CHP Karaman Milletvekili Av. İsmail Atakan Ünver, TBMM’de görüşülen ve maden kanununda da değişiklik yapan yasa teklifinin 5’inci hususu üzerine CHP Kümesi ismine konuşma yaptı.

Konuşmasında AKP iktidarının madencilik siyasetlerini ve getirilen yasa teklifini eleştiren Ünver, Ermenek’te haklarını alabilmek için hareket yapan madencileri hatırlattı. Ünver; “Bundan yaklaşık bir ay evvel tekrar bu kürsüde Ermenek’te hareket yapan madencilerimizin problemlerini lisana getirerek tahlili için adım atılması gerektiğini belirtmiştim.

Bugün, görüşülmekte olan bu teklifte, maden kanununa ait düzenlemeler de var lakin tekrar madencilerin meselelerine bigâne kalınmış, sesleri duymazdan gelinmiş.” diye konuştu.

“BAKANLIK NEDEN VAR?”

Ermenek iktisadının kömür madenciliğine dayandığını aktaran ve 2014 yılında meydana gelen Ermenek maden faciasından sonra hayatın durma noktasına geldiğini belirten Ünver; “Ermenek’te madenci göçü olmuş, göçmeyenler işsizliğe ve yokluğa mahkûm edilmiştir. Yönelttiğimiz soru önergesine Bakanlık “Ermenek’te işini kaybeden madencilerle ilgili yapılacaklar Bakanlığımızın sorumluluğunda değildir.” diye yanıt vermiştir.

Kapanan kömür madenlerinin açılması için bir şey yapmıyor, işverenden alacağı olan madenciler için bir şey yapmıyor. Madenlerin kapanmasından ötürü işini kaybeden madenciler için bir şey yapmıyor.” halinde konuştu ve iktidara şu soruları sordu: “Enerji ve Natürel Kaynaklar Bakanlığı niçin var? Bakanlık üç beş güç dağıtım şirketinin yahut yabancı altın arama şirketlerinin çıkarını korumak için mi var?” diye sordu.

“BAKANLIK SORUMLULUK ÜSTLENMELİ”

Ermenek’te maaşlarını alamadıkları için İş Kanunu’ndan kaynaklanan çalışmaktan kaçınma haklarını kullanan madencilerin patron tarafından ahlaksızlık suçlamasıyla tazminatsız olarak işten atıldığını tabir eden CHP Milletvekili Ünver sözlerine şu formda devam etti:

“Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı elindeki imkânlar ve sahip olduğu yatırım gücüyle yaşanan tüm meseleleri çözebilecek kudrete sahipken hiç oralı olmamaktadır. Bakanlık aylardır maaşlarını dahi alamayan maden işçisine kulak tıkamaktan vazgeçip, sorumluluk üstlenmeli ve madencinin sömürülmesinin önüne geçmelidir. Tüm madenci kardeşlerimiz ve Ermenek hemen bunu beklemektedir.”

“MADENLERİ DEVLET İŞLETMELİ”

Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanlığı’nın Ermenek’te ve kömür madenciliğinin stratejik kıymete sahip olduğu yerlerde kapanan ocakların açılması için bir an evvel harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Ünver; “Kapanan bu madenleri, özel bölüm işletemiyorsa, devlet TKİ vasıtasıyla işletmelidir.” dedi.

Ermenek maden faciasında hayatlarını kaybeden 18 madencinin ailelerine tazminatların şimdi ödenmediğini de lisana getiren Ünver, Temmuz ayında birtakım ödemelerin devlet tarafından üstlenilmesine ait yapılan düzenlemede, Soma’da redevans alanları dışında kalan madenciler ile Ermenek’teki madencilerin kapsam dışında bırakıldığını lisana getirdi. Bu düzenlemenin Anayasa’ya muhalif olduğunu belirtti.

“YENİ BİR MADEN FACİASI YAŞANABİLİR”

Madencilik kesiminde kapanan ocakların yanı sıra çalışan ocaklarda da birçok sorun olduğuna dikkat çeken CHP Karaman Milletvekili Av. İsmail Atakan Ünver, Ermenek’te yeni bir maden faciası yaşanması ihtimaline de değindi. Ünver kelamlarını şu halde sürdürdü:

“Ermenek’te 2014’te yaşanan facia, su basması sonucunda oluşmuştur. Bu nedenle, bu alanlarda sondajlama büyük kıymet taşımaktadır. Ne var ki daha evvelce etkin olan madenlerde haritalamanın düzgün yapılmadığı ve alana uygun olmadığı argümanları yanında, bu madenlere yakın ocaklarda çalışılırken kâfi sondajlama yapılmadığı tarafında de savlar vardır. Tüm bu durumlar birlikte değerlendirildiğinde, Ermenek’te yeni bir maden faciası yaşanması ihtimali vardır. O nedenle, bu madenlerle ilgili olarak gerek personel hakları gerekse de çalışma şartları ve iş güvenliği önlemleri açısından vakit geç olmadan harekete geçilmelidir.”

“ALLAH ISLAH ETSİN!”

Tekrar, eşini 2014’teki kazada kaybettiğinde üç aylık ve beş yaşında olan 2 kızıyla hareketteki madencilere takviyeye gelen Şadiye Çoksöyler, ‘Kazanın akabinde bize bütün haklarımızın verileceği kelamı verildi fakat hâlâ tazminatlarımız ödenmedi. 2 çocuğumun hakkını vermiyorlar, canımızın bedelini bile çok gördüler bize.’ diyordu. Bu kelamlar karşısında içinden bir şeylerin koptuğunu hisseden, yüreği cız eden her kim varsa hemen harekete geçsin. Bu kelamlar karşısında bir şey hissetmeyenleri ve yüreği taş kesilenleri ise Allah ıslah etsin.”

Sözcü