orejudo’dan Trenle Seyahatin Avantajları. Bu kısa ancak entrikalı romanda çeşitli kahramanların anlatıları iç içe geçerek okurun çözmeye çalışacağı gizemli bir bulmaca meydana getiriyor. Çok katmanlı romanı, İspanyol müellifin ödüllü yapıtlarından biri. “Ortadan kaybolduğumuzda geride bıraktığımız tek şey bir avuç sözdür. Lakin sözler farklı şey, gerçek bambaşka şey. Bazen kesişirler ve bazen de kesişmezler.” (Çınar Yayınları)

Bir hayatta kalma hikayesi

Hikaye Özverim’den Düğme. Savaşın, kayıpların, yoksulluğun, çaresizliğin kucağında küçük bir kız çocuğu… Mustafa Kemal’in ellerinden tutup yerden kaldırdığı minik kızın, büyüyüp umut dolu bir genç bayana dönüşmesi… Savaşın ve mevtin yangınından sağ kurtulan bir hazine: masumiyet. Kitap, Cumhuriyet öncesinden başlayarak Cumhuriyetin birinci yıllarına uzanan bir hayatta kalma hikayesini anlatıyor. Çocukluktan gelen masumiyeti, saflığı, iyi niyeti, her şeye karşın yaşama tutunma içgüdüsünü ve ümit etme hünerini hatırlatmak istiyor okuruna. Kimi vakit hatıra olarak sakladığımız bir düğme, kimi vakit ucu kıvrılmış bir kitap sayfası, kimi vakit bir mektuptur umut; onu saklamasını bilene. (Dağhan Külegeç Yayınları)

Her şey, her şeyin içindedir

Proklus’tan Zekanın Verdiği Memnunluğu Lakin Zeka Sahibi Ruhlar Yaşayabilir. Erken yaşta Atina’da Platon’un pelerinini almaya layık gösterilen müellif, Yeni Platonculuğun iki kolundan birini temsil eder. Birinci kolda Plotinos matematikte, ikinci kolda Proklus mantıkta varlık gösterirler. Müellif, Platon’un aşkın ideaları ile Aristoteles’in tözlerini iç içe geçirmeyi hedeflemiştir. İslam ideolojisini derinden etkileyen bu filozof, Platon Akademisi’nin başına geçmiş ve kısa müddetliğine Konstantinopolis’in belediye başkanlığı vazifesinde de bulunmuştur. Elinizde tuttuğunuz bu kitap muharririn çok taraflı bir monografisidir. (Destek Yayınları)

Kalpleri ısıtan, eşsiz bir hikaye

Anıl Basılı’dan Zürafa Kelamı. Güneşin doğuşunda ve batışında birbirini selamlayan zürafalar… Dedemle ben de işte o denli selamlaşıyor ve zürafa kelamı veriyorduk birbirimize… Tabiat fotoğrafçısı bir dede… Turuncu isimli bir karavan… Ve hayatın renklerinin peşinde bir çocuk: Toprak. Toprak, dedesinin ona dokuz yaşında ikram ettiği fotoğraf makinesiyle hem geçmişin duygusal anlarında geziyor hem de geleceği dönüştürmek için harekete geçiyor. Çocuk kitaplarının sevilen müellifinin kaleminden samimi bir anlatım ve Mavisu Demirağ’ın özgün desenleri eşliğinde aile, tabiat, büyümek ve fotoğraf sanatı üzerine kalpleri ısıtan, eşsiz bir hikaye. (Doğan ve Egmont Yayıncılık)

Aydınlığa ve karanlığa açılan iki yol vardır

Murat Özsan’dan Bana Borcun Var. Hayat sürprizlerden mi hoşlanıyor yoksa tesadüflerden mı? Tahminen de ortada yazı tipe atıyordur. ODTÜ’de öğrenciyken aniden kendini farklı bir hayatın içinde bulan Şafak, yalnız ve lanetli bir adam olarak geçirdiği yıllardan sonra Büyükada’ya döner. Adada tanıştığı Deniz ona arkadaşlık ederken geçmişin mumunu da tekrar alevlendirir. Şafak’ın düşünmek istemediği anılar bir türlü yakasını bırakmaz. Sevdiklerini bir bir elinden alan hayatla hesaplaşma ve yüzleşme vaktidir artık. Biri aydınlığa, oburu karanlığa açılan iki yol vardır ve Şafak’ın aydınlığa ulaşmak için karanlık yoldan geçmesi kaçınılmazdır. (Doğan Solibri Yayınları)

Genç kız, ailesinin geçmişini araştırıyor

Elena Ferrante’den Yetişkinlerin Palavra Hayatı. Napoli zirvelerinde ayrıcalıklı bir çocukluk geçiren Giovanna, günün birinde babasının onu makûs şöhrete sahip, yıllardır görüşmediği kardeşine, Vittoria Hala’ya benzettiğini işitir. Bu beklenmedik irtibattan rahatsızlık hisseden genç kız, ailesinin geçmişini araştırmaya koyulur. Kentin fakir mahallelerinden birinde yaşayan halasını aramaya çıkar ve anne babasına duyduğu itimat ve sevgi sarsılır. Giovanna kentin birbirinden korkan ve tiksinen iki zıt bölgesinde avutulduğu manzarayı değil, gerçeği aramaktadır: Biri nezaket maskesi takan üst Napoli, başkası aşırılık ve bayağılığın yeri aşağı Napoli. Bu ikisi ortasında gidip gelirken, ikisinin de yanıt veremediği yahut kaçındığı gerçekle allak bullak olur. (Everest Yayınları)

Sempatik notaları tanımak ister misin?

Şöhret Doğruyol Sağbaş’tan Notalar Apartmanı. Kitap sizleri hem sempatik bir hikayeye hem denotaları öğrenmeye davet ediyor. Her katında bir notanın yaşadığı Notalar Apartmanı’nın birbirinden farklı sakinleriyle tanışmaya hazır mısın? Ağzında kalemiyle dolaşan Do Dede, dişleriyle övünerek “reee”leyen Re Nine, kedi ve telefon bağımlısı Mi Hanım, dağınık Fa Çocuk, yönetici Sol Teyze, hayat dolu La Kız, arılardan bunalan Si Kardeş ve Do Dede’nin kitap kurdu torunu İnce Do Kardeş… Sen de tıpkı Kurabiyeci Kız üzere Notalar Apartmanı’na konuk olup birbirinden sempatik notaları tanımak ve bu renkli kıssaya ortak olmak ister misin? (Epsilon Yayınevi)

Renklerin şifresi peşinde gizemli bir macera…

Yeşim Saygın’dan Günlükte Gizli Sırlar. Bataklığın Kıyısındaki Mesken üzere macera romanlarıyla tanınan Yeşim Günlükte Yaz tatilinde Mavi Müzik Oteli’nde çalışmak üzere küçük bir kıyı kasabasına gönderilen Ateş, kendini sürgünde hisseder. Neyse ki, tanıştığı Arya ve Çilli sayesinde sıkıcı günleri neşelenir. Arya’nın aile büyüklerinden İnci’nin 40 yıl evvel başına gelenleri dinledikçe, etrafa merakı tamamıyla artar. Otelin yaşlı bahçıvanı, kendisine emanet edilen eski günlüğü Arya’ya verdiğindeyse, iki arkadaş çabucak araştırmaya koyulur. Fakat, renklerle kodlanmış sayfaları okumak olanaksızdır. Üstelik, otelin müşterilerinden, tikli bir adamın da gözü daima üstlerindedir. (Günışığı Kitaplığı)

Uygun yaşamak için kalbimizle yaşamayı öğrenmeliyiz

Frederic Lenoir’den Arayanlar İçin Açıklamalı Bilgelik. “Ezelden beri beşerler kendilerine varoluşun manasını sormuşlardır. Yalnızca yemek yemek, uyumak, üre mek, çalışmak ve eğlenmek için mi dünyadayız? Yoksa insan hayatının öbür bir manası olabilir mi? Erkekler, bayanlar farklı periyotlar boyunca farklı farklı yerlerde daima bu soruya yanıt aramışlardır. Bilgilerinin ve de neyimlerinin bir sonucu olarak da birbirine yaklaşan yanıtlar ortaya koymuşlardır. Derler ki, kısa varoluşumuz içinde en kıymetli şey, mümkün olan en iyi hayatı sürdürebilmek için kalbimizle ve aklımızla yaşamayı öğrenmektir.” (İş Bankası Kültür Yayınları)

Sert ve sapkın bir roman

Robert Bloch’tan Sapık- Karanlık Kitaplık.  “Filmim Sapık, külliyen muharririn yapıtı sayesinde ortaya çıktı.” –Alfred Hitchcock. “Robert Bloch, Edgar Allan Poe düzeyinde bir muharrir.” –Harlan Ellison. “Sapık ile Bloch gizem romanlarını ve birinci haliyle James Cain tarafından ortaya çıkarılan anti kahraman kavramını tekrar şekillendirdi.” –Stephen King. “Robert Bloch, tüm vakitlerin en usta muharrirlerinden biri.” –Peter Straub Devrin kaygı salan psikozlu katili Ed Gein’in gerçek hayatından esinlenen kitap en az ünü kadar sert ve sapkın bir roman. Karanlık ve fırtınalı bir gecede yolunu kaybeden Mary Crane yol kenarında Bates Motel tabelasını gördüğünde tükenmiş bir haldeydi. Motelin sahibi Norman Bates tuhaftı fakat iyi biri üzere görünüyordu. (İthaki Yayınları)

Erkek ayrıcalıklarının kaldırılması daveti

Olympe De Gouges’tan Bayan Hakları Bildirgesi. “Ey erkek, adil olmayı becerebilir misin? Bu soruyu bir bayan soruyor sana! En azından bu hakkını yok sayamazsın onun. Söyle bana, kim verdi sana benim cinsiyetimi ezen egemenlik hakkını? Gücün mü? Yeteneklerin mi? Yaratıcının bilgeliğine başvur; şayet hamasetin varsa yakınlaşmayı ister göründüğün tabiatın içinde şöyle bir gezin ve senin o baskıcı gücüne kaynak oluşturabilecek bir örnek bul bana.” Müellif, 1789’da Erkek Hakları Bildirgesi’ne muadil bir Bayan Hakları Bildirgesi önerdi ve burada tüm erkek ayrıcalıklarının kaldırılması davetinde bulundu. Simone De Beauvoir. (Kafe Kültür Yayıncılık)

Sistemin içinde nemalanmak

Hikmet Çiçek’in Fetö’nün Solcuları. Davadan dönmüş, diğerlerinin davalarına hizmet etmekteydiler. Eski solculuk günleri nedeniyle birikimliydiler. Bu nedenle Turgut Özal’a, Fethullah Gülen’e ideolojik gladyatörlük yaptılar. Fethullah Gülen örgütünün bu “eski solcuları” avlaması kolay oldu. Zira sistemin içinde nemalanmaya hazır beklemek, avlanmaya hazır beklemek demekti. Abant Platformu’nun toplantılarında verilen dolar dolu zarflarla başlayan bağlantılar, Gülen’in gazetelerinde köşelere, TV’lerinde programlara ve elbette epeyce yüklü maaşlara dönüştü… FETÖ’yü toplum nezdinde olağanlaştırmaya çalışmaktan, Gülen’in siyasetlerini hükümran kılmaya kadar pek çok FETÖ işinde misyon aldılar… (Kırmızı Kedi Yayınları)

Fikirlerinden ilham alınarak yazıldı

Serhan Kansu’dan İbn Rüşd ile Ömür ve İdeoloji. İbn Rüşd şerhleri ve yorumlarıyla, tarihin en değerli filozoflarından Aristoteles’i Avrupa’ya ve dünyaya yine anlattı. Kitapları farklı üniversitelerde ders olarak okutulan düşünür, akıl ve vahiyi uzlaştırmak istedi. Toplum ömründe ve devlet idaresinde bayanın varlığının ehemmiyetini vurgulayan İbn Rüşd’ü kimi kesim filozof, kimi kelamcı, kimi “yorumcu” olarak andı. Hayata, beşere ve topluma dair yapıtlarıyla vakti ve yeri aşan İbn Rüşd, hem Doğu hem de Batı dünyası tarafından büyük hürmet görmekte ve ilgiyle okunmaktadır. Bu kitap, İbn Rüşd’ün ideolojisinden, kelamlarından, fikirlerinden ilham alınarak yazıldı. Onu anlamak, kelamlarını çağdaş çağa nazaran yorumlamak ve ideolojinin hayata dokunan değiştirici gücünü keşfetmek isteyenler için. (Nemesis Kitap)

Yeryüzü, bilmediğimiz toplumlarla dolu

Zeynep Oral’dan Yeryüzü Yurdum Benim – Tibet’ten Küba’ya. Muharrir “Bu kitaba aldığım insan ve sanat görüntülü seyahatlerde, tercihimi toplumları tanımama imkan veren seyahatlerden yana yaptım. Konutumda o seyahatlere bu kere yazıyla çıkarken, yeryüzünün en dayanılmaz, en vahim, en şahane ve en şaşılası yaratığının insan olduğunu bir kere daha gördüm. Yeryüzü, bilmediğimiz, tanımadığımız, merak bile etmediğimiz, tanımaya pek de çalışmadığımız toplumlarla dolu. İnsanı, toplumları tanımaya çalışmak tahminen bir adım. Daha hoş, daha sevinçli, daha keyifli gidişIere ve gelişlere bir adım…” (Sia Kitap)

Zelzele anında nereye saklanmalıyız?

Övgün Ahmet Ercan’dan Korkma – Sarsıntıdan Korunma Kılavuzu. Türkiye’nin bugüne kadar yaşadığı en büyük zelzeleler nelerdir? Yakın vakitte hangi vilayetlerimizde büyük zelzele bekleniyor? Doğal afetlerden ne üzere dersler çıkarmalıyız? Zelzele neden olur, nasıl hasar verir, ondan nasıl korunmalıyız? Yeni bir konut alırken ya da kiralarken nelere dikkat etmeliyiz? Zelzele anında nereye saklanmalıyız? Göçük altında nasıl hayatta kalabiliriz?

Bütün bu soruların yanıtı ve daha fazlası bu kitapta. Okuyun, zelzeleye hazırlıklı olun… (Sözcü Kitabevi)

Sahnede ve sahne ardında olmak

Özgür Özgülgün’den Tiyatro Müzesi. Tiyatroyu ve perde gerisini keşfetmeye hazır mısınız? Oyuncu-yazardan tiyatroya dair hem öğreten hem eğlendiren bir hikâye… En hoş sanat kollarından biridir tiyatro. İnsanı farklı dünyalara alıp götürür, ufkunu açar, değişik hisler hissettirir. Severek izlediğiniz o oyunlar nasıl ortaya çıkıyor, hiç düşündünüz mü? Sahnede ve sahne gerisinde olmak sanki nasıl bir histir, orada neler yaşanır? Sesler, ışıklar, kostümler, provalar… Hele o ezberlenen replikler, çalışılan mimikler… (Uçan Fil Yayınları)

Hayatının muhasebesini yapıyor

Wieslaw Mysliwski’den Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez. Muharrir romanının isimsiz müzisyen başkarakteri gizemli konuğuyla sürdürdüğü monologda hayatının muhasebesini yapıyor. Tek bir günde gerçekleştirilen fasulye ayıklama aktifliği boyunca devam eden bu monologda savaş sırasında yaşadığı travmalı periyotları, gençlik sanrılarını, tutkularını, “öğrenme ve oradan oraya göçme” yıllarını, gurbetteki ekmek hengamesini ve en sonunda yurda dönüşünü anlatıyor. Diyebilirim ki fasulyelerin ayıklanması 30 yıldır başıma keder olmuştur. Bildiğiniz üzere, insanların güneşin altında bir yandan fasulye ayıklayıp, bir yandan farklı hususlarda sohbet etmeleri bir komşuluk ilgisi biçimiydi. Günlük olaylar, eski vakitler, hayaller, hayaletler, şimdiki ve sonraki dünya, İlah, ferdî ve ortak tecrübeler hakkındaydı bu sohbetler; beşerler bilgeymiş üzere davranırlar, ideoloji yaparlardı, velhasıl hudut yoktu, sözcükler insanları her tarafa götürürdü. (Yapı Kredi Yayınları)

Yasak aşkının katilinin peşinde

Nihal Orhan’dan Çaylak. 2016 yılının neyin ne, kimin kim olduğu belgisiz günlerinde, Taksim Talimhane’deki sıradan bir otelin, günlük tutulmuş sıradan bir odasında, sıradan olmayan bir genç kızın cansız vücudu bulunur. Tanınmış müteahhitlerden Haşmet Kaya’nın hoşlar hoşu kızı Peri Kaya’nın cinayeti, savcılık ve basının amacında olan Cinayet Ofis’i teyakkuza geçirir. Acemi, özenti ve hırslı dedektif Sinan Uyan’ın yıllardır beklediği fırsat ayağına gelmiştir. Emniyet’in için kaynadığı bu günlerde, amirinden memuruna bir beceriksizler topluluğu olduğunu düşündüğü ofiste kendini gösterip yükselme isteğiyle bu cinayet labirentinin içine dalar. Lakin bu labirentte yalnız değildir, Peri Kaya’yla gayri legal bir ilgi sürdüren evli ve iki çocuk babası sönük avukat Ömer Ulu da büyük ve yasak aşkının katilinin peşinde koşmaktadır… (Alfa Yayıncılık)

Hırs, aşk ve macera dolu bir roman

Umut Tayan’dan Ambrosia. Çok bâtın genetik çalışmalar yürüten bir profesör, içinde İsa Peygamber’in kanı bulunan şişenin çalınması için bir cinayet planlar. Lakin bu plan, ilah rolüne soyunan profesörün akıl almaz hırslarının yalnızca başlangıcıdır. Profesör için çalışan Aras Gündüz, bir şeylerin aksi gittiğini anladığında yapılanlar karşısında sessiz kalmaz ve çaba etmeye başlar. Bu yolda yardım hiç iddia etmeyeceği bir şahıstan gelecektir. Belçika’nın Brugge kasabasından Hierapolis antik kentine uzanan ve mitolojik rablerin sonsuz ömür sırrını keşfedeceğiniz hırs, aşk ve macera dolu bir roman… (Bilgi Yayınevi)

Sözcü